Bu şekilde bir kurum kültürünün oluşmadığını belirten Başkan Kalkan, 'Bir idarecinin bir kurumu tanıması bir yıl alıyor, okul kültürünü oluşturması, personeli motive etmesi, orta vadeli projeler yapması, idarecilik disiplinini tesis etmesi bir süreç istemektedir. 4 yıl sonra mülakata girecek olan, kurumda devam edip etmeyeceği belli olmayan, hatta idareciliğinin devam edip etmeyeceği belirsiz olan bir yönetici sağlıklı karar alabilir mi?' diye konuştu.

'Müdürler tahsildarlık yapmak istemiyor'
Söz konusu uygulama ile okul müdürlerinin adeta emanetçi konumuna getirildiğini kaydeden Başkan Kalkan, okullardaki ekonomi yönetimiyle alakalı da ciddi sıkıntılar olduğunu dile getirdi. Başkan Kalkan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Milli Eğitim Bakanlığı her eğitim öğretim yılında basın aracılığı ile vatandaştan aidat alınmaması gerektiğini, aidat alan idarecilerin cezalandırılacağı açılmamaları yapmaktadır. Okul müdürleri tahsildarlık yapmak istememektedir. Hem velilerden aidat toplamayın yoksa cezalandırırım deniyor hem de okul müdürleri çocukların temizlik için kullanacağı temizlik maddelerini, okulun ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayın deniyor. Böyle bir ekonomi bilimi sadