27. Ulusal Özel Eğitim Kongresi OMÜ ev sahipliğinde özel bir otelde başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan program protokol konuşmalarıyla devam etti. Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren 27. Ulusal Özel Eğitim Kongresi Başkanı Doç. Dr. Salih Rakap, kongrenin özel eğitime muhtaç öğrenciler açısından çok verimli geçeceğine inandığını söyledi.

'Türkiye'de yüksek öğretimde 15 bin engelli öğrenci var'

Türkiye'deki engelli sayısına göre öğrenim gören öğrencilerin sayısının azlığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Kuran, '27. Ulusal Özel Eğitim Kongresi'ne 2. defa ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu kongrede özel eğitime ihtiyacı olan gençlerin ve çocukların eğitimi için bilimsel tartışmaların yapılacağı, faydalı sonuçların ortaya çıkacağı bir kongre olacağını düşünüyorum. Özel eğitime ihtiyaç duyan gençler, toplumun her kesiminde olduğu gibi üniversitelerimizde de var. OMÜ'de bu ihtiyacı olan gençlerin eğitimlerine katkıda bulunmayı çalışıyoruz. Bizim üniversitemizde şu anda özel eğitime ihtiyaç duyan öğrenci sayısı 105. Bu sayı geçen yıldan yaklaşık 15 kişi daha fazla. Türkiye'deki yüksek öğrenimdeki engelli öğrenci sayısı 15 bin civarında. Türkiye'deki engelli insan sayısını dikkate aldığımızda bu sayı hala çok yetersiz. Bunda eğitim kurumlarının erişilebilir olmaması en büyük etken. Bu konuda son yıllarda ülkemizde bir bilinç oluşmaya başladı. Yasal düzenlemeler yapıldı. Hatta 2018 yılı içerisinde erişilebilirlik konusunda zorunlu dönem de başlayacak' diye konuştu.

'OMÜ, 2016'da 'engelli dostu' seçildi'

Erişilebilirlik dalında ödül almalarına rağmen devamlı gelişim göstermeleri gerektiğini de vurgulayan Kuran, '2016 yılında OMÜ erişilebilirlik açısından 'engelli dostu' seçildi. Bu bile yeterli değil. Demek ki özel eğitime ihtiyaç olan öğrenciler, eğitim alacağı kurumları seçerken kurumların fonksiyonelliğine de bakıyorlar. Kampüslerimizde erişilebilir birçok nokta var. Kütüphanemizde özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öğretim materyalleri her geçen gün artıyor. Gelişimsel Uygulama Araştırma Merkezimizde eğitimler de veriyoruz. Samsun'da üniversite de bu bilinç var. İşitme Engelliler Olimpiyatları da zaten Samsun'da düzenlendi. Tabii bu yapılanlar hala yeterli değil. Hala kaldırımda, trafikte görme engellilerin ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilmiş değiliz. Gittikçe bu farkındalığımız daha da artıyor. Bunlar, gelişmiş ülke olmanın göstergeleridir. Bu şekildeki insanları evlerinde eğitim almadan tutmak yerine, gerekli eğitimlerini toplumun yararına ve toplumun içerisine dahil ederek insanca yaşamalarını sağlamamız lazım. Bu da bizim sorumluluğumuzdur. Özel eğitime ihtiyacı olanlara yardım etmiyoruz. Sadece onların haklarını teslim ediyoruz. Hepsi bu. Bu bir kıyak geçme ya da iyilik değil aslında. Bu yapılanları söylerken, bunların zaten olması gereken işler olduğunu vurgulamak istiyorum. Daha yapılması gereken çok şey var ama üniversitemizde bunları geliştirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Gelecekte ülkemizde özellikle eğitim alanında daha ulaşılabilir kurumlarımız olacağını düşünüyoruz. Bundan 10 yıl öncesine göre geldiğimiz nokta çok iyi. Bundan sonraki 6-7 yıl sonra geleceğimiz noktanın daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu kongrenin de sorunların giderilmesi açısından çok yararlı olacağını düşünüyorum' şeklinde konuştu.

Kongre konuşmaların ardından kongre açılış konseri ile devam etti. Konserin ardından akşama kadar paneller, çalıştaylar ve tartışma programları gerçekleşti.

Kongre 10 Kasım akşamına kadar çeşitli programlarla devam edecek.