İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bayrampaşa'da Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Özel Güvenlik Görevlileri Eğitim Programı'na katıldı. Programdan konuşan Bakan Soylu, terör eylemlerinde ve teröre karşı gerçekleştirilen operasyonlarda şehit olan asker, polis ve sivilleri rahmet diledi. Hatay sınırındaki Atme kampına dün gerçekleştirilen saldırıyı hatırlatan Bakan Soylu, 'Hani birileri PYD'nin terör örgütü olduğuna ikna olmamış veyahut elinde istihbarat yokmuş. Hani birileri 5 bin tır silahı DEAŞ ile savaşmak için vermiş de Türkiye'nin endişesine gerek yokmuş. Hani birileri sivil kayıplar konusunda endişeliymiş, itidal çağrısında bulunuyormuş. Kafalarında ne soru varsa cevabı dünkü Atme saldırısıdır. Kimse bu meseleyi 'insanlığın geldiği nokta' gibi kokuşmuş ifadelerle sulandırmasın. Kimin ne yaptığı nettir. Silahı veren bellidir, kullanan bellidir. Silahın kime doğrultulduğu belidir. PYD teröristtir, PKK ile yandaştır. ABD bu silahları hibe etmiştir. Sivil kayıpları önemseyen dünya kamuoyunun burada söyleyecekleri sözleri olmalıdır. Dün 15 Temmuz'a sessiz kalan dünya, kendilerini demokrasi havarisi olarak nitelendiren dünya bugün bu sivil ölümlere ve bir terör örgütünün coğrafyayı nasıl istikrarsızlaştırdığına seyirci kalmakta. Bir kısmı silahları ile, bir kısmı paraları ile birlikte Ortadoğu'nun istikrarsızlaşmasını kendi çıkarlarına uygun bulmaktadır' ifadelerini kullandı.

'DEAŞ ile PKK'yı bir günde anlaştıranlar bunu anlayamazlar'

Türkiye'nin etrafında bir ateş çemberi oluşturulduğunu vurgulayan Soylu, 'Bu teröristler 3,5 milyon insanı sadece Türkiye'ye göç ettirmek zorunda bıraktı. En meşru hak bizim hakkımızdır. Etrafımızdaki hattı bir terör hattına dönüştürmeye çalışıyorlar. O insanları yerlerinden edip, yerine teröristleri ikamet ettirmek istiyorlar. Ne yapsaydık, sırtımızı mı dönseydik. Ne yapsaydık, ülkenin Cumhurbaşkanı'na 'Ey Tayyip Erdoğan bize yardımcı ol, bize tecavüz ediyorlar, çocuklarımızı öldürüyorlar, sınırınıza geldik bizi içeri alın' diye yalvarmalarına sırtımızı mı dönseydik. 'İsterseniz ölün ne yaparsanız yapın' mı deseydik. Biz dünyanın bugün en haysiyetli, en şerefli işini yapıyoruz. Dünyada insan hakları diyenler, sözde bütün teröristlere karşı olanlar ama DEAŞ ile PKK ve PYD'yi bir günde anlaştıranlar bunu anlayamazlar. Bizim derdimiz var. Biz insanız. Avrupa'daki insanlara benzemeyiz. Analarını babalarını yaşlanınca huzurevlerine gönderen anlayışın sahipleri değiliz. Bugünkü eylem farklılığımızın temeli budur. Biz asil bir milletimiz' şeklinde konuştu.

