Giresun'da fındığın yanında ek gelir getirecek bir ürün yetiştirmek amacıyla çeşitli denemeler yapan Arslan Tüfekçi, bu kapsamda diktiği güz yemişi fidanlarının meyvelerini almaya başladı.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirmeyi deneyen Tüfekçi, bir süre sonra da güz yemişine yöneldi.

10 yıl önce Doğankent İlçesi'ndeki bir dönümlük arazisine "kutsal zeytin" olarak bilinen ve içeriğindeki likopen maddesi nedeniyle birçok hastalığa iyi geldiği belirtilen güz yemişi diken Tüfekçi, istediği verime bu yıl ulaştı.
Arslan Tüfekçi, yılda yaklaşık 5 ton fındık üretimi yaptığını, bununla yetinmeyip başka türler de denediğini anlattı.
Ahududu, böğürtlen ve kivi yetiştirdiğini ifade eden Tüfekçi, 2007 yılından itibaren de güz yemişine yöneldiğini söyledi.

GELECEĞİ PARLAK ÜRÜN

Bir dönüm arazide oluşturduğu bahçeye diktiği güz yemişi ağaçlarının 10 yılın sonunda istediği düzeyde meyve vermeye başladığını dile getiren Tüfekçi, "Meyvenin anavatanı Çin, Pakistan, Hindistan, Japonya ve Kore. Güz yemişi olarak isimlendiriliyor. Verimi yüksek, ilaçla mücadele olayı çok fazla yok, çok da uğraş isteyen bir ürün değil. Araştırmalarda güz yemişi şifa kaynağı olarak gösteriliyor." dedi.
Tüfekçi, güz yemişinin Türkiye'de az yetişen bir ürün olduğuna dikkati çekerek, "Sonbaharda meyve alıyoruz. Hava şartlarına uyumsuzluk gibi bir şeyi de yok, -40 dereceye kadar dayanabiliyor. Çiftçilerimiz boş arazilere dikmeli, geleceği parlak bir ürün" diye konuştu.