Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, geride bırakmaya hazırlandığımız 2016 ile ilgili değerlendirmeler yaptı. 2016'nın, en kötü gelişmelerin yaşandığı bir yıl olduğunu belirten Ölmez, 2017 için 'temkinli ama umutlu olmalıyız' mesajı verdi ve ekonomiye dair önemli açıklamalar yaptı.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 2016 yılı beklenmedik gelişmelerin olduğu bir yıldı. Yaşanan gelişmeleri ve 2016 yılını siz nasıl değerlendirirsiniz?

Adnan ÖLMEZ: 2016, hiç beklenmedik sürprizlerle karşılaştığımız bir yıl oldu. En önemlisi, ülkemiz hepimizin de bildiği gibi uçurumun kenarından döndü. Bunun yanında önceden bana göre, yarım cephede sürdürdüğümüz bir mücadelemiz vardı. Türkiye, şu anda üç cephede direkt olarak savaşıyor. Bu durumu 2016 yılında yaşadık. Ülkemizin kalbi sayılan şehirlerimizde, çok sayıda bombalı eylemler oldu. Bunlara benzer bir sürü olumsuzluklar yaşadık. Dolayısıyla 2016, birçok anlamda, ülkemiz için olağanüstü olumsuz bir yıl oldu diyebiliriz. Bunu neye göre söylüyoruz, beklentilerin standart olduğu bir yıla göre söylüyoruz. Bu kadar büyük olumsuzluklar yaşayan Türkiye, aslında tüm bunlara bakıldığında; başarılı bir yıl geçirdi denebilir. Bu tür değerlendirmeleri yaparken; nereden baktığınız çok önemli. 2016, her şeyin normal olması gereken standart bir yıla göre bakarsanız çok kötü bir yıl. Ama bu kadar büyük olumsuzlukların yaşandığı bir yıl olarak değerlendirirseniz bence, Türk ekonomisinin çok sağlam temeller üzerine oturduğu ortaya çıktı. 2016, böyle bir yıldı diyebiliriz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Geçtiğimiz günlerde 'Bir iki ay içinde ekonomide her şey yoluna girecek' diye bir açıklama yapıldı. Bu açıklamaya katılır mısınız?

Adnan ÖLMEZ: Bence bu güzel bir temenni. Ben de katılırım tabii. İnşallah, bir iki aya her şey düzelir. Ama ekonomi denen şeyin, hemen kanatlanması mümkün değil. Ancak güzel bir temenni olduğunu söyleyebilirim. Bizim de umudumuz, beklentilerimiz 2017'nin 2016 yılından daha iyi bir yıl olacağı yönünde. 2017'nin her anlamda daha iyi bir yıl olacağını biliyoruz. Ve bu anlamda tüm hazırlıklarımızı da yapıyoruz. Çünkü en kötünün geride kaldığını beraberce yaşadık ve gördük. Daha kötü ne olabilir? Ülke uçurumun kenarından döndü. 2017, 2016'ya göre daha iyi bir yıl olacak, biz buna inanıyoruz ama öyle güllük gülistanlık, çiçeklerin açtığı bir bahar da beklemiyoruz. Bütün hesaplarımızı da bunun üzerine yaptık.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Birçok ülkeye yatırım yapan bir grupsunuz. Bu bağlamda ihracat konusunu değerlendirecek olursak bu konuda nasıl bir yıldı 2016?

Adnan ÖLMEZ: Az önce de bahsettiğimiz gibi yaşanan çok önemli olaylar nedeniyle 2016, ihracat anlamında da iyi bir yıl değildi. Olumlu olan tek tarafı, bu kadar büyük depremlerin yaşandığı bir yılın sonunda hala ayakta duruyor olmamız. Esasen işin bu tarafı çok daha değerli. 2023 yılı ile ilgili bir ihracat hedefi vardı ve bu rakam 500 milyar dolar olarak ifade edilmişti. Bırakın 500'ü bugün hala 2010-2011 yıllarında gördüğümüz 160 milyarları göremiyoruz, ihracat 140 milyar dolar seviyelerinde. İhracat için de çok olumlu bir yıl oldu diyemeyiz. Türkiye'nin ihracatının büyük bölümünü yaptığı Libya, Irak gibi ülkelerdeki karışıklıkların da bunda etkisi var.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Doların artışı, ihracatı ve ihracattan elde edilecek geliri etkiler mi?

