PKK, KCK ve YPG terör örgütlerinin içinde yer alan İngiliz, Alman ve Fransız uyruklu eski profesyonel askerler, bize hangi örgütü hatırlatıyor?..

Kamyonet üzerindeki doçkalarla hiç bir silahlı mukavemet görmeden Bağdat yakınlarına kadar ilerleyip, bölgedeki petrol rafinerilerini ele geçiren DEAŞ'ı değil mi?..

Hani, İslam adını kullanarak Müslümanları 'vahşi' olarak dünyaya göstermeye kalkışan DEAŞ'ı...

Bu terör örgütün içinde yer alan kapkara giysiler içindeki paralı askerler, hangi ülkenin vatandaşlarıydı?..

İngiliz, Alman, Fransız!..

DEAŞ'ın ele geçirdiği bölgeleri, zaman içinde YPG'ye neden teslim etmişti?..

Al takke, ver küllah!..

ABD; "DEAŞ'la mücadele" bahanesiyle YPG'yi silahlandırmamış mıydı?..

Daha ilk başlarda, YPG'ye paraşütle atılan silahların DEAŞ örgütü mensuplarının eline geçmesi yanlışlık olabilir miydi?..

Bilineni 5 bin TIR olan silah ve mühimmatla, "YPG Ordusu" kurmaya çalışan ABD'nin, sakalını kestirdiği DEAŞ'lı şirket askerleri şimdi YPG saflarında yer almıyor mu?..

Yani, taşeron terör örgütleri, tabela değiştirir gibi dünyayı aldatmaya kalkışıyor…

Mehmetçik: Afrin'de Aslında sadece DEAŞ, PKK, KCK, PYD ve YPG ile mücadele etmiyor; bölgede küçük devletçikler kurarak, hem İsrail'in güvenliğini hem de sömürü düzenini sağlamlaştırmaya çalışan emperyalizme karşı çarpışıyor...

Bitmedi dahası da var!..

Mehmetçik, Afrin'de uyuşturucu geliri yıllık 1.5 milyar dolar olan çete ve bundan pay alan yabancı istihbarat ajanlarıyla da mücadele ediyor...

Uzun lafın kısası; Mehmetçik, Afrin'de hem emperyalizmin tezgahını bozuyor hem de uyuşturucu çetelerinin dünya gençliğini zehirlemesinin önüne geçmeye çalışıyor...

Zeytin Dalı Harekatı'nı eleştiren sığ kafaların; sömürgecilere karşı tavırsızlığı, vatanlarından koparılarak yaban ellerde yeni hayat aramaya çalışan milyonların çığlığına tepkisizliği ve zehir tacirlerinin dünya gençliğine kurduğu tuzağı görmemezlikten gelmelerinin neresinde insanlık var?...

'İnsan' sayılmak için terörist mi olmak gerekiyor?..