MYK, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, tedbirli olarak partiden kesin ihracı istemiyle disiplin kuruluna sevkine karar verdi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun aldığı kararla ilgili bir açıklama yapan Nazlıaka, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'Konu; benim bir milletvekili arkadaşımın Meclis'teki odasına gittiğimde Atatürk resmini görmediğimde gösterdiğim hassasiyet üzerine onun resmi geri asmasından ve benim isim vermeden bu mevzuyu iki milletvekilimizle yaptığım özel bir sohbette paylaşmamdan, bu sırada orada bulunan başka bir milletvekilinin de duymasından ibarettir. Amacı, kişiyi değil ideolojik bir saptamayı tartışmaya açmak olan bu konuşma en fazla beş dakika sürmüştür. Ancak bu özel konuşmanın bir milletvekili tarafından basına yansıtılması sonrasında olay kasıtlı ya da kasıtsız olarak çarpıtılmıştır. Yaşananlar ile oluşan algı arasında orantısız bir fark oluşmuştur. Bu fark partimizi yıpratan bir algı operasyonuna dönüşmüştür. Atatürk'ün portresinin çöpe atılması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Odalarımızdaki resmin boyutu gözetildiğinde dahi bunun mümkün olamayacağı açıktır. Haberin basına düşmesinden sonra soruşturma komisyonu kurulana kadar Genel Başkanımın ve partimin yetkili organlarının talimatlarını beklediğim için uğradığım tüm tahriklere ve saldırılara karşı (şahsımla ilgili çıkan yalan haberle ilgili 18.12.2015 tarihinde yaptığım yazılı basın açıklaması hariç) hiçbir açıklama yapmadım. Partimizde Atatürk düşmanları varmış gibi oluşturulan bu algıya karşı katı bir tutum izledim. Ben bir Atatürkçü olarak, Atatürk'ün kurduğu partimin Atatürk üzerinden tartışılmasını istemem. Olayla ilgili bir isim verip konuyu daha fazla gündemde tutacak ve partimi tartıştıracak bir davranış içine girmem mümkün değil. Ayrıca iyi niyetinden şüphe duymadığım bir yol arkadaşımı kesinlikle ifşa etmem. Hele hele süreç bir linç kampanyasına dönüştükten sonra benim bir isim vermem artık hiç mümkün değildir. Makamlar ve mevkiler gelip geçer, onurlu duruşları ise tarih yazar. Atatürk devrimleri ve Cumhuriyet değerleri için verdiğim mücadele son nefesime kadar sürecektir.'