Adalet Bakanı Gül, TBMM Genel Kurulunda 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin yaptığı konuşmada seçim güvenliği konusunda, 'Dürüstlük millet iradesine saygının bir gereğidir. Demokrasilerde söz ve karar milletindir, milli egemenliğin asli sahibine aittir. Millet iradesinin en temel tezahürü olan seçimlerin de güven içinde, gizlilik ve dürüstlük içerisinde yapılması oldukça önemlidir. Bu teklifle Türkiye'de seçimlerin gizlilik, dürüstlük ilkesine uygun şekilde daha demokratik, şeffaf şekilde yapılmasına yönelik şartları tahkim etmektedir. Seçimlerin güvenli ve tarafsız şekilde yürütülmesini sağlayacak ilave tedbirler gelmektedir. Bu şekliyle vatandaşlarımızın seçme hakkı ve seçilme hakkının tam anlamıyla güvence altına alınması amaçlanmaktadır' dedi.
Gül, şöyle konuştu:
'Biz 16 Nisan referandumunda bu kampanyayı anlatırken birileri 'Partiler kapanacak, siyasi partiler kapatılacak, iki parti kalacak, şu olacak, bu olacak' diye bir propaganda yaptı. Bakın, şimdi görüldüğü üzere biz milletimize asla yanlış söylemedik. Biz koalisyonlar dönemi kapanacak dedik ama milletin merkez olduğu, milletin patron olduğu ittifaklar her zaman olacak dedik, bugün de onu yapıyoruz. Başka bir şey söylemiyoruz. Milletin paydasında milletin geleceğine, milletin hakem olduğu, patron olduğu her zaman ittifaklar yapılacak. İşte, buna imkân tanıyan bir düzenlemeyi bugün Genel Kurulun huzuruna getiriyoruz. Siyasi partiler birtakım sebeplerle ittifak yapınca kendi amblemiyle, yıllarca partisine oy vermiş bir seçmen geliyor, oy pusulasında kendi partisini göremiyor ama demokrasi anlamında da sandığa gidip partisine oy vermek istiyor. İşte, bu getirdiğimiz düzenleme, teklif herkesin kendi tüzel kişiliğiyle genel başkanının ismini gördüğü, amblemini gördüğü, logosunu gördüğü, alıştığı, kendi partisine oy vermeye imkân getiriyor. Ama eskiden ne oluyordu, bu düzenlemeden önce? İşte, seçimler geldiğinde partiler ittifak yapıyor ama bir partiye mecbursun, mahkûmsun ve hazine yardımı alamıyorsun, parti amblemini alamıyorsun ve demokratik katılımıyla sandığa gidişi de gerçekten olumsuz etkiliyordu.'
Bakan Gül, seçimlere ve demokrasiye katılımı çok fazla artıracak olan bir diğer düzenlemenin Yüksek Seçim Kurulu tarafından hasta, yatağa bağımlı olan seçmenlerin oy kullanmasına imkân tanınmasına yönelik olduğunu belirterek, 'Hepimiz seçimlerde adaydık, çalıştık. O, okullarda oy kullanırken sedyelerle, o tekerlekli sandalyelerle, çocuklarının omzunda oy kullanmaya gelen büyüklerimizi görünce hepimizin içi sızlıyor öyle değil mi? Ama şimdi bu seyyar sandıkları Yüksek Seçim Kurulu kurarak bu şekilde demokrasiye katılımı da yine artıracak. Bir diğer katılım, Anayasa değişikliğiyle milletvekillerinin 18 yaşa kadar seçilmesini düzenleyen bir maddeyi getirdik ve aziz milletimizin oylarıyla kabul edildi. Şimdi, nasıl hükümette ve yasamada bu anlamda bir değişiklik olduysa yerel yönetimde de, mahallî idarelerde yine 18 yaşında -gençliğimize güveniyoruz- Türk genci gerçekten bu yaşta Türkiye'nin sorumluluğunu alacak, kendi mahallî ihtiyaçlarını karşılayacak, yerel seçimlerde de başarılı olacak gençlerimizdir. Onlara güveniyoruz ve bu şekilde bir düzenleme de elbette yine gündemdedir' şeklinde konuştu.
Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop ise, kanun teklifinin üç ana bölümden oluştuğunu söyleyerek, yerel seçimlerle ilgili düzenlemeler olduğunu belirtti. Şentop, 'Yaklaşık 3 madde. Birisi kelime değişiklikleri içeren 24. madde. Referandumda kabul edilen değişikliklere paralel olarak seçilme yaşının 18'e indirilmesidir. Belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliğinde, muhtarlıkta, ihtiyar heyetinde. Oy pusulalarının hepsiniı bir zarfa konulması suretiyle seçmen iradesinin geçersiz sayılmasına yönelik ihtimalleri ortadan kaldıran düzenleme. Seçim güvenliği ile ilgili 12 maddemiz var. Karma seçmen listesinden, sandık ve seçim bölgelerinin birleştirilmesi dahil olmak üzere sandık kurulu başkanlıkları ile ilgili düzenlemeler. Seçim ittifakı ile ilgili düzenlemeler' ifadelerini kullandı.
Şentop, aynı apartmanda oturan kişilerin farklı sandıklarda oy kullanması ve sandıkların birleştirilmesinin seçim sonrasına yönelik tehditleri izale edebileceğini belirterek, 'Bunlar seçenek olarak ortaya konuluyorç Şani Yüksek Seçim Kurulu burada zorunlu olarak bir birleştirmeye gitmeyecek bir yerde bu tür sıkıntıların olma ihtimali varsa. Umarız önümüzdeki seçimlerde belki hiç uygulanma kabiliyeti bulmayacaktır bu hükümler ama zaman zaman bu yönde bazı şikâyetlere rastlamıştık. Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulundan taleplerimiz de oldu ama Yüksek Seçim Kurulu kanuni bir temeli olmadığı için bu yapacağı, alacağı kararı, bu birleştirmeyi, bunu yapamayacağını ifade etmişti. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kuruluna gerekli görüldüğü takdirde bu tür birleştirmeleri yapma imkânı sağlıyoruz burada' dedi.
Seçmen listelerinin güncellenmek için askıya çıktığı ilk zamanda listelerin kontrol imkanının olacağına dikkat çeken Şentop, 'Ama ihtiyaç olursa kullanılacak hükümler bunlar. Nasıl bir şey? Tabii, bu konu Komisyonda da çok tartışıldı arkadaşlarımızla, bunların cevapları da orada verildi, raporumuzda da mevcut özet olarak. Seçmenlerin listesini güncellemek için askıya çıktığı ilk zamanda bu usulle yapıldığı için listeler, bunu kontrol etme imkânı var. Ayrıca tabii ki sadece askıda listeden kontrol yapılmıyor, siyasi partilere dijital ortamda verilen seçmen listeleri de siyasi partilerin elindeki önceki verilerle ne kadar seçmen arttı, ne kadar değişiklik oldu, bunu tespit etme imkânı verecek şekilde yapılabiliyor' diye konuştu.

Adalet Bakanı Gül: "Teklif herkesin genel başkanının ismini gördüğü, amblemini g