Bir zamanlar yeşiliyle anılan bu mahallenin bugünlerde ise birçok sorunu var. Onlardan biri de aslında tüm yurdu etkileyen mülteciler... Hem bu konuyu hem de son yıllarda artık daha çok dikkat çeken muhtarlık mesleğinin ayrıntılarını ve Çiftlik Mahallesi'ni, Muhtar Fatma Aksoy ile konuştuk.

Çiftlik Mahallesi Muhtarı Fatma Aksoy, mahallenin her alanında Suriyeli ya da Iraklıları gördüğünü belirterek, 'Ellerinde son model telefonlarla gezdiklerini, 800 TL kira verdilerini görüyoruz. Bu durumdaki kişi benim gözümde fakir değildir. Bizim askerimiz El Bab'da bir savaş veriyor onlar Türkiye'de rahat rahat geziyor, bu durum beni çok üzüyor, bir anne olarak kabullenemiyorum' dedi.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Sizi tanıyabilir miyiz?

Fatma AKSOY: Ben Samsun'a 1979 yılında evlenerek geldim. 2 çocuk ve 1 de torun sahibiyim. Ünye'den gelip yerleştiğim Samsun'u çok sevdim. Çiftlik Mahallesi'ne 1980 yılında taşındım. Ve o taşındığım gün 'ben bir gün bu mahalleye muhtar olacağım' dedim. Mahallemi ve insanlarını çok seviyorum. 2009 yılından önce muhtar olmak için aday oldum, ancak var olan muhtarımız kazandı. Yılmadım ve 2009 yılında yeniden muhtar adayı oldum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Muhtar olma isteğinizi yakın çevreniz nasıl karşıladı ilk olarak?

Fatma AKSOY: Bu süreçte bana en büyük desteği eşim ve çocuklarım verdi. Yine yakın arkadaşım ve geçen dönem azam olan İdil Akkaş da bana büyük destek veren isimlerden biridir. Rahmetli babacığım da hep yanımda oldu. Hatta afişlerimi tek tek astı, broşür dağıttı. Çok güzel bir süreç yaşadık. Tabii bu aynı zamanda da bir yarıştı. Sonuç olarak ben Çiftlik Mahallesi'nin 25 yıllık muhtarını devirdim, göreve başladım. Böyle bir mahallede var olan muhtarı yıkmak hiç kolay bir şey değil. Mahallemizin 1963 yılındaki muhtarı da bir kadındı; Saadet Altıok ben onun etkisini de hala hissediyorum. Mahalleli de onun, çok başarılı bir muhtar olduğunu ifade ediyor ben de bu değerli isme yetişebilmek adına çalışmalarımı sürdürüyorum. Ben muhtarlıkta oturmak istemiyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Mesleğe ilk başladığınız yıllarda nasıl zorluklarla karşılaştınız?

Fatma AKSOY: İlk olarak 'kadından muhtar olur mu' söylemiyle karşı karşıya kaldım. Bu yargıyı yıkmamda seçim önce yaptığımız çalışmaların çok büyük faydasını gördüm. Çünkü bizler o zaman ev ev dolaşmış kendimizi çok iyi tanıtmıştık. Ayrıca muhtarlığı tanımak, çalışmalarda izleyeceğim yol haritasını öğrenebilmek adına da bir süreye ihtiyacım oldu. Bu da karşılaştığım bir diğer zorluktu diyebilirim. Artı bir zorluk da bizim telefonlarımız 24 saat açık. Mahallemizde olan en ufak bir şeyden direkt haberdar olmak durumundayız. Ve bir olay olduğunda da mahalleli orada olay yerinde olmamızı istiyor. Bizler de gece gündüz demeden bu tür çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. 'eğer muhtar gelmezse kapımı açmam' diyen, yaşanan bir olay neticesinde polise dahi kapıyı açmayan çok sayıda vatandaşımız oluyor. Bunlar mesleğin zorlukları ama ben severek yapıyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 8 yıldır bu mesleği sürdüren bir isim olarak meslekte bir değişim söz konusu mu sizce?