Adnan ÖLMEZ: Mutlaka olumlu yönde etkiler. 'Doların artması Türkiye'nin lehine midir?' diye bir soru sormuş olsaydınız buna yanıtım 'Türkiye'nin lehine değil' olurdu. Ancak ihracatın lehine bir gelişmedir doların artışı. Belki toplamda Türkiye'nin kaybı daha fazladır ama sadece ihracat açısından değerlendirecek olursak; ihracatta mutlaka olumlu yansımaları olacaktır. Daha önce de bunun tecrübelerini yaşadık. Ancak her üründe aynı olumlu etkiyi yapmayabilir. Örneğin hammaddeniz tamamen Türkiye'de üretilen bir hammaddeyse; bu, büyük avantaj sağlar. Ama ürününüzün üzerindeki hammaddenin büyük bölümü ithale dayalıysa o zaman işçilik tarafı kadar avantaj sağlar. Ama her koşulda avantaj sağlar bu bir gerçek. 2017'de ihracatın 2016 yılına göre çok daha iyi bir noktada olacağına ben yürekten inanıyorum. Bunun emarelerini de bugünden görüyoruz zaten.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Türkiye ihracatta yeni pazarlar için dünyada nerelere açılmalı?

Adnan ÖLMEZ: Öncelikle 'Türkiye nereleri kaybetmeyebilir' den değerlendirecek olursak; Türkiye, Avrupa'yı kaybetmemeli. Çünkü bizim ihracatın yüzde 49'u Avrupa Topluluğu ülkelerine yapılıyor. Bu pazarı asla kaybetmemeliyiz. Bu pazara çok ihtiyacımız var. Birçok yönden çok ihtiyacımız var. Çünkü Avrupa, aynı zamanda bizi biraz da geliştiriyor. Talepleriyle, standartlarıyla, bizim ürettiğimiz ürünlerin kalitesinin standartlarını yukarıya doğru da çekiyor. Onun için Avrupa pazarından vazgeçmememiz lazım. Ayrıca oraya daha da fazla yüklenmemiz gerekiyor. Hükümetin aslında bana göre en iyi yaptığı işlerden bir tanesi Afrika açılımı oldu. Geride bıraktığımız 5-10 yılda Afrika açılımı, Türkiye için çok geç kalmış olağanüstü bir açılımdı. Çünkü Afrika'da elli altı tane ülke var ve üretmeyen bir kıta; yerin altı, zenginliklerle dolu ancak yerin üstünde hiçbir şey üretilmiyor. Biz maalesef burayı çok geç keşfettik. Son yıllarda hükümetin de olumlu katkılarıyla beraber, büyük üreticiler Afrika pazarıyla tanıştı. Bana göre olması gereken noktada da değil. Türkiye'deki üreticiler, çok daha fazla Afrika'yı tanıma gayreti içinde olmalı. Yeni pazar arayışı dendiğinde; en bakir olan yerin Afrika olduğunu biliyoruz. En çok ihtiyacı olan kıtanın Afrika olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla yeni pazar Afrika.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN:2016 yılında BORSAN'ın önemli yatırımları olduğunu biliyoruz. 2016'yı bu açıdan değerlendirecek olursak neler söyleyebilirsiniz?

