Girne Amerikan Üniversitesi Hemşirelik ve Ebelik Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Dr. Emine Güllüelli; obezite sorunu ile karşı karşıya kalan bireylerin öncelikle, kendi irade güç ve refleksleri ile, sorunlarına karşı bir duruş sergileyebilme imkanları olduğunu söyledi. Dr. Güllüelli; çare olarak psikolojik yardım ile tıbbi ve benzer müdahaleler içeren aşamalara kadar varılmadan önce obezite ile etkili ve ucuz mücadelede tek yöntemin; Beslenme ve diyetetik formasyonları doğrultusunda yeterli, dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite olduğunu belirtti.
Doğru ve dengeli beslenme
Doğru ve dengeli beslenme konusunda örnek bir tablo üzerinden yorumlarda bulunan Dr. Emine Güllüelli şöyle konuştu; ' İçerdikleri besin öğeleri benzeyen besinler bir araya toplandığında 4 grup oluşmaktadır. Bunlar; Süt grubu, Et-yumurta-kuru baklagil grubu, Taze sebze ve meyve grubu, Ekmek ve tahıl grubudur. Bunlardan süt grubunun sağladığı önemli besin öğeleri, Kalsiyum Protein D vitamini ile bazı B grubu vitaminleri ve fosfordur. Tıbbi olarak herhangi bir kısıtlama yoksa; Günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt tüketilmelidir. Et-yumurta-kuru baklagil grubu ise; Protein, demir ve bazı B grubu vitaminler konusunda rakipsizdir.Özellikle; Yumurta en iyi kalite proteindir. Demirden zengindir. Karanlıkta görmemizi sağlayan, gözlerimizi güçlendiren A vitamini açısından da zengindir. Bu grup öğelerinden günde en az 2 porsiyon öneriyoruz. Porsiyonların hacmi tabi ki, obez birey açısından ölçü ve denge içermelidir. Sebze ve meyve grubundan özellikle C ve A vitaminleri ile mineraller anlamında yararlanmak gerektiğini kaydeden Dr. Emine Güllüelli, bu grup dahilinde gün içerisinde 5 porsiyon tüketilebileceğini vurgularken; karbonhidrat, bazı B grubu vitamin ve mineral sağlayıcı ekmek ve tahılgillerin günde 4 ila 6 dilim veya kaşık düzeyine indirgenmesinin yararlı olacaktır' diye konuştu.
GAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Emine Güllüelli; Kritik evre geçilmeden kişilerin obeziteye karşı 'kendilerince' alabilecekleri tedbirlerin bir diğer halkasını da, fiziksel aktivitenin artırılması olabileceğini de hatırlattı.
Güllüelli 'Günde en az 30 dakika süre ile gerçekleştirilecek bir yürüyüşün bile çok ciddi katkısı olacaktır. Ancak, tempo veya egzersizlerin ağırlığı tıbbi ve uzman gözetimi altında artmalıdır. Bütün bunlar ile birlikte; Meyve, ayran, süt, taze meyve suları, peynir-ekmek, küçük kek gibi besinlerin tercih edildiği ara öğünler planlanabilir.Tatlı yemek istenilen zamanlarda da en iyi seçim; sütlaç veya muhallebi gibi sütlü tatlılar olmalı' şeklinde konuştu.