Fatma AKSOY: Şahsım adına, muhtarlığı öğrenmiş olmamın kolaylığını yaşıyorum. Onun için mesleği daha rahat yaptığımı söyleyebilirim. Ancak şunu da söyleyebilirim ki son yıllarda yetkilerimiz biraz kısıtlandı. Eskiden muhtarların yetkisi çok daha fazlaydı. Şimdi biz sadece kimlik kaybolduğu zaman nüfusla bağlantılı talep belgesi verebiliyoruz. Vatandaş diğer işlemleri nüfustan da halledebiliyor. Ben isterim ki bütün işlemleri muhtarlıklar yapsın. Ki mahallemize gireni bilelim, çıkanı tespit edebilelim. Bizim şuanda o yetkimiz yok. Bu yetki nüfus müdürlüğünde. Bu konuda mustarip olduğumuzu söyleyebilirim. Mesela mahalleye kim taşındı, mahalleden kim gitmiş bilmiyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Önceden durum nasıldı?

Fatma AKSOY: Önceden mahalleye kim giriyorsa internet aracılığıyla kayıt altında tutuluyordu. Dolayısıyla kim girmiş, kim çıkmış muhtar onu biliyordu.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Terör olaylarının bu kadar arttığı bir dönemde tehlikeli de bir durum değil mi bu?

Fatma AKSOY: Tabii tehlikeli. Geçenlerde bir vatandaşımız geldi ve bir Iraklıya evini vereceğini söyledi. Bende, verebilirsin dedim. Sonra Iraklı kişinin evi üç aylığına istediğini söyledi. 'Ne olduğunu, evi neden istediğini biliyor musun?' diye sorduğumdaysa çok güzel bir para vereceğini belirtti ben de nasıl güvenebilirsin dedim ve o vatandaşımız evini kiralamaktan vazgeçti.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun özellikle son yıllarda göçmenlerin yoğun olduğu bir şehir. Ve Çiftlik Mahallesi de bundan nasibini fazlasıyla aldı. Nasıl bir durum var mahallede?

Fatma AKSOY: Çiftlik Mahallesi halkı şunu söylüyor; biz vergi veriyoruz ama onlara devlet kolaylıkla yer açma izni veriyor. Vatandaşlarımız yapmak istedikleri işleri yapamadıklarını ancak onların rahatlıkla çalıştığını ifade ediyor. Emlakçısından, spor salonlarına kadar her alanda görebiliyoruz. Vatandaşımızın çalışma alanı engellenmiş oldu. Zannediyorum bu konu ile önümüzdeki yıllarda zararlarını hissedeceğiz. Uzun vadede ortaya çıkacak. Gezerken bile sağımıza solumuza baktığımızda Suriyelilerin bizden çoğunlukta oluğunu görüyoruz. Onlar gündüz uyuyor gece sokaktalar. Bizim vatandaşlarımız evlerine çekilmek durumunda kalıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Vatandaşlar bu gibi sıkıntıları sizinle paylaşıyor değil mi?

Fatma AKSOY: Evet, gelip bana ne yapabileceklerini soruyorlar bende onları yabancılar şubesine yönlendiriyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Oran olarak Suriyeliler mi çoğunlukta?

Fatma AKSOY: Suriyeliler çoğunluktaydı. Ama şuanda Suriyelilerin geri çekildiğini onların yerine son zamanlarda Iraklıların mahallemizden ev aldıklarına şahit oluyoruz. Mesela Lise Caddesi'nden ev alıyor ve yerleşiyorlar. Alım güçlerinin çok fazla olduğunu görüyoruz. Bizim acıma duygumuz çok fazla. Ama ellerinde son model telefonlarla gezdiklerini görüyoruz. 800 TL kira verdilerini görüyoruz. Bu durumdaki kişi benim gözümde fakir değildir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kira fiyatlarını a arttırdıklarını görüyoruz…

Fatma AKSOY: Kesinlikle, Çiftlik'te şuan en ucuz kira 500 TL. Ne yazık ki ev sahiplerimiz 300 TL'lik evini 500 TL'ye kiralıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Başka hangi alanlarda etkiler söz konusu?

Fatma AKSOY: açtıkları iş yerleriyle satışları büyük oranda etkilediler. Mesela fırın açtılar ve bizim fırınlarımızı engelledi. Emlakçılık yapıyorlar, kahvehane açıyorlar kısacası her sektörde engellediklerini söyleyebilirim. Vatandaş bu konuda mustarip. Bize bir katkıları yok zararları var.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Ne yapılabilir peki?

