Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı (ABD) Öğretim Üyesi ve Türkiye Psikiyatri Derneği Samsun Şube Başkanı Yrd. Doç. Aytül Karabekiroğlu yaşanan intihar olaylarının yalnızca Samsun'un veya Türkiye için değil dünyanın ciddi bir sorunu olduğunu söyleyerek intiharı engelleyici projeler üretilmesi gerektiğini ifade etti.
İNTİHAR GİRİŞİMİ İNTİHARLARIN 20 KATI
Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı araştırmalara göre dünyada 1 yılda 800 bin kişinin intihar ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Aytül Karabekiroğlu, ''İntihar girişimleri de intiharların 20 katı. Yıllık artış oranı da planlandığında 2030 yılında bu sayının 1 milyonun üzerinde olacağı düşünülüyor. Bu yüzden her ülke kendisine uygun intiharı önleme projeleriyle bunu önlemenin yollarını arıyor. Bu sayıyı düşündüğümüzde intiharların çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu açık. 2015 yılında TÜİK'in yayınladığı verilere göre Türkiye'de ölümle sonuçlanan 3 bin 211 intihar vakası yaşandı. Önceki yılla göre de bu rakam yüzde 1.3 artış gösterdi. İntiharların da yüzde 34'ü 15-29 yaş aralığında görüldü. İntihar sadece Samsun veya Türkiye için değil, dünyanın bir sorunu. Dünyada birçok paydaşın bir araya geldiği intiharı önleyici projeler var, Türkiye'nin de bu projelere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
ALKOL VE UYUŞTURUCU RİSK FAKTÖRÜ
İntiharlarda çeşitli risk faktörleri olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Aytül Karabekiroğlu, ''Evli olmak, iş sahibi olmak, iyi bir sosyal desteğin olması kişiyi intihardan koruyucu faktörlerden. Kişinin yalnız olması, sosyal desteğinin iyi olmaması, aile içinde şiddet görüyor olması, duygu durum bozuklulukları, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi etkenler; mesleki anlamda beklenmedik kayıp yaşaması, kendilik algısında değerin düşmesi intihar için risk faktörlerinden. Bir insan eğer ölümden bahsediyorsa, kendi içine kapandıysa, sosyal aktivitelere katılmıyorsa, hobilerinden vazgeçmişse, daha önce intihar girişimleri varsa, eskiden hiç yapmadığı şekilde örneğin alkollü araç kullanmak gibi sonu ölümle bitecek davranışlarda bulunuyorsa mutlaka ciddiye alın. Birisi sizinle intihar düşüncesini paylaşıyorsa bu çok önemli. Onu anladığınızı hissettirmelisiniz. Bu çok ağır bir yük, insanlar ne yapacaklarını bilmeden yargılayıcı konuşabilirler. 'Bunun için mi intihar edeceksin? Sen çok güçlü bir insansın' demek, kişiyi aşağılamak ve değersizlik duygusunu daha ön plana çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Yalnız olmadığını hissettirmek önemli. Çünkü bu bir yardım çağrısı. Kişi bu ağır yükle tek başına mücadele etmemeli, kişinin mutlaka bir psikiyatrik yardım alması sağlanmalı'' diye konuştu.
MUTLAKA PSİKİYATRİK DESTEK ALINMALI
İntihar vakalarında medyanın çok önemli rolü olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Karabekiroğlu, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: ''İntihar haberlerinin nasıl verildiği, intihar eden kişinin kahramanlaştırılmaması, hikayeleştirilmemesi önemli. Neden sonuç ilişkisi kurmadan haber verilmeli. Haberlerde ek olarak psikiyatrik bir rahatsızlığı varsa o belirtilebilir, nerelerden yardım alabileceği konusunda yönlendirici olunabilir. Tedavide de öncelikle depresyonu ya da psikiyatrik rahatsızlığı tedavi edilmeli. İlaç tedavileri ve kişinin sorun çözme becerilerini arttıran müdahaleler kişinin intihar düşüncesiyle baş etmesine yardımcı oluyor. İnsanlar depresyondayken sorununu çözemeyeceğini sanıyor ve ölümden başka bir çıkar yol göremiyor. Zaman içinde tedaviyle bu bakış açısının değiştiğini görüyoruz.''
Zerrin SOMUNCU