Tokat Devlet Hastanesinde yaklaşık 2 yıldır yatan hastalar için diyabet eğitim programı fizyoterapist, psikolog, 2 diyabet hemşiresi ve 2 endokrinoloji diyetisyeni ile günlük olarak sürdürülüyor. Poliklinik hastalarına ise diyabet hemşireleri ve diyetisyenlerce eğitim veriliyor. Diyabetli hasta ve yakınlarını da kapsayan Diyabet Okulu Eğitim Programının ise ilki düzenlenirken, ayda bir kere eğitimlerin devam edeceği kaydedildi. Diyabet Okulu bünyesinde 2 diyabet hemşiresi, 2 beslenme uzmanı, fizyoterapist, psikolog ve ben endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzman doktoru olmak üzere toplam 7 kişi eğitim verecek. Diyabet Okulu eğitim programı ile sağlıklı ve diyabet riski taşıyan bireylerde diyabetin önlenmesi konusunda farkındalığın arttırılması, hastaların yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlıklarının kazandırılarak sürekliliğinin sağlanması, obezitenin önlenmesi, prediyabetli kişilerde diyabet gelişim riskinin azaltılması, diyabet takibinde glisemik kontrol hedeflerine ulaşılması, diyabet tedavisine hasta uyumunun arttırılması, diyabetli birey ve yakınlarına verilecek eğitim programlarında diyabetin akut ve kronik komplikasyonlarının önlenmesi, diyabetli bireyin kendi kendini yönetebilmesi ve özbakımını yapabilmesi, insülin tedavisi başlanan hastaların tedaviye uyumlarının sağlanması, diyabetli bireylerin ve yakınlarının diyabet konusunda standart bir şekilde ve yeterli derecede bilgilendirilmesi amaçlanıyor. 36 kişi kontenjanı olan diyabet okuluna isteyen vatandaşların kayıt yaptırarak eğitim programına dahil olabileceği kaydedildi.

'Türkiye'de diyabetli bireylerin yüzde 45.5'i hastalıklarının varlığından haberdar değil'
Tokat Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mehmet Erşan, Tokat Devlet Hastanesi Yöneticisi Dr. Cengiz Yakıt'ın da katıldığı programda konuşma yapan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Tura Bahadır, günümüzde diyabet, sıklığı ve oluşturduğu sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmakta olduğunu kaydetti. Türkiye'de diyabetli bireylerin yüzde 45.5'i hastalıklarının varlığından haberdar olmadığını ifade eden Bahadır, 'Diyabet tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 8. sırada yer almaktadır. 2013 yılında tüm dünyada 5.1 milyon insanın diyabet ve komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybettiği rapor edilmiştir. Kontrolsüz diyabet, başta kalp hastalıkları, damar hastalıkları, göz, böbrek ve sinir sistemi olmak üzere vücudun bütün sistemlerini etkileyen komplikasyonların gelişmesine neden olmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde görme kaybının ve nontravmatik uzuv kayıplarının en sık sebebi diyabettir. Ayrıca, diyabetli bireylerde enfeksiyon gelişme riski, diyabeti olmayanlara oranla daha yüksektir' dedi.
Diyabet, insan sağlığını tehdit eden kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Bahadır, 'Ayrıca bireye ve ülkelerin sağlık sistemlerine olan maliyeti oldukça yüksektir. Tüm bu nedenlerden ötürü diyabet ve komplikasyonlarının önlenmesi, diyabetli insanlara daha iyi sağlık olanaklarının sunulması, yaşam kalitelerinin yükseltilmesi ve erken ölümlerin azaltılabilmesi için yoğun çaba harcanmaktadırlar. Hastanemizde açtığımız 'Diyabet Okulu Eğitim Programı' da bu çalışmanın bir koludur' diye konuştu.