İnternet haber sitelerinde bir yarış var...
'Haberi önce ben gireceğim' yarışı...
Bu yarış zaman zaman yalan haberi de peşinden getiriyor.
3 Ocak saat 17.30 sularında bir internet sitesine haber düştü...
'Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın girişimleriyle Samsunspor'da 5 futbolcunun alacağı ödendi ve serbest kalmaları önlendi' diye.
Oyuncuların parasının o gün yatması lazım ve tam mesai saati bitiminde gelen bu haber...
Muhtemelen o arkadaş kimseye sormadan etmeden, 'nasıl olsa yatıracaklar başka yolları yok' diye düşünüp, bu haberi sitesine koydu.
Çünkü ilk kendisinde çıkarsa daha çok okunacaktı, herkes tıklayacaktı...
Dışarıda da ben yazdım hepsi benden aldı havası atacaktı.
Ardından sosyal medyada Başkan Yılmaz'a teşekkürler yağdı, 'büyüksün başkan' diyenler çoğaldı...
Biz inatla kendi sosyal medya hesaplarımızdan paraların ödenmediğini yazsak da, o yalan habere inananlar, 'Siz bilmiyorsunuz kardeşim, falanca sitede okudum, ödenmiş' diye bir de bize yol gösterdi...
Ancak ortada böyle bir ödeme yoktu, oyuncuların parası yatırılmamıştı.
Aynı sitede daha sonra ise 'Alacakları ödenmeyen oyuncuların yinede yüzü gülüyor' diye bir başka haber.
Eeee hani ödenmişti? siz yazdınız bunu...
Bu nasıl bir gazetecilik...
Tesislerde yılda bir kaç kez gördüğümüz, maçlarda basın tribününe girme hakkı olmayan bu kişilerin Samsunspor'a ve camiaya zarar vermekten başka yaptıkları bir şey yok.
Bir şeyi ya adam gibi yapacaksın, ya da yapmayacaksın...
Taraftarı, camiayı sürekli kandırmak bu kulübe yapılan en büyük yanlıştır...
Noldu o sözde paraları ödenen oyuncular, dün 5 tanesi kulüple ilişkisini kesti...
Ajanslara düşen haberlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yalan haberle mücadele için atağa geçeceklerini, yıl sonuna kadar internet üzerinden yalan haber ve propagandaya karşı yasa çıkarılacağını belirtti.
Türkiye'de de böyle bir şey şart...
Yoksa oturdukları yerden gazetecilik yapanların sayısı her geçen gün artacak, bizim gibi her gününü doğru bilgiye ulaşmak için tesiste geçiren emekcilerin hakkı gaspedilecek.