Bir TV programında
söylediği
iğrenç sözlerle,
Boşnaklar başta olmak üzere
bütün milletin tepkisini çeken
Rasim Ozan Kütahyalı,
gazetecilik mesleğinin içinden
gelen biri olsaydı;
asla böyle bir şey
yapamazdı...
Gazeteci;
eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan
ifadelere yer vermemesi
gerektiğini bilirdi...
Ama ben suçu
sadece ona değil;
onu ekranlara
çıkarıp,
reyting uğruna
yaptığı saçmalıkları
millete izlettirenlere
de kızıyorum...
Rasim Ozan Kütahyalı'nın
TV'lere çıkarıldığı
günleri hatırlıyorum...
Eline tutuşturulan
birtakım bilgilerle
çıktığı açık oturumlarda,
konunun uzmanlarını bile çileden çıkaran
bu kişi kimdi? Birikimi ve tahsili neydi? Gazeteci miydi?..
Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas davalarla
ilgili yaptığı yorumlarda;
"masumiyet karinesi"ni ayaklar altına alıp,
bu insanlarla alay
eden Rasim Ozan Kütahyalı'nın
arkasında kim vardı?..
TV kanallarında
Rasim Ozan
Kütahyalı, eşi Nagihan Alçı ve
birkaç gazetecinin dışında
yorum yapan yoktu...
Karı-kocanın, itici ve incitici
sözlerle
reyting
aldıkları sanılıyordu...
Dedim ya sadece ROK
değil...
Onu reyting için
kullanan
bazı medya yöneticileri de
suçludur...
Popüler kültürün
yozlaştırdığı
toplum da var işin içinde...
Biz değil miyiz
küfürlü
Recep İvedik filmlerini
rekor seviyede izleyen?..
Biz değil miyiz,
onun bugüne kadar yaptığı
saçmalıklara
tepki vermeyen?..
Bu olaydan herkesin alması
gereken ders var!..
En çok da böylesi tipleri
ekrana çıkararak
"reyting" peşinde koşanlar!..