AK Parti Elazığ Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu (İHİK) Başkanı Ömer Serdar, CHP'nin, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi ve CHP'nin tavrını değerlendirdi. CHP'nin her zamanki gibi milletten yana olmayan tavrını ortaya koyduğunu dile getiren İHİK Başkanı Serdar, 'Biz de milletten yana tavrımızı ortaya koyduk. 15 Temmuz darbe girişimi, milletin tankların önüne yatmasıyla, silahlara karşı durması ve kurumlara sahip çıkmasıyla engellenmiş bir darbe girişimiydi. Bu darbeden sonra Türkiye, olağanüstü hal ilan etti. Kurumlardaki darbe artıklarını temizleme sürecine girdi. Hafta sonu çıkan Kanun Hükmünde Kararname metnine baktığınızda, aslında aynı konudaki düzenleme daha önce memurlar için yapılmıştı. Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminden bastırıldığı saate kadar memurların yapmış olduğu işlemlerden dolayı, hukuki, cezai, idari ve mali soruşturmaların önü kesilmişti. O zaman bu tartışmalar yapılmadı. Peki bu darbeyi sadece memurlar mı engelledi. O zaman görev yapan polisler, hakimler, savcılar mı engelledi. Asıl önemli olan millet ve sivil halktı. Bu alan açık bırakılmıştı. Bu alanda milleti daha sonra herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmaması için daha önceki düzenlemeye ek olarak siviller açısından böyle bir düzenleme getirildi' dedi.
'Bakanlar Kurulunun iradesini Adalet Bakanlığı çok net şekilde ortaya koydu'
CHP'nin 15 Temmuz ile devam eden süreçlere ilişkin itirazları olduğunu dile getiren Serdar, 'Bunu orada farklı yorumluyorlar. Kanun Hükmünde Kararname çıkaran Bakanlar Kurulunun iradesini Adalet Bakanlığı çok net şekilde ortaya koydu. Orada tarih konulmuş. 15 Temmuz ve darbele bağlantılı. Darbenin bastırıldığı süreçten sonraki dönemi kapsamıyor. Ötekisi hukuki bir yorum olmaz. Sadece yorumu genişletmek olur. Hiçbir hakim ve savcıda bu metni bu şekilde yorumlamaz. Ama buradan bir siyaset üretmeye çalışıyorlar. Özellikle topluma korku salmaya çalışıyorlar. İş karışıklığa neden olacak, örtülü af getiriyor, bundan sonra kendini vatandaş soruşturmada azade kılacak gibi yorumlar yapılıyor. Bu metinden bu anlam çıkmaz. Bizim burada yapmaya çalıştığımız 15 Temmuz'da direniş gösteren sivil halkın daha sonra herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmamasını güvence altına almaktır. Bu bizim sorumluluğumuzdur' diye konuştu.
'Bizim net olarak tavrımız ortada'
CHP'nin tavrının akla başka sorular getirdiğini ifade eden Serdar, şunları söyledi:
'Bende buradan tersinden bir şey düşünüyorum. O zaman CHP'nin zihnin arka planında, olağanüstü hal süreçlerinden sonra bu sivil halkı yargılamak mı var. Çünkü 15 Temmuz'daki mücadeleyi kontrollü darbe olarak niteleyen, Türkiye'yi tamamen dışarıdan okuyan, milletin vermiş olduğu bu mücadeleyi görmezden gelen bir yaklaşım kafalar da şöyle bir şey doğuracak. Kafanda sivil halkı yargılamak mı vardı da acaba burayı speküle ediyorsun. Böyle bir niyetleri olduğundan söylemiyorum. İnsanların kafasında bu soru işaretlerini getirirler. Bizim net olarak tavrımız ortada. Milleti korumaya yönelik bir yasal düzenleme yaptık. Bu yasa düzenlemenin karşısında duranın da değerlendirmesini millete bırakmak gerekiyor. CHP her zamanki millet karşısı siyasetine devam ediyor.'.
