1994 Uşak doğumlu olan Ulu yazarlığın kendisine Allah'ın bir lütfu olduğunu çok küçük yaşlardan itibaren yazmaya başladığını söyledi. Sanatın kapısını şarkı sözleri yazarak aralayan yazar ortaokul yıllarında şiirler kaleme alırken daha sonraki yıllarda düz yazıya yöneldi. Lise yıllarında yerel gazete ve dergilerde yazmaya başlayan Ulu; ' İlk önce insanın kendisini keşfetmesi gerekiyor. Piyasada diğer sanat dallarındaki özellikle benim yaşımdaki insanlar keşfedilmeyi bekliyor. Bu yanlış bir şey, insanın ilk önce içindeki yeteneği keşfetmesi gerekiyor. Ben kendi başarımı görerek keşfettim kendimi. Bu keşif 2013 yılında ilk kitabımı çıkarmam için beni cesaretlendirdi ve iki yıl sonra bir denemi kitabı yazdım' dedi.

Yayıncılık sektöründe 5 yıldır çalıştığını ve belirli bir tecrübe kazandığını anlatan Ulu, dergi ve kitap yayıncılığı konusunda çalışmalarına devam ettiğini de sözlerine ekledi. Bu tecrübelerin yayıncılık piyasasını anlamak için büyük fayda sağladığını vurgulayan Ulu; ' 2018 yılına girdik, şu an Türk edebiyatı hasta yatağında yatıyor vaziyette. Hasta olmasının sebebi popüler kültür ve sosyal medya. Eskiden bize keyif veren Çalıkuşu, Mai ve Siyah gibi veya Mehmet Rauf'un psikoloji kitapları gibi kitaplar artık günümüz yazarlarında yok. Şimdi daha çok televizyonlarda karşımıza çıkan ve şikayetçi olduğumuz yasak aşkların, ihanetlerin , yalanların, sürekli bel altı konuşmaların olduğu insana bir şeyler katmayan kitaplar basılmakta. Tabi yayıncılar bu işi artık ticarete döktükleri için, bu işten rant kazanacakları için sürekli bunların peşindeler. Örneğin sosyal medyada fenomen olan kızlar veya erkekler başkaları tarafından yazılan kitaplar onların adıyla basılıyor. Bunlar fenomen oldukları için çok kısa sürede çok fazla basım sayılarına ulaşılıyor ve satılıyor.' şeklinde konuştu.

'Edebiyat davamızsa eğer, edebiyata hizmet etmekse, bizim edebiyatımıza kazandıracağımız eserler edebi anlamda daha fazla değer taşıması gerekir' diyen Ulu, popüler olan birçok eserde bu değeri göremediğini vurguladı. Büyük kitap fuarlarına özellikle AVM'lere gidildiğinde edebiyata değer katan isimlerin yerine daha çok ergen kitapları denilen ve basit cümlelerle yazılan kitaplara yer verildiğine bundan çok üzüldüğüne değinen Ulu sözlerine şu ifadelerle devam etti; ' Ben bunu kavgası ve savaşı içindeyim, tek başıma mücadele ediyorum ama benim gibi düşünen birkaç arkadaşımla beraber bir dergi kurma düşüncemiz var. Bu dergide biz tabi bunları eleştireceğiz çünkü ilacı olmak zorundayız hasta yatağında yatan edebiyatımızın. Değer kazandırmak zorundayız. Bu değerde içinde edebi cümlelerin yer aldığı kitapların ve dergilerin olduğu bir yayın dünyasına kavuşturmamız gerekiyor edebiyatımızı. Yeni dem kazandırmamız gerekiyor. O yüzden derginin ada Hemdem olacak. Yeni nefes olacak, gençler genç kalemlerle birlikte yeni nefes kazandırmak zorundayız.'

Edebiyattaki kötü gidişin düzeleceğine inandığını ileri süren Ulu bunu birlikte ele ele vererek gerçekleştirilebileceğine inandığını söyledi. Bu birlikteliği oluşturmak için çalıştığının altını çizen Uu; ' Nasıl gündemimizde siyasette olsun politikada olsun gruplar kendi seslerini duyurmak için birlikte oluyorlarsa, edebiyatta da genç kalemler olarak birlikte olmamız gerekiyor. Hasta yatağında olan edebiyatımızı birlikte ayağa kaldırmak gerekiyor. Günümüz popüler kültürünü edebice yazarak yeneceğimizi düşünüyoruz.' diye konuştu.