Fatma AKSOY: Hükümetin bir politika geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim askerimiz El Bab'da bir savaş veriyor onlar Türkiye'de rahat rahat geziyor bu durum beni çok üzüyor, bir anne olarak kabullenemiyorum. İnşallah düzelir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çiftlik Mahallesi adını nereden alıyor?

Fatma AKSOY: Eskiden mahallemiz sınırları içinde Sami Kefeli isimli bir çiftlik varmış. Yani adını gerçek bir çiftlikten alıyor. Ancak mahallemize şimdi baktığımızda yeşil tek bir alan bile göremiyoruz. Örneğin Lise Caddesi'nin ağaçlandırılmasını çok isterdim. Daha farklı olabilirdi. Ağbağli Caddemiz keza yine öyle çok fazla bir beton yapı olduğunu görüyoruz. Belediyemiz çalışmalar yapabilirdi.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çiftlik Caddesi'nin trafiğe kapanıp, görüntüsünün yenilenmesi mahallede neler değiştirdi?

Fatma AKSOY: Öncelikle görüntü olarak hepimizin çok hoşuna gitti. Ama şunu o zaman da dile getirmiştim ki daha canlı renkler tercih edilebilirdi. Belki bir taraf farklı bir taraf farklı renk olarak tasarlanabilirdi. Tabanda kullanılan taşların da çok kaygan olduğunu söylemeliyim kar yağdığı zaman ne yazık ki kayıp düşen çok oluyor. Kullanılan ürünün kolay tutuşabilen madde olması da vatandaşı endişelendiriyor. Trafiğe kapanmasıysa ticareti bitirme noktasına getirdi. Esnafımız büyük sıkıntı yaşıyor tabii, alıveriş merkezlerinin etkisi de yadsınamaz. Park sorunu da çok fazla. Artan araç sayısı fazla binaların park yerleri yok. Otoparklar yetersiz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun'da tek kadın muhtar siz değilsiniz ve diğer muhtarlarla da sık sık bir araya geliyorsunuz değil mi?

Fatma AKSOY: Samsun'da ilkadım ilçemizde 7 kadın muhtar var. Bir araya gelip sorunlarımızı çözüyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu meslekte kadın olmak bir avantaj mı?

Fatma AKSOY: Sanırım, öyle diyebiliriz. Bizler evlere daha rahat girebiliyoruz. Anne olmanın da olumlu etkilerini görüyoruz. Muhtarlığa da kadınlar daha çok geliyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bildiğiniz gibi dönem dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlarla bir araya geliyor. Siz de bu toplantılara katıldınız mı?

Fatma AKSOY: Hayır, henüz katılmadım. Ama zannediyorum bizi de çağıracaktır.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu tür toplantıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fatma AKSOY: Bize değer verdiğini görüyoruz. Muhtarları ön plana çıkartıyor. Muhtarların artık basında daha çok yer aldıklarını ve seslerinin daha çok çıktığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız bizlere değer veriyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bunun etkisini de hissediyorsunuz değil mi?

Fatma AKSOY: Tabii, belediyelerin yaklaşımları bile daha farklı artık. Her alanda 'muhtar hanım Cumhurbaşkanının yaptığı toplantılara siz de katıldınız mı?' sorusuyla da sık sık karşılaşıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çiftlik Mahallesi fiziksel yapıları bakımından yeterli bir yer mi?

Fatma AKSOY: Evet, yeterli sayıda sağlık ocağı, okul, postane ve camiimiz var. Zaten yeni yapı oluşturulacak bir alan da yok. Mahallemizde park eksiği olduğunu söyleyebilirim. Çocukların oynayacağı bir alan ne yazık ki yok. İki bina aralarında kullanılmayan alanlar var umarım önümüzdeki zamanda yapılacak kentsel dönüşüm çalışmasıyla bu alanlar değerlendirilebilir. Yeşile hasret kaldı.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kentsel dönüşüm çalışması mahallenizde söz konusu mu?

Fatma AKSOY: Bizim bölgemizde değil ama üst bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Umarım ilerleyen günlerde Çiftlik Mahallesi'nde de bu çalışmalar yapılır. Bizler de bu konuyu dile getirmeye devam edeceğiz. ,

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN