Küçük yaşlarda başladığı meslek hayatına, her ayrıntısı özel yaptığı tasarımlarla devam eden Demir, günlük hayata adapte ettiği pırlantanın aslında ulaşılmaz olmadığını fakat ulaşılmaya değer olduğunun altını çiziyor.

HABERHAYAT: Sizi tanıyabilir miyiz?
TANER DEMİR: Kapalıçarşı'da 13 yaşımda çırak olarak başladığım meslek hayatımın 22. senesindeyim. Babam yazlarımı değerlendirmem için beni Kapalıçarşı'daki Ermeni ustaların yanına vermişti. Kapalıçarşı'nın mistik dokusunu ve çalışma hayatını sevdiğim için okulu bırakıp, orada çalışmaya başladım. 1989 yılından bu yana edindiğimiz mesleki tecrübemizin ardından ağabeyim Tolga Demir ile kendi firmamız olan D Color Pırlanta'yı kurduk. Mücevher tasarım ve üreticisiyiz. Ağabeyim altına şekil verme ustası yani sadekar, ben ise Mücevher üzerindeki pırlantaları işliyor yani mıhalama ustasıyım. Son zamanlarda İstanbul'daki geniş çevremizin yoğun talepleri ve istekleri üzerine imalatla beraber kişiye özel takılara yönelmeye başladık. Bu konuda oldukça iddialıyız. Özel tasarımlardan sonra daha fazla ilgi görmeye başladık. Bu da beni çok mutlu ediyor. Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Allah nasip ederse de bir ömür boyu yapmak istiyoruz.

HABERHAYAT: Yeriniz nerede?
TANER DEMİR: Kapalıçarşı'nın içerisinde mistik ve tarihi dokusunu en fazla Zincirli Han korumuştur. Pırlanta butiğimiz Zincirli Han'ın üst katında 106 numarada bulunuyor. Butiğimize gelenler yaklaşık 500 yıllık merdivenlerden çıkıp tarihi duvarların arasından geçiyor. Bu da insanları oldukça büyülüyor. Oraya gelip de kendini kötü hisseden kimseyi görmedim. Misafirlerimiz geldikleri zaman pozitif enerji ile doluyor. Bizi ziyarete gelenler bizim için müşteri değil, misafirimizdir. Bu anlayışla hizmet veriyoruz.

HABERHAYAT: Sadece İstanbul'da değil diğer şehirlerde de hizmet veriyorsunuz. Bu sisteminizden bahseder misiniz?
TANER DEMİR: Yılların verdiği dürüstlük ve meslek bilgilerimizden günden güne yayılan fısıltı gazetesi ile yaptığımız başarılı çalışmalar konuşulmaya başlayınca bizi farklı şehirlerden aramaya başladılar. Birçok şehirde müşterilerimiz var. Pırlanta güvene dayalı bir iş. Bu anlamda insanlar tanıdığı, güvendiği kişiden pırlanta almak istiyor. İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde müşterilerimize evlerinde, işyerlerinde ve bazı özel imkanlarda onlara özel sunumlar yapıyoruz

HABERHAYAT: Artık Samsun'daki kadınlarla da muhteşem tasarımlarınızı buluşturuyorsunuz. İlgi nasıl?
TANER DEMİR: Çok ciddi bir ilgi var. Samsunlu kadınlar pırlantaya meraklı. Bu anlamda burada kişiye özel mücevher tasarımına ihtiyaç var. Samsun'da uzun vadede çok güzel çalışmalar yapacağıma inanıyorum.

HABERHAYAT: Pırlantayı günlük yaşam ile bütünleştiren çalışmalar yapıyorsunuz. Pırlanta lüks bir tüketim değil mi?
TANER DEMİR: Pırlanta hala lüks tüketim olarak kullanılıyor olmasına rağmen aslında bir ihtiyaç. Günümüz şartlarında kadınlarımızın kendini mutlu etmesi artık lüks değil. Herkes maddi durumuna göre bir pırlanta sahibi olabilir. Bugün 1000 TL'ye de 500 bin TL'ye de pırlanta var. Pırlanta hayatımızın her alanında ve ulaşılmaya değer olduğu için ben de günlük yaşam ile pırlantayı bütünleştiriyorum. Mücevherlerimiz özel tasarım olmasına rağmen kendi emeğimiz ile ortaya çıkan ürünler olmasından maliyet açısından uygun fiyatlara geliyor.

HABERHAYAT: İnsanlar neden pırlanta sahibi olmak istiyor?
TANER DEMİR: Bu aslında içgüdüsel bir istektir. Yeryüzünden kaybolmayan tek şey pırlantadır. Her şey uzun yıllar içinde eskir, çürür ya da aşınarak yok olur. Yapılan muhteşem taş yapılar bile zamanla yok olmakta. Pırlanta ise dünyanın en sert ve en güçlü madenidir. Pırlantaya pırlantadan başka hiçbir şey zarar veremez ve dünyanın sonuna kadar varlığını korur. Gücü temsil eder pırlanta. Ve kadınlar gücü sever. O güç içgüdüsel bir şekilde bizi çeker. Bunun dışında ise insanlar pırlantayı nesilden nesile aktarılabilen bir yadigar olarak görmektedir. Mücevher bir yatırım aracı değildir. Yadigar bir parçadır. Özel tasarımı tavsiye etmemin nedeni de budur. Bir hikayesi olan pırlanta ailenizi temsil eden yegane parça olabilir.