Adnan ÖLMEZ: 2016, BORSAN için önemli yatırımların yapıldığı bir yıl oldu. Ama karlılık açısından bakacak olursak; Türkiye'de iş yapıyorsak, Türkiye'de üretiyorsak ve Türkiye lokasyonundan dünyaya satıyorsak, bizler de Türkiye'nin yaşadığını yaşıyoruz. Bizler mucize yaratmıyoruz. Şunu söyleyebiliriz bu kadar olumsuzlukların yaşandığı bir yılda BORSAN yeni yaptığı yatırımlarla ürün çeşitliliğini olağanüstü bir sayıya ulaştırabildi. Bütün fabrikalarını doğru bir lokasyona toplayabildi. İnsan kaynaklarından kullandığı makine teknolojisine kadar çok önemli iyileştirmeler yapıldı. 2016 yılında tasarruf anlamında, ürün çeşitliliği anlamında kendi sektörü içerisinde ulaşılabilecek (üretim tarafından BORSAN fabrikalarından bahsediyorum) son noktaya ulaştı diyebilirim. Yani, artık BORSAN fabrikaları, üretmiş olduğu ürünlerle beraber sadece Türkiye'de değil Avrupa da dahil olmak üzere dünyanın her tarafında, her türlü rekabeti her anlamda ( fiyat, kalite, çeşitlilik) yapabilecek güce ulaştı. Bütün bunları yaparken; 2016 yılını, sadece 'çok karlı bir yıl oldu mu?' diye sorarsanız hayır olmadı. Ama çok şeyin kaybedildiği bir yılda; çok az kayıplarla 2016 gibi zor bir yılı atlatabildik. Bunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Ve 2017 yılına çok daha hazır, şanslı ve avantajlı bir durumda girdik diyebiliriz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 2016 yılında dünyada yaşananlara değinecek olursak. Bu konuda ilk olarak AB'yi sormak istiyorum. Birliğin sıkıntı içinde olduğu ifade ediliyor. (İngiltere'nin AB'den çıkma kararı-Yunanistan'da ekonomik sıkıntılar) dağılıyor mu AB?

