Haber Medya Grubu'nun iletişim sponsorluğunu yaptığı Beyaz Atlı Prens'in oyuncuları 'Pamuk Prenses' Ferda Kaynar ve 'Cadı' Berceste Akgün ile oyun hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

HABERHAYAT: Beyaz Atlı Prensi yazma fikri nasıl oluştu?
BERCESTE AKGÜN: Cem Kaynar'ın istediği üzerine Beyaz Atlı Prens ortaya çıktı. Düş Evi olarak söyleyecek bir söz ile yola çıkıyoruz. Bu oyunumuzda da sistem eleştirisi yapıyoruz.

HABERHAYAT: Oyundan bahseder misiniz?
BERCESTE AKGÜN: Çalıştıkları çocuk tiyatrosunun kapatılmasını istemeyen cadıyı oynayan bir kadın oyuncu var. Kendilerini diğer oyuncu arkadaşı ile birlikte tiyatronun içerisine kapatıyor. Ve Pamuk prensesi oynayan kadın oyuncuyu ikna süreci başlıyor. Cadının Pamuk Prensesi ikna aşamasında, cadının meyvesi olan elma gerçek anlamına kavuşuyor. Sistem eleştirisi yaptığımız oyunda kurtarıcı sembolü olan Beyaz Atlı Prens kavramı da sorgulanıyor.
FERDA KAYNAR: Oyun doğadan yana, dişil bakış açısından yana bir söz söylüyor. Yaşadığımız şehrin en önemli geçim kaynağı olan 'tütün' ve 'tütün fabrikası' üzerinden de önemli göndermeleri var. Ayrıca çağdaş bakış açısı ve sanattan yana, tiyatrodan yana olan bir şehir önermesi var. Bir AVM içerisindeki Çocuk Tiyatrosunun kapanmaması için eylem yapan iki kadın oyuncunun sahneye kendilerini kilitlemesi ile başlayan oyun ile seyirciye; büyük bir oyunun içerisindeyiz, bunu engellemek bizim elimizde duygusunu vermeye çalışıyoruz.

HABERHAYAT: Oyunu seyrettiğimiz zaman herkes kendinden bir şeyler bulabiliyor. Siz neler düşünüyorsunuz?
FERDA KAYNAR: Aslında oyunun tamamında günlük yaşamın ta kendisini görebilirsiniz. Oyundaki iki karakterde hayatın içinde var olan karakterler. Cadı rolündeki kadın ne yapmak istediğini ve ne istediğini bilen biri iken, Pamuk Prenses ise şöhret olmanı derdinde, paranın peşinde bir karakter. Bu iki karakterle de günlük yaşamda rahatlıkla karşılaşabiliriz. Bu nedenle seyirci oyunu izlerken kendinden bir şeyler bulabilir.
BERCESTE AKGÜN: Oyunumuz yaşamın kendisi. Ne yazık ki sistem, daha iyisini, daha pahalısını, daha güzelini istemimize yol açıyor. Sürekli tüketiyoruz. Düzene dışarıdan bakıp sorgulamak istedim. Cadı ötekileştirilen bir kadın. Orta Çağda Pagan kadınları cadı görülerek yakılıyormuş. Halbuki o kadınlar doğayı, bitkileri tanıyan eczacı kadınlarmış. Tek Tanrılı dinlerin doğa ile iç içe olmaya, insanların doğayı bilmelerine tahammülü yok. Buradan günüm üze geldiğimizde, doğayı yok sayma, onu paraya dönüştürme, kadını ötekileştirme zihniyeti ile yaşanıyor. Biz de bu oyunla bunları anlattığımız için, seyirciler hayatlarından bir şeyler bulabiliyor.

HABERHAYAT: Oyunda Cadı karakteri aklı, sağduyuyu Pamuk Prenses ise hayalperestliği temsil ediyor? Siz Pamuk Prensesi nasıl tanımlıyorsunuz?
FERDA KAYNAR: Pamuk Prenses kredi çekip ameliyat olmayı hayal ediyor. Aslında etrafımızda bunu gerçekleştiren birçok kadın var. Hiçbir şeye akıl yormak istemiyor. Bu nedenle düşünen 'Cadı'dan hoşlanmıyor. Kısa yoldan paranın ve şöhretin peşinde. Ama Cadı'nın verdiği elma ile 'zehirlenerek' düşünebilen bir oyuncu oluyor.

HABERHAYAT: Oyunu ne zamana kadar sahneleyeceksiniz?
FERDA KAYNAR: Mayısın sonuna kadar her salı Gazi Sahnesi'nde oynayacağız. Mart ayının sonuna doğru yeni bir oyunun çalışmalarına başlayabiliriz. Anadolu Kadınları, Üçüncü Sayfadan Kadın Hikayeleri, Doğum, Düğün, Ölüm adlı oyunlarımızı ise İstanbul'da sahneleyeceğiz.

HABERHAYAT: Sistemi eleştirdiğiniz oyun umutlu bitiyor? O umudu yaşıyorsunuz sanırım.
FERDA KAYNAR: Aslında Cem'in (Kaynar) istediği üzerine oyunu umutlu bitirdik. Sanırım kötü sonlu bir şey olsun istemiyor. Bu nedenle AVM içerisindeki çocuk tiyatrosu kapanmasın, yaşasın istedi. Biz aslında oyunun sonunu seyirciye bırakmıştık. Ama ben kendi adıma tiyatronun yaşamasını ummuyorum. Çünkü her zaman yaşayacağına eminim. Şartlar ne olursa olsun sonuna kadar tiyatro yapacağım. Tek istediğim oyunlarımızı kendi sahnemizde oynayabilmek. Böyle bir hayalim var.

BERCESTE AKGÜN: Ben Ferda kadar umutlu değilim ne yazık ki. Yaşadığımız döneme baktığımızda karamsarlığa kapılıyorum. Umarım daha güzel şartlarda, yeni oyunlar yazabilirim.

HABERHAYAT: Oyunun kadrosunda kimler var?
BERCESTE AKGÜN: Yazan Berceste Akgün, Yöneten Cem Kaynar, Yönetmen Yardımcısı Kübra Akça, Oyuncular Ferda Kaynar– Berceste Akgün, Dekor-Işık Tasarım Ersoy Çelikpazu, Şarkı Söz / Beste Derya Cesur, Kostüm Serap Acar, Efekt Uygar Karataş, Afiş / Broşür Tasarım Evren Ertan – Tuğba Kahraman, Fotoğraflar: Serdar Ayyıldız, Kondüvit Mecit Kürtdur, Çocuk Koro Eğitmeni Selen Uysal, Kısa Film Senaryo Murat Can Kibiroğlu, Kısa Film Konuk Oyuncu Cumhur Kocaoğlu, Sesler Yağmur Kaynar – Berceste Akgün.

HABERHAYAT: Son olarak neler söylemek isteriniz?
FERDA KAYNAR: Öncelikle sizlere teşekkür ediyorum. Seyircisi bol, gişesi bol tiyatrolu günler diliyorum.
BERCESTE AKGÜN: Gösterdiğiniz ilgiden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Erkek egemen zihniyetin en acımasız döneminde yaşıyoruz. Kadına, sanata, heykele düşman olan bu zihniyet içerisinde tiyatro yapabilmeyi umuyorum.

RÖPORTAJ: AYŞE KUŞCU