Milli İstihbarat Teşkilatı'nın
2016 yılının
mayıs ayında
Litvanya'daki
sunucuya girerek,
18 milyon yazışma ve 3.5 milyon
e-postayı
saptamasının ardından
başlatılan
operasyonlar,
daha sağlıklı hale getirilen
listeyle
sürdürülüyor...
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
yolladığı listenin;
il emniyet müdürlüklerinin
terörle mücadele ve
istihbarat şube müdürlüklerine
gönderilmesiyle,
FETÖ operasyonları eskisinden daha da
hız kazanmış durumda...
Samsun'da,
daha önce bazı belediye
çalışanlarına
yönelik gözaltılar olduğunda,
kamuoyunda
"Sayıları bu kadar az mı?"
izlenimi vardı...
Hatta, "korunuyorlar"
iddiaları gündemdeydi...
Ne var ki; yargı, geçmişte FETÖ'cülerin
kumpas iddianamelerinde
olduğu gibi
düzmece belgeler
üretmek yerine
delilden şüpheliye
gidiyor...
FETÖ'cü olmanın
birinci kriteri de
"Bylock" kullanmak olduğuna göre,
çalışmalar da
bu duyarlılık ve titizlik
içinde yürütülüyor...
Dün, bazı belediyelerin
çalışanlarına yönelik
olarak gerçekleşen operasyonlar da
Bylock listesinin
güncellenmesinden kaynaklanmakta...
MİT, "hata"payını azaltmak
ve zaman kaybını önlemek için
yeni bir uygulama başlatmış bulunuyor...
İl emniyet müdürlüklerinde
oluşturulan ekip,
Ankara'dan bilgi almak yerine
güvenli arama motorundan
listeye girip,
şahsın Bylock kullanıcısı olup olmadığını
tespit edebiliyor...
Bu da kamu kurum ve kuruluşlarında
yeni Bylock operasyonlarının
dalga dalga geleceğinin
habercisi...
Yani, "Sayıları bu kadar az mı?" diyerek,
geçmişteki operasyonları
hafife alanlar,
biraz daha sabırlı
olacak!..
Devleti yönetenlere de
önemli görev düşüyor...
FETÖ'cü
olmanın en önemli kriteri
sayılan Bylock kullanıcıları arasında
"kayırmacılık"
izlenimi veren
davranış ve söylemlerden
kaçınılması gerekir...
Yoksa mesele sulandırılır
ve gecesini gündüzüne
katarak, milleti bu beladan kurtarmak isteyen
MİT, polis, jandarma ve yargı
mensuplarının emeğine,
dolayısıyla da ülkeye yazık olur!..