Adnan ÖLMEZ: Biliyorsunuz İtalya'da da çok önemli bir yatırım yaptık. Avrupa'nın her yanına ihracat yapıyor olmamızdan dolayı da sık sık Avrupa'ya gidiyorum. Ve Avrupa'daki ekonomik gidişatla çok yakinen ilgili bir insanım. Türkiye'den baktığımız zaman, gerçekten buradaki medyayı ya da siyasileri dinlediğim zaman sorduğunuz soru karşılık buluyor. Ama Avrupa'ya gittiğiniz zaman durum böyle değil tabii, çok farklı bir dünya var orada. İngiltere birlikten ayrılabilir, ülkeler ekonomik sıkıntı çekebilir. Ama oradaki krizin algısı, bizdeki gibi değil. Bizdeki krizler, çok daha farklı. Dolayısıyla AB'nin iskeleti çok önemli. Bu noktada bir anekdot paylaşmak isterim. Almanya'da katıldığım bir fuarda bütün stantlarda endüstri 4.0 ifadesi var. Bunun ne anlama geldiğini sorduğumdaysa 'bu ifade endüstride 4. devrimi ifade ediyor.' Bu, iletişim yapay zeka anlamına geliyor. Yani makinelerin birbirleriyle iletişimiyle üretim sistemidir. Ben bunu birkaç yıl önce dinlediğimde, 'benim buna kafa yormama gerek yok; bu, benden sonraki bir iş' diye düşündüm. Halbuki aradan geçen üç- dört yılın ardından bugün Almanya öncülüğünde bu çalışmalar özellikle belli tesislerde belli büyük firmalarda artık yapılıyor. Hayata geçti. Görülüyor ki önümüzdeki yıllarda Almanya'nın öncülüğünü yaptığı bu uygulama Avrupa'da hayata geçecek. Bu ne demek Avrupa; rekabette zorlandığı Uzak Doğu, Çin, Hindistan gibi ülkelerde insan gücünü, işçiliği ortadan kaldırmış olacak. Üstelik yeni bir yatırıma da ihtiyaç duyulmuyor. Sadece yatırımla mevcut fabrika, mevcut üretim tesisi üzerindeki yatırımlarla, mavi yakayı değil, beyaz yakayı da yönetimi de devreden çıkaran bir sistemden söz ediyoruz. Belki de bin kişinin çalıştığı bir fabrikada beş operatör, on kişiyle beraber pazarlama, satın alma da dahil her şeyi halledebilecek. Şimdi adamlar burada bunları yapıyorlar biz 'bunlar dağılıyor mu' diyoruz. AB'nin 28 ülkesi var bazıları sıkıntı yaşayabilir bu doğaldır. Ben Avrupa hayranı değilim, biliyorum Avrupa bizim dostumuz da değil. Ama bizim ihtiyacımız var. Avrupa ile diyaloglarımızın iyi yürümesi gerekiyor. Ben bir vatandaş olarak, buna inanıyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu yıl içinde Şangay 5'lisi AB'ye alternatif olarak gösterildi bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Adnan ÖLMEZ: Bence alternatif olmamalı. Şangay 5'lisiyle ilişkilerimizin iyi olması, ilişki kurmamız, diyalog halinde olmamız. Mutlaka güzel şeyler. Ama bunu bir alternatif olarak görmemeliyiz. Çünkü bu bir alternatif olamaz. Böyle bir şeyi hayal bile etmemeliyiz. AB ile ilişkilerimizi son derece iyi götürürken; Şangay 5'lisiyle flört etmemizin bir sakıncası yok. Ama ona alternatif olarak düşünüldüğünde, asla karşılık bulmaz. İhracatınızın yüzde ellisini yaptığınız bir AB varken; ihracatınızın yüzde iki buçuk- üçünü yaptığınız bir Şangay 5'lisi var. Her anlamda mukayese edilecek şeyler değil.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu yılı etkileyen bir başka gelişme de ABD'deki Başkanlık seçimlerinde bir sürpriz olarak Trump'ın seçilmesiydi önümüzdeki günlerde geçiş süreci tamamlanacak ve Trump başkanlığa başlayacak bu durum küresel ekonomiyi etkiler mi?

Adnan ÖLMEZ: Ben bu konuların çok önemli olmadığına inanırım. Birçok kez ABD'ye gittim. ABD, kişilere bağlı bir sistem üzerinden yürümüyor. Tamamen, kurulmuş altyapıyla oturmuş bir sistem var. Yöneticilerin en marjinal yapabilecekleri değişiklikler en fazla yüzde on olabilir. Sunum değişir mönü aynıdır. Trump'ın da yalnızca üslup ile ilgili farklılıkları olacaktır. Küresel bir güç olan Amerika'nın dünya ekonomisi üzerinde etkisiyle ilgili kişiye bağlı değişiklikler olabileceği kanaatinde değilim ben. Çünkü bizim bölgemizdeki yönetim şekillerinde, çok büyük oranda gelişmeler lidere bağlıdır. ABD'de öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Rusya ve İsrail ile ilişkilerimizin düzelmesinin etkileri neler olacaktır?

Adnan ÖLMEZ: Mutlaka olumlu etkileri olacaktır. İlişkileri bozmak, bizi ne kadar olumsuz etkilediyse; tamir etmek de o kadar olumlu yansıyacaktır. Bu ilişkileri bozmamalıydık. Bozuk durması, mutlaka Türkiye'nin de onların da aleyhinedir. Bu gelişmeler bence çok olumlu. Siyasetin bu bakış açısıyla değerlendirilmesini, ben çok anlamlı buluyorum. Sayın Başbakanımızın açıklaması, beni gerçekten çok mutlu etti. 'dostlarımızın sayısını artıracağız' dedi ve Türkiye'de bu yönde çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Şunu da söylemeliyim Rusya'yla bir yıl siyasi, ekonomik her türlü ilişkimiz sıfırlandı. Bu ilişki bir yılda hemen iyileşmeyecektir. Örneğin Rusya'dan gelen dört milyon turistin yeniden dört milyona çıkması, birkaç yıl sürecektir. Yaptığımız sanayi ihracatının yeniden aynı miktara gelmesi, öyle hemen 2017 yılında olmayacak ama mutlaka 2016'dan iyi olacak. 2012'deki duruma gelmesi içinse belki de 2020'yi bekleyeceğiz. İlişkilerin düzelmesi, hem ekonomiye hem de her alana olumlu yansıyacaktır. En kötü diyalog en iyi diyalogsuzluktan iyidir. Diyaloğu kesmek, hiçbir zaman daha iyi değildir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Siz her yıl yatırım yapan bir isimsiniz. 2017 projeksiyonunuzu nasıl planladınız?

