İngiltere'deki Unilever Araştırma Merkezi ve Newcastle Üniversitesi'nde görev yapan ve çalışmalarına Türkiye'de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Karadeniz İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde devam eden Kimya ve İşlem Mühendisi Prof. Dr. Galip Akay, uzun bir süredir üzerinde çalıştığı araştırmaları sonucu uygulanacak sistemle Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılayabileceklerini söyledi.

'TÜRKİYE'NİN ENERJİ İHTİYACININ YÜZDE 30'U BU SİSTEMLE KARŞILANABİLİR'

Son on yıldır yaptıkları çalışmalar sonucu bu sistemi çok daha ilerlettiklerini ifade eden Akay, 'Yapmak istediğim şey yeni geliştirdiğim bu sistemi Türkiye'de yapmak. Yapmak istediğim şey, bu sistemi Türkiye'de kurarak asgari Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 30'unun karşılanabilmesi. Bu sistemle belediye atıkları, zirai atık ve bütün atıklardan faydalanılarak elektrik enerjisi, gaz ve istenilirse sıvı yakıt üretilmesi amaçlanmaktadır' diye konuştu.

Bu sistemde kullanılan birkaç unsurun olduğunu söyleyen Akay, 'Bunlardan biri gazlaştırma fabrikası. Diğeri elde edilen gazın temizlenmesi. En son aşamada ise temizlenmiş gazın sıvıya dönüştürülmesi. Bunun için her aşamada çeşitli reaktörlere ihtiyaç var. Bu reaktörlerin hepsini biz geliştirdik. En son aşama olan gazın sıvıya dönüştürülmesinde katalizör kullanılması gerekir. Burada gördüğünüz resim bu katalizlerden bir tanesi. Böyle bir kataliz dünyada yoktu. Umut ediyoruz ki bu tür katalizler yaygınlaşacaktır. Benim üzerinde en çok durduğum konu gaz elde etmek. Benim istediğim Türkiye'deki imkanları kullanarak enerjide Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltmak' şeklinde konuştu.

'BU SİSTEM DÜNYADA İLK DEFA YAPILACAK'

Türkiye'de kurmak istedikleri tesislerin yerel düzeyde kurulacağını anlatan Akay açıklamasını şöyle tamamladı:

'Bu tesislerde yerel olanaklar kullanılacak. Bunun için çeşitli belediyelerle görüştük. İzmir'de Seferihisar Belediyesi ile görüştük. Ümit ediyoruz ki bu tesislerin ilkini oraya kuracağız. Bu fabrikaların en önemli özelliği yerel atıkları kullanabilmeleri olacak. Bu fabrikalar küçük çapta olmasından dolayı az maliyetli olacaklar, böylece her ilde kurulabilecekler. Bu sistem dünyada ilk defa yapılacak. Bu sistem yenilenebilir enerjinin kullanımının faydalı olabileceğinden bütün dünyaya satmak mümkün olacak. Türkiye'nin inşaat sektöründe dünyaya vermiş olduğu hizmetin bir benzeri olacaktır. Böylelikle teknoloji ithalatı yerine teknoloji ihracatı yapmamız mümkün olacaktır. Bu teknoloji için gerekli olan bütün olanaklar patent olarak elimizde mevcuttur.'