Recep Tayyip Erdoğan,
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde
SGK binalarının açılışı nedeniyle
yaptığı konuşmada,
tarım ürünlerindeki
"vurgun sistemi"ni
ilginç sözlerle
ifade ederken,
fındıktaki spekülasyonu da
"Alavere dalavere"
olarak nitelendirdi...
Bu; ona en acımasız biçimde
muhalefet edenlerin bile
"haklı" diyebileceği bir
tespit...
2006 yılında fındık fiyatlarının yerlerde
süründüğü dönemde,
TMO'yu devreye
alarak,
üreticiye sahip çıkan
Erdoğan'dı...
Hatta, fındığı daha dalındayken satan
ve piyasada "alivreci" olarak
ifade edilen
bazı ihracatçıların,
TMO'nun devre dışı kalması için
hem içeriden hem de dışarıdan
yaptığı baskılara
karşı dik duran da yine Erdoğan'dı...
Karadenizli üretici de
Erdoğan, yani AK Parti'ye
bu desteğin karşılığını
vermiştir...
Hatta, Ordu'da 2006 yılında
yapılan fındık mitingi sonrasında
gerçekleşen genel seçimde
AK Parti
sandıkları patlatmış,
muhalefet "Nasıl olur?" diye
şaşkınlık yaşamıştı...
AK Parti, fındığa
sahip çıkmıştır. Ancak, bütün bunlar
üreticinin sorununu çözmeye
yetmemektedir...
Çünkü, asıl mesele; 2009 yılında
AB dayatmasıyla
çıkarılan bir kanunla,
fındıkta taban fiyat uygulamasının
kaldırılması ve yerine "serbest piyasa" ifadesi konulmasıdır...
Fındık; TMO'nun alımlardan çekilmesiyle
sektörde güçlü sermaye
gruplarının
insafına kalmıştır...
Bugün üreticinin
yaşadığı sıkıntının
nedeni budur...
Bir ürünün fiyatı,
nasıl olur da bir ay içinde
yüzde 40-50 oranında
düşer, demeyin!..
"Serbest piyasa" dedikleri
şey bu...
Piyasa yapıcı;
hem içeriyi hem de dışarıyı
ayarlayınca,
oluyor işte...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
söylediği "Alavere dalavere"
deyiminin
açılımı böyledir...
Kürsüden "Gıda, Hayvancılık ve Tarım Bakanımız, kendisi de burada. Tedbirini alması lazım"
diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a,
fındık üreticisini kurtaracak
çözümü hatırlatmak istiyorum:
"Ya taban fiyat uygulamasına yeniden başlanacak ya da TMO devreye girecek."
"Başbakanlığı döneminde fındıkta ne oyunlar oynandığını"
kendisi ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
eğer bu iki çözümden
birinin
gerçekleşmesini sağlayamadığı takdirde,
şeytanın bile aklına gelmeyen
tezgahlar devam edecektir...
O yüzden bu sorunu,
artık kökünden çözmek gerekir!..
Yoksa, üreticinin
derdi hiç bitmeyecektir!..