Adnan ÖLMEZ: Moral ve motivasyonumuz çok yüksek. Zor bir süreçten geçiyoruz. Buna rağmen bu ülkenin çok dirençli bir ülke olduğu da apaçık ortada. Dünyadaki birçok ülke, bizim yaşadığımız şu sıkıntıları yaşamış olsaydı; çok daha zor durumlara düşerdi. Ama biz bu kadar zor şartlarda dimdik ayakta durabiliyoruz. 2017'de; bu ülkeyi seven gidecek başka bir ülkesi olmayan insanların moral motivasyonunu kaybetme gibi bir ihtimali yok. 2017 yılında her şey güllük gülistanlık olacak söylemi de çok karamsar olmak da çok doğru değil. Bizim başka gidecek ülkemiz yok. Biz bu ülkede olacağız. Ve 2016 yılında gördük ki bütün olumsuzluklara rağmen ayakta durabiliyoruz. 2017 yılında daha kötü şeyler beklemiyoruz. Olmaz da zaten. Dolayısıyla 2017'nin 2016'dan daha iyi olabileceğini; ama temkinli hareket etmemiz gerektiğini söyleyebilirim. İhracatta iyi şeyler olacağının sinyallerini de zaten kasım ve aralık aylarında almaya başladık. Doların da artışıyla beraber ihracatta iyi gelişmeler oluyor. 2017 yılına, mevcut duruma göre motivasyonumuz yüklü bir şekilde giriyoruz. Bütün grup şirketlerinde hazırlıklarımızı bitirdik.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Yeni ülkelerde yatırımlar konusunda gelişmeler olacak mı BORSAN Grup ile alakalı?

Adnan ÖLMEZ: Bildiğiniz gibi Borsan Grup sürekli yatırımlarına devam eden bir grup. 2017 yılı, aslında çok büyük yatırımlar yapacağımız bir yıl değil; ama yine biz İtalya'da almış olduğumuz fabrikada kapasite artırımıyla ilgili yatırımlar yapıyoruz. O hızlı bir şekilde devam ediyor. Türkiye'deki fabrikalarımızın belli bir bölümünde çok güncel olan ledli aydınlatmaya yönelik çok ciddi çalışmalar var. Modeller tespit ettik, çalıştık. Şimdi kalıp aşamasında. 2017'nin ikinci yarısında ledli aydınlatmayla ilgili çok önemli bir çıkış yapacağız. Muhtemeldir ki son çeyrekte de Türkiye ve dünya pazarlarına bu ürünleri nihai ürün olarak dağıtmaya başlayacağız. Kırgızistan'da yeni bir projeye başlıyoruz. Bu da 2017 yılındaki önemli yatırımlarımızdan birisi olacak. Orada inşaat alanında faaliyet gösteren Borsan Construction şirketimiz, dört bölümden oluşan çok büyük bir projeyi bitirdi. Şimdi yeni arsa alımları yapıldı 2017 yılında çalışmalar yine devam edecek. 2017 yılına her alanda yatırımlarımızı, planlarımızı yaparak, bazen kapasiteyi artırarak devam edeceğiz. Durup bekleyecek zaman değil. Yatırımlar devam etmeli, ama dediğim gibi hayal görmeden ayakları yere basan projelerle temkinli ve dikkatli olarak.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Borsan Grup'un kökleri Samsun'da ve köklerinizin olduğu bu şehirde, zaman zaman hakkınızda bazı söylentiler üretiliyor. Bu söylentilere özellikle mi cevap vermiyorsunuz?

