Kalp krizinin damar tıkanmasına bağlı olarak, kalp kasının yeterince oksijen alamaması ve sonuçta kalp dokusunun hasara uğraması olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinden Uzm. Dr. Ali Ekber Ataş bu hasara bağlı olarak, ilk beş dakikada ölümcül ritim probleminden dolayı kişinin hayatını kaybedebileceğini ya da bunu sadece bir ağrı olarak geçirip ölümle sonuçlanmadan süreci atlatabileceğini belirtti.
Dr. Ataş, 'Kalp krizinin belirtileri; göğüste ağrı ve sıkışma, ağrı ile birlikte soğuk terleme, nefes darlığı, sol kolda uyuşma, bulantı, sırtta ağrı, kusma, bayılma gibi şekillerde görülebilir. Mevcut risk faktörlerinin görüldüğü bir kişide, efor gerektiren aktiviteler sonrasında göğsün orta kısmında başlayan ve sol kola yayılan kemik arkası dediğimiz kısımda, yanma, sıkışma veya baskı şeklinde ağrı oluyorsa, bu bir uyarı olarak algılanabilir. Bu gibi durumlarda muhakkak en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmaya çalışılarak, aktiviteye devam edilmemelidir' diye konuştu.
Uzm. Dr. Ali Ekber Ataş şu bilgileri verdi: 'Dünyada birincil ölüm nedeni olan kalp hastalıklarını geçirme riski olanlar; şeker, tansiyon ve kolesterol şikayeti olan, kilo problemi olan, sigara kullanan, ailesinde daha önce kalp krizi öyküsü olan, orta yaş ve üzeri kadın ve erkeklerdir. Özellikle ana risk faktörlerinden olan şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kilo problemi yüksek kolesterol ve sigara ile mücadele ile kalp krizi geçirme riski daha aza indirilmiş olur. Değiştirilebilir faktörler içinde önlenmesi zor olan ama imkansız olmayan bir diğer faktörde stres faktörüdür. İş, aile ve sosyal hayatımızda yaşadığımız bu problemi, gerekirse bir profesyonelden (psikiyatrist-psikolog) destek alarak azaltmak, ya da tamamen yenmek, kalp krizi geçirme riskini daha aza indirmeye yardımcı olacaktır. Hastalıklarda erken tanı ve tedavi son derece önemlidir.'