HABERHAYAT: Bu kadar güzel takı tasarımları yapmanızın sırrı nedir?
TANER DEMİR: Kimi kadın gösterişi, kimi kadın sadeliği sever. Baktığım zaman bunu anlayabiliyorum. Kişiye özel, kişiyi yansıtan tasarımlar yapıyoruz. Her ayrıntısı özel tasarımlar yapıyoruz. Sadece kadınlara değil erkeklere de hizmet veriyoruz. Özel bir şey yapmaktan keyif alıyoruz. Özel bir mücevher yaparken; o insanların duygu, düşünce, bazen de ideolojilerini yansıtıyoruz. Mücevhere anlam katmayı seviyorum. Biz satıcı ya da tüccar değiliz. Sadece zanaatkarız. Bir zanaatkarın ürünlerini de mücevhere değer veren kadınların üzerinde görmek bizim için paha biçilemez bir kazançtır. Karşımdaki kişiye mücevher satmaya çalışmıyorum. İnsanların yaptığım mücevherleri taktığı zaman mutlu olmalarını istiyorum. Sanırım bu da benim ve çalışma arkadaşlarımın güzel tasarımlar yapmasını sağlıyor.

HABERHAYAT: İnsanları mutlu etmenizin püf noktası nedir?
TANER DEMİR: İnsanları mutlu edebilmemin tek püf noktası işimi seviyor olmam. İşim benim hobim, benim keyfim, benim her şeyim. Onunla mutlu oluyorum ve bu mutluluk yaptığım işlere yansıyor. Gittiğim her yerde işim ile ilgili bir şey bulabiliyorum. Tatlı tabağına mücevherleri kombinliyorum mesela. Bundan çok keyif alıyorum. İnsanların sahip olmadığı hayal ettiği şeyleri ben elime alıyor ve onlarla oynuyorum. Bir matbaacı için kağıt, marangoz için ahşap neyse pırlanta da benim için o.

HABERHAYAT: İnstagramda oldukça takip ediliyorsunuz? Röportajımızı okuyan ve sizi takip etmek isteyenler için instagram adresinizi verir misiniz?
TANER DEMİR: İnstagramda pırlanta sevenlerle buluşuyorum. Oradan da çok ciddi bir ilgi var. İnsanların algısı çok açık. Beni tanımayan insanlar işimi ne kadar çok sevdiğimi söylüyor. Ya da pırlanta ile ilgilenmeyen insanlar, fotoğraflar sayesinde pırlantaya ilgi duymaya başlıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Yurtdışından beni takip eden dostlarım İstanbul'a gelir gelmez, ilk ziyaret noktası pırlanta butiğimiz oluyor. Paylaşımlarından kahve keyfimi bilen takipçilerimiz kahve ve lokumlarını alıp gelmeleri instagramda ne kadar verimli olduğunu gösteriyor. İnstagram adresim ise:
taner.dcolorpirlanta.

HABERHAYAT: Peki kuyumcu ile aranızdaki fark nedir?
TANER DEMİR: Kuyumcu altın konusunda uzmandır. O tamamen altınla ilgilidir. Pırlanta tamamen görsel bir şeydir. O ayrı bir uzmanlık alanıdır. Bir taşa baktığınızda o taşın hangi renk skalasında, hangi berraklık skalasında, hangi kesim skalasında olduğunu anlamanız için uzman olmanız gerekir. Bizim en büyük farkımız pırlanta uzmanlığı konusunda ileri seviye de olmamız. Biz D COLOR, olarak Kapalıçarşı'nın merkezinde pırlantayı sadece satma konusunda değil, onu inceleme konusunda da iyi bir noktadayız. Ve bu da bizi pırlanta işlerken kullanacağımız pırlantanın kalitesini çok daha iyi anlamamızı sağlıyor. Uzun yıllardır bu işin içinde olduğum için çok rahat bir şekilde herhangi bir pırlantayı rahatça inceleyebiliyorum.

HABERHAYAT: Hedef kitleniz kimler?
TANER DEMİR: Kendisini özel hissetmek isteyenler, karısını veya sevgilisini mutlu etmek isteyenler, bütçesine dikkat edenler ve pırlantayı ulaşılmaz gören insanlar bizim hedef kitlemiz.

HABERHAYAT: Son olarak hedeflerinizden bahseder misiniz?
TANER DEMİR: Bizim amacımız, mücevher dendiği zaman akla gelen tek isim olmak. Hedefimiz daha çok mücevher satmak değil. Çünkü yaptığım mücevherler benim için bir eser ve bu eseri ne kadar çok hakkıyla yaparsam o kadar anlamı oluyor.