7-8 Aralık 2017 tarihlerinde düzenlenen 'Medeniyetler beşiği Mezopotamya Sempozyumu''nun ilk oturumları bugün başladı. Sempozyumun açılış törenine, Eskişehir Milletvekili ve Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nabi Avcı, AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Mehdi Eker, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Türk Dünyası Vakfı Genel Sekreteri Dr. Adnan Tekşen ile arkeoloji, felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve tarih alanında çalışmalar yürüten uzmanlar katıldı.
Programda açılış konuşmalarını yapan Eskişehir Milletvekili ve Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Türk Dünyası Vakfı olarak böyle bir faaliyeti Şanlıurfa'da gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Sempozyumda sunulacak 19 bildirinin, bölgenin dünya tarihindeki istisnai yerini vurgulamak bakımından önemli olduğunu belirten Avcı, emek ve katkı sunanlara teşekkür etti.
Dört oturum halinde gerçekleşen sempozyumun ilk oturumunda, Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Mehdi Eker, 'Mezopotamya Medeniyetler Havzasında Özel bir Şehir: Barışın Kalbi Diyarbekir' konusunda katılanlara bilgilendirmede bulundu.
İki oturumlarda kültür ve medeniyet havzası olarak Mezopotamya, 9 ve 12. asırda İslam bilim ve felsefesi konularının anlatıldığı sempozyum, yarın da iki oturum şeklinde sürecek. 3'üncü ve 4'üncü oturumlarda, dinler beşiği Mezopotamya ile Göbeklitepe üzerinden din ve toplum ilişkilerinin tarihi seyri, konu başlıkları altında Türkiye'nin farklı üniversitelerinden çok sayıda öğretim üyesi, gazeteci, araştırmacı ve yazarlar tebliğlerini sunacak.
Sempozyumun genel bir değerlendirmesini yapan Türk Dünyası Vakfı Genel Sekreteri Dr. Adnan Tekşen, 'Medeniyetler Beşiği Mezopotamya Sempozyumu, GAP Kalkınma Başkanlığı ile Türk Dünyası Vakfı'nın beraber düzenlediği bir faaliyettir. Tabi burada GAP Başkanlığının Mezopotamyayı markalaştırma çabaları var. Bu çerçevede faaliyetler yapılıyor. Elbette Mezopotamya böyle bir sempozyumu hak ediyor. Daha fazlasını hak ediyor. Bizim şu an Türkiye topraklarında bulunan kuzey Mezopotamya kısmı ama biz tüm bölgeyi içerecek şekilde tebliller sunacağız. Bu bölge, hem dinler beşiği olması açısından hem de medeniyetlerin kavşağı olması açısından önem taşıyor. Dolayısıyla bundan sonra İslam Rönesans'ı diye anlatabileceğimiz bir dönemde gelişti ve neşru nema buldu. Müthiş bir bölge burası. Etkileşim bölgesi. Buna bağlı olarak yine kadim dönemlerden beri burası yine kültür ve medeniyet bölgesiydi. Evet Peygamberler Şehri mutlaka. Ayrıca burada bir şey daha yaptık, o da Göbeklitepe. Göbeklitepe'yi klasik arkeolojik dille okumak yerine din-toplum ilişkilerinin seyri açısından sosyolojik olarak değerlendireceğiz. Elbette bizim temel mabetimiz Kabe, temel şehrimiz Mekke ama şunu unutmayalım ki Göbeklitepe'nin keşfi insanlığın çok eski dönemlerinde yani yerleşik hayata geçmeden önce bile bir tek tanrıcılık düşüncesi, daha doğrusu bir ibadet fikri, bir tanrı fikri olduğunu gösteriyor. Göbeklitepe açıdan çok önemli' dedi.

'Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti'
Konuşmasını Türk Dünyası Vakfının Eskişehir'de kurulmasına da değinen Tekşen, '2013 yılında Eskişehir, Türk Dünyası Kültür Başkenti idi. Eskişehir'de pek çok faliyet yapıldı, Türk dünyasının kültür ve medeniyetine yönelik. Kalıcı eserler yapıldı. Restorasyonlar ile çeşitli faaliyetler yapıldı. Bizim vakfımız, Türk Dünyası Vakfı da bu eski ajansın bir devamı niteliğinde kurulduğunu söyleyebiliriz' şeklinde konuştu.

Türk Dünyası Vakfı Medeniyetler Beşiği Mezopotamya Sempozyumu