ABD'nin FETÖ'ye verdiği destek inkar edilmez biçimde ortada...

Son olarak, Gürcistan'da meydana gelen olay, adeta "Suçüstü" yakalanmaktır…

Gürcistan'da Türkiye'ye iade istemiyle yargılanan FETÖ'cü okul müdürünün mahkemesinde iki ABD'li senatörün ön sıralarda hazır bulunması ve sanığın serbest bırakılmasının ardından birlikte Amerika'ya gitmeleri, ilişkiyi en bariz biçimde ortaya koyan örneklerden biridir...

Başarısız 15 Temmuz darbe girişimi, Gülen'in iade edilmesi konusundaki vurdumduymazlık, Türkiye'den kaçan FETÖ'cülere kol kanat germek ve örgüt mensuplarına kolaylıkla verilen vizeler, bu ilişkinin sonucudur….

Bu kirli ilişkiler zinciri içinde, ABD'nin Gülen'i Türkiye'ye iade etmesini beklemek hayalciliktir...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilginç bir FETÖ tanımlaması vardı:

"Tabanı ibadet, ortası ticaret ve tavanı ihanet."

Tavandaki 'ihanet çetesi', 15 Temmuz'dan önce paralarıyla pullarıyla kaçtı…

FETÖ'nün imkanlarıyla servetlere kavuşan ortadaki 'ticaret' ayağının bir kısmı ya paralarıyla kaçtı ya da mallarını ve paralarını başkasının üzerine kaçırdı...

"İbadet" kısmına gelince...

Onlar da en az Recep Tayyip Erdoğan kadar "aldatılmış" konumdadır ve en çok mağduriyeti onlar yaşamaktadır…

Dün, Abdurrahman Dilipak, toplumda giderek yoğunlaşan bir tepkiye dikkati çekti:

"Bakın FETÖ'de birilerine dokunulmuyor, dahası onlar hala imtiyazlı konumdalar. Tamam, tutuklamalar, görevden almalar devam ediyor ama dokunulmayan birileri de var. "

Siyasi hasımlarının bile "FETÖ'ün hakkında bir tek o gelir" dediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rağmen işler bu raddeye varıyorsa örgütün tavanındaki "ihanet çetesi" kalıntılarıyla hala iş görebiliyor demektir...

Yapılan operasyonlar ve gözaltılar bunu gösteriyor zaten…

Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algılar da bu çete ve uzantılarının marifetidir...

İktidar, bu oyuna gelmemek için daha özenli ve tutarlı olmak zorundadır...

Yoksa ülke de kaybeder…