2016 yılında da kupa da Fenerbahçe ile eşleşen ve oynadığı iki maçı da kaybeden A.Ç Giresunspor bu sezon kupada çeyrek finale yükselme başarısını elde etti.
Liginde de başarılı bir şekilde ilerleyen yeşil-beyazlı ekip son 3 yılında 41 yıllık hayali olan Süper Ligi kıl payı kaçırdı. 2017-2018 sezonuna ise Teknik Direktör Metin Diyadin öncülüğünde 'Süper lig' parolasıyla lige başlayan Karadeniz temsilcisi tarihinde ilk defa 1.lig de ilk yarıyı 30 puanla bitirerek Süper Lig'e hazır olduğunu hissettirdi.
Kurulduğu 1967 yılından kısa bir süre sonra o zamanlar ismi '1. Lig' olan Süper Lig'e yükseldi. 4 yıl bu ligde mücadele eden yeşil-beyazlı ekip daha sonra gerileyerek sırasıyla 3. 2. ve şu an ki ismiyle TFF 1. Lig'de mücadelesini sürdürdü. Son 3 yıldır TFF 1. Lig'de önemli işlere imza atan Çotanaklar, 41 yıllık Süper Lig özlemini dindirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
2. ligden 2014-2015 sezonda 1. Lige yükselen A.Ç Giresunspor, ilk sezonunu 44 puanla 11 sırada tamamladı. 2015-2016 sezonunda ise Süper Lig'e çıkmak için mücadelesini sürdüren Karadeniz temsilcisi ligi 51 puanla tamamlayarak play-off'u kaçırdı ve ligi 7. Sırada tamamladı. Her geçen yıl gücüne güç katarak Süper Lig inadını sürdüren Çotanaklar, 2016-2017 sezonunda ligi 6. sırada biterek play-off'a kalmayı hak etti. Play-Off maçında Eskişehirspor'a yenilen A.Ç Giresunspor Süper Ligi bir kez daha elinden kaçırmış oldu.

Son 4 yılda 6 teknik direktör değişti
Karadeniz Temsilcisi ligde en az yönetim, teknik direktör ve kadro değiştiren nadir takımlardan birisi. Son 4 yılda 6 teknik direktörle çalışan yeşil-beyazlı ekip Mustafa Bozbağ başkanlığındaki yönetimini ise hiç bozmadı. 2. ligde 17 puan geriden gelerek şampiyon oldukları kadronun çoğunluğunu bozmadan yoluna devam eden kulübün başarısındaki en büyük sır ise bu üç etken oldu.

'Güçlü ve inanmış bir yönetim'
Akın Çorap Giresunspor Başkan Yardımcısı Metin Koç, Çotanaklar'ın yükselişine ilişkin yönetimin büyük payı olduğuna dikkat çekerek şu açıklamada bulundu:
'Yönetimdeki arkadaşların düzgün insanlardan oluşması hatta bir tanesinin matematik öğretmeni olup gelip bütün maçlara katılması, İstanbul'daki bir arkadaşımızın işini bırakıp her hafta deplasmana gitmesi, başkanımızın ailesini ikinci sıraya bırakıp her maça mutlaka gitmesi, İbrahim Özkul ağabeyimizin kuru yemişçilik yaparak kulübe destek olması, Turan Usta ağabeyin kapı pencere işi yaparak kulüpte yönetici olarak destek vermesi. Yani buradaki inanmışlığın göstergesi bunlar. Bu inanmış yönetim her şeyin üstünden geliyor.'