Bakan Soylu, tüm kolluk kuvvetlerinin daha iyi koordine olabilmesi için çalıştıklarını belirterek, 'Bekçimiz, zabıtamız daha fazla koordine olacak. Özellikle güvenlik korucuları konusunda önemli bir devrime imza attık. Yaklaşık 20 bin güvenlik korucumuzu emekli ettik. Şimdi genç arkadaşlarımızı aldık. Bambaşka bir anlayışla bakıyoruz. Bir taraftan zabıtalarımız, özel güvenlik görevlilerimiz hepsini koordine etmenin sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz. Bazen Anadolu'da bir kasabada yaşayan insanların sayısı kadar İstanbul'da bir AVM'de insan dolaşıyor. Etrafımızda giderek gelişen, kapsamı artan bir suç ve tehdit ekosisteminin oluştuğunu biliyoruz. Suçun miktarı ve çeşidi artıyor. Yeni teknolojiler yeni teknikler getiriyor. Sanal kumar çetelerinden pornografik çetelere kadar, çocuklara musallat olan internetteki çetelere kadar her şeyle uğraşmamız gereken bir dönem içindeyiz. Ülkemizi, insanlığı, milletimizin, çocuklarımızın zihinlerini kirletecek hiçbir şeye müsaade etmemeliyiz' diye konuştu.

'Bu yıl sonunda hırsızlık şikayeti en az seviyeye inecek'

Türkiye'nin asayiş olayları ve uyuşturucu konusunda 2018 yılına iyi başladığını belirten Soylu, şunları söyledi:
'2017'de uyuşturucu yakalama rakamları 2016'nın 3-4 kat üstü. Şimdi 2018 Ocak ayına çok önemli bir adımla başladık. Güvenlik kuvvetlerini kutluyorum. Asayiş olayları konusunda da 2018'e iyi başladık. Türkiye'nin 81 vilayetinde hırsızlık ve mala karşı yapılan suçlarda önemli azalmalar elde ettik. Bu yıl sonunda hırsızlık konusunda insanların şikayeti en az seviyeye inecek.'

'Özel güvenlik arkadaşımız bombalı çantayı atlamış'

Özel güvenlik hizmetinin önemini vurgulayan Bakan Soylu, Ankara Çukurambar Vergi Dairesinde gerçekleşen patlamayı hatırlatarak, 'Geçen akşam Çukurambar Vergi Dairesinde bir patlama oldu. Bir kaza patlaması bilgisi geldi. Sonra yaptığımız tetkiklerde hafif bir barut kokusu alındı. Acaba bu bir eylem olabilir mi diye tetkik ettiler. Kamerada bir şahıs görünüyor, bir çantayı direkt dibine bırakıyor. Çantanın patlama anını izlediler. Baktılar ki bu bir kazan dairesi patlaması değil, bombalı eylem. Sonra oradan hareket ettiler, olay akşam 8 gibi gerçekleşti. Sabah saat 04.00'de Osmaniye girişinde adamı yakaladılar. İlgili 19 kişiyi de yakaladılar. Burada önemli olan şu; bu çanta oraya bırakıldı. Bir özel güvenlik arkadaşımız kameraları izliyor. Bunu atlamış. Sadece o dakika mı atlamış, hayır. Aynı adam bir gün önce yine aynı saatte çantayı bırakıyor. 2 saat patlamasını bekliyor, çanta patlamıyor. Çantayı tekrar alıyor ve oradan gidiyor. Bizim özel güvenlik arkadaşımızın bunu kameradan takip etmesi lazım. Bu yaptığınız o kadar önemli ki. O kadar önemsiyoruz ki. AVM'den hastanelere kadar, okullardan statlara kadar bilmenizi istiyorum yaptığınız iş bizim için vazgeçilmez bir iş' dedi.

'Sıkıştırdığımız teröristlerin şehirlerde yapacağı hamlelere karşı durmalıyız'

Özel güvenlik görevlilerine uyarılarda da bulunan Soylu, 'Orada sıkıştırdığımız teröristlerin şehirlerde yapacakları asimetrik hamlelere karşı durmalıyız. Sizden 24 görev başında dikkat istiyorum. Çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Zeytin Dalı Harekatımızın ilk günlerinde özellikle şehirlerimizde kuş uçurtmamamız lazım. Bunu birlikte sağlamalıyız. Size olan inancımız, güvencimiz tamdır' dedi.