Acıbadem Hastanesi'nden Psikiyatr Bülent Baykal, annelerin doğum sürecinde yaşadığı psikolojik süreçler hakkında İhlas Haber Ajansı muhabiriyle paylaşımda bulundu. Anneler 9 aylık hamilelik sürecinde hormonal değişiklikler sebebiyle psikolojik değişiklikler de yaşayabiliyor. Bu kapsamda hem doğum öncesinde hem de doğum sonrasında bu psikolojik değişikliklerin görülebildiğini ifade eden Dr. Baykal, genellikle doğum sonrası sürecin daha önemli olduğunu vurguladı. Annelerin yaklaşık yüzde 60'ında 'doğum sonrası hüznü' görülebildiğini belirten Baykal, bunun daha üst bir seviyesinin 'doğum sonrası depresyonu (postpartum)' şeklinde tanımlandığını kaydetti. Postpartumun genellikle daha az annede görüldüğünü ama etkilerinin çok daha yoğun olduğunu aktaran Baykal, 'Doğum sonrası hüznünde anneler isteksizlik, çocuğa karşı ilginin azalması, kendini kötü, mutsuz, çaresiz hissetme gibi duygular yaşıyorlar. Bu genellikle 1-2 ay sürüyor. Doğum sonrası depresyonda ise bu semptomlar çok daha ağır yaşanıyor, uzun sürüyor ve tedavi edilmesi gerekiyor' şeklinde konuştu.

'Aile ve eşin desteği çok önemli'
Doğum sonrası hüznünün tedavisi kapsamında annenin bebeğe alışma süreci gerektiğini belirten Baykal, 'Bebeğin doğması elbette çok mutlu edici ama aynı zamanda yeni bir hayat, yeni bir sorumluluk getiriyor' dedi. Hormonal dengelerin değişmesi sonrası annenin kendini çirkin hissetmesi veya eşi tarafından beğenilmeme gibi düşünceler hissedebildiğini ifade eden Baykal, bu durumda annenin ailesinin ve eşinin desteğine ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Doğum sonrası annenin emzirmesinden dolayı depresyon ilacı alamayacağını söyleyen Baykal, 'Bu kaygılar ve isteksizlik uzun sürerse ve yoğun yaşanırsa, annenin psikoterapi desteği almasında yarar var. Depresyon kalıcı bir şey, bunun mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor çünkü kendiliğinden geçmiyor' diye konuştu.