Adnan ÖLMEZ: Ne tür söylentiler üretiliyor?

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Finansal sıkıntılar olduğuna dair, bazı cemaatlerle ilişkiniz olduğuna dair…

Adnan ÖLMEZ: Ben bu tür söylemleri duymadım. Çok fazla olduğunu da zannetmiyorum. Ama özellikle cevap vermediğim de doğrudur. Ben onları dikkate alınır bulmuyorum. Hani bir söz vardır ' önce söze bakarım söz mü diye sonra da o sözü söyleyene bakarım adam mı diye' biraz aslında öyle de değerlendiriyorum. Cevap verilecek bir şey değil ama madem sordun söyleyeyim biz iş yaparken ayakları yere basmayan, hayaller kurarak iş yapmayız. Yaptığımız bütün yatırımları, öz kaynaklarımızla yaparız. Kullandığımız dış kaynak, sadece işletme kredisindedir. Cemaat ilişkilerine gelecek olursak. Cemaatlerle ilişkilerim biraz var biraz daha ileriye götürmek de istiyorum. Her insanın cemaat ilişkisi olmalı. Benim de cami cemaatiyle ilişkim var. Ama az inşallah ileriki zamanda biraz daha artırmaya gayret göstereceğim. Onun dışında da herkesin cami cemaati olmasını tavsiye ederim.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: İzin verirseniz özel bir soru da sormak istiyorum. Samsun'a bağlılığınızı sık sık dile getiriyorsunuz. Peki, kendi memleketiniz olan Samsun'da siyasete girmeyi düşünür müsünüz, böyle bir planınız var mı?

Adnan ÖLMEZ: Yok hiç düşünmedim. 90'lı yıllarda arkadaşlarımın tavsiyesiyle çok kısa bir dönem yer aldım. Ve siyasete ne kadar uzak olmam gerektiğiyle alakalı da ne kadar doğru düşündüğümü de o yıllarda anladım. Siyasetin bana göre bir iş olmadığını hep düşünmüşümdür. Dün de öyle düşündüm bugün de yarın da. Hiçbir koşulda siyasetin içinde olmayı hayal etmedim düşünmedim ve düşünmeyeceğim de. Bunu net olarak söyleyebilirim.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Son olarak 2017 mesajınız ne olacak?

Adnan ÖLMEZ: 2017, ülkemiz için kolay bir yıl olmayacak. Ama hiçbir şey imkansız değil biz 2016 yılında en kötüsünü gördük. Bu bize bir şeyler kaybettirdi ama çok şeyler de kazandırmış olmalı. Bu kadar dirençli bir ülkeyiz. Bu, dünyanın birçok ülkesinde takdir de ediliyor. 2017 yılında bir ayda her şey düzelmez ama 2016'dan çok daha iyi olacağına inanıyorum. Yatırımcının yatırımını ertelememesini tavsiye ediyorum. Aslında biraz da krizler, krizleri doğurur. Bu tür etkileri krize dönüştürmemek lazım. Hayat devam ediyor. İhtiyaçlar devam edecek onun için biz üretmeye, birileri hizmet vermeye birileri siyaset yapmaya devam etmeli. 'Dur bakalım ne olacak' dediğimiz an, sorunlarımız çarpan şeklinde büyüyecektir. Bunu dememeliyiz. Grubumuz, ülkemiz ve dünya için 2017; daha barış dolu, daha başarılı ve hepimiz için de sağlıklı bir yıl olur inşallah. 2017'nin 2016'dan çok daha iyi olacağına yürekten inanıyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Emre PANK