Op. Dr. Muzaffer Al ve Doç. Dr. Alper Çelik, bu sempozyum kapsamında 10 yıldır tip 2 şeker hastası olan ve son 1 yıldır insülin kullanan ve 1999 yılında Kuzey Irak'ta mayına basarak sağ ayağını kaybeden 39 yaşındaki gaziye laparaskopik metabolik cerrahi uyguladı.

Samsun Büyük Anadolu Hastanesi, Tip 2 Diyabet ve Metabolik Cerrahi adlı sempozyumla Samsun'da bir ilki gerçekleştirdi. Op. Dr. Muzaffer Al ve Doç. Dr. Alper Çelik, bu sempozyum kapsamında 10 yıldır tip 2 şeker hastası olan ve son 1 yıldır insülin kullanan ve 1999 yılında Kuzey Irak'ta mayına basarak sağ ayağını kaybeden 39 yaşındaki gaziye laparaskopik metabolik cerrahi uyguladı. Ameliyat 2 saat 10 dakika sürdü ve oldukça başarılı geçti. Tek bacağı ile hayata tutunan hasta, 'Hayatı ve yaşamı seviyorum. Tip 2 diyabet yüzünden organlarımı ve yaşamımı kaybetmek istemiyorum. Bu ameliyatla ile hayata daha sağlıklı bir şekilde tutunacağım' dedi.

YOĞUN İLGİ
Ameliyat sonrası Büyük Anadolu Hastanesi ve Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı tarafından düzenlenen 'Tip 2 Diyabet ve Metabolik Cerrahi Sempozyumu' yoğun ilgi gördü. Sempozyuma, Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Samsun Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun M. Mehel, Samsun Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Fatih Özkan, Büyük Anadolu Samsun Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Yönten, İcra Kurulu Başkanı Dr. Hakan Taşlı, Büyük Anadolu Samsun Hastaneleri Genel Müdürü Güner Armutlu, Samsun ve çevre illerden uzman hekimler, aile hekimleri, cerrahlar, diyetisyen ve diyabet hastaları katıldı. Sempozyumda Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Opr. Dr. Muzaffer Al, Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aytekin Oğuz verdikleri önemli bilgilerle katılımcıları bilgilendirdi.

DÜNYADA 382 MİLYON DİYABETLİ VAR
Sempozyumda diyabetin güncel durumu hakkında bilgi veren Op. Dr. Muzaffer Al, '2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun açıkladığı rakamlara göre dünyada 382 milyon diyabet hastası olduğu, bu sayının 2035 yılında 600 milyon civarında olacağı beyan edilmiştir. Tüm diyabetiklerin yaklaşık yüzde 90'ını tip 2 diyabetik hastaları olmaktadır. Çoğu gelişmekte olan ülkede obezite ve metabolik sendrom sıklığı alarm verici boyutlara ulaşmış olup, artan şehirleşme, fast food tarzı beslenme alışkanlığı ve sedanter yaşam tarzı gibi nedenlerle bu sıklığın artığı bilinmektedir. Ülkemizde de erişkin popülasyonun değişik çalışmalarda farklı oranlar göstermekle beraber yüzde 18'inin obez olduğu ve yine ülkemizde erişkin popülasyonun yaklaşık yüzde 11'inin tip 2 diyabet hastası olduğunu bilinmektedir. Obezite ve metabolik sendroma bağlı kronik hastalıklar ülkemiz ilaca bağlı sağlık giderlerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır' dedi

DİYABET ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA 8. SIRADA
Diyabet hastalarında kalp krizi, felç, böbrek hastalığı ve böbrek yetmezliği hayati fonksiyonlarda ciddi değişimler olduğunu kaydeden Al, 'Ayrıca, görmek kaybı, kas ve kemik hastalıkları, azalmış liboda ve organ kayıplarına kadar gidebilen dolaşım bozukluklarının görülme riski artmıştır. Diyabet dünyada tüm ölüm nedenleri arasında 8. sırada yer almaktadır. Tüm dünyada diyabet ile ilişkili hastalıklar için harcanan para 2013 yılında 548 milyar Amerikan Doları olarak belirlenmiştir. Amerikan Diyabet Derneği (ADA) mevcut klasik tedavilerle diyabet progresyonunun yüzde 50'inin altında olduğu belirtmiştir. Pek çok farklı çalışmada diyabet hastalığının yüzde 35-55'inin kan şekerlerini mevcut klasik tedavilerle önerilen aralıklarda tutamadıkları gösterilmiştir. Tip 2 diyabetin medikal tedavisi ciddi hasta uyumu yanı sıra yüksek hastane masrafları uzun süreli ve çoğu zaman kombine ilaç kullanımını gerektirmektedir. Bunlara rağmen iş gücü kaybı ve daha da önemlisi hastalığının doğa progresyonu engellenmektedir. Bir tip 2 diyabet hastasının 10-12 yıllık süre zarfından vücudundaki insülin depolarını tükettiği ve bu dönemden sonra insilün bağımlı bir diyabet hastası olduğu kabul edilmektedir. Bu dönemden sonra hastalarda ilaç ve hastane masrafları daha da artmakta, hastalığın progresyonu da hızlanmaktadır. Bu kısır döngüyü kırabilecek bir tedavi yönteminin hem hasta sağ kalımı ve hayat kalitesi üzerinde olumlu bir etkisi olacak hem de sağlık sistemlerinin çok ciddi bir ekonomik katkı sağlayacaktır. Çünkü pandemik oranlarda artmakta olan diyabet sıklığına rağmen, mevcut tedavi modaliteleri ile alına sonuçlar yüksek oranda başarı sağlayamamaktadır. Ve hastalık rezolüsyonu mümkün görünmemektedir. Oysa metabolik cerrahi ile tip 2 diyabet hastalarında yüzde 75-98 oranında rezolüsyon sağlandığı gösterilmiştir. Metabolik cerrahi tip 2 diyabet yanında metabolik sendromun diğer bileşenleri olan yüksek tansiyon, kolesterol ve trigliserit düzeylerinde de iyileşme sağlar' diye konuştu.

CERRAHLARIN ÖNÜNÜ AÇACAK
Sempozyumu çok önemsediklerini belirten Al açıklamalarını şöyle sürdürdü: 'Doç Dr. Alper Çelik ile yer aldığım Metabolik Cerrahi Çalışma Grubu olarak, metabolik cerrahinin çalışma sonuçlarının pek çok meslektaşımızla bu sempozyumda paylaşılmasını önemsemekteyiz. Tip 2 diyabet hastalığı ve metabolik cerrahi sempozyumu bu alanda yapılacak çalışmalara çok önemli katkı sağlayacaktır. Yeni çalışmaların ve pek çok cerrahin bu alanda çalışmasının önünü açacaktır.'

SAMSUN'DA YÜZDE 14-17 ORANINDA DİYABETLİ VAR
18 Mart'ta Çanakkale'de tıp sempozyumu düzenlediklerini söyleyen İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aytekin Oğuz, 'Bu sempozyumu 19 Mayıs'ın 100. yılı dolayısıyla 2019'da Samsun'da yapmayı düşünüyoruz. Diyabet 2009 yılında yüzde 13'ken, 2012 yılında yüzde 17'ye gelmiş durumda. Samsun'a baktığımızda yüzde 14-17 gibi bir rakam görüyoruz. Şeker ve şekere eğilim ciddi boyutlarda' diye konuştu.

TÜRKİYE NÜFUSUNUN EN AZ 7 MİLYONU DİYABET HASTASI
Türkiye'nin metabolik cerrahi alanında dünyanın en büyük ikinci serisine sahip olduğunu kaydeden Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, tip 2 diyabetin en etkili tedavisi olduğu bilinen ve bu hastalardan elde edilen bilgi ve tecrübelerin diğer hekimlerle paylaşılması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Çelik, 'Bizler girdiğimiz her platformda bilginin paylaşılarak arttığını belirtiyoruz. Bilimsel her çalışmanın temelinde bu davranış esastır. Bildiklerimizi ne kadar çok meslektaşımıza aktarırsak, diyabetle savaş konusunda o kadar çok yol kat edeceğiz. Önceden bu ameliyatlarla ilgili bilgi sahibi olabilmeniz için dünyayı dolaşmanız gerekiyordu. Ama artık bu ameliyatlar Türkiye'de de başarıyla uygulanıyor. Hatta yaptığımız ameliyatlarla şu anda dünyanın en büyük ikinci hasta serisine sahibiz. Dolayısıyla artık metabolik cerrahiye ilgi duyan ve çalışmalarına bu alanda devam etmek isteyen meslektaşlarımızın hiçbir yere gitmesine gerek kalmadı. Metabolik Cerrahi Okulu ile tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi adına elde ettiğimiz her bilgiyi ve tecrübeyi hekim arkadaşlarımız ile paylaflıyoruz. Elde ettiğimiz her yeni tecrübeyi Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı çatısı altında toplayıp dünyada bu alanda yapılan bilimsel çalışmalara öncülük ediyoruz. Bu ameliyatların daha ulaşılabilir olması gerekiyor. Resmi rakamlara göre Türkiye nüfusunun en az 7 milyonu diyabet hastası.
Etkisi ispat edilmiş tedavileri ne kadar çok lokasyonda uygulayabilirsek o kadar çok hastaya ulaşma imkanımız olacak' ifadelerini kullandı.

Sempozyum sonunda Op. Dr. Muzaffer Al, Doç. Dr. Alper Çelik ve Prof. Dr. Aytekin Oğuz'a plaket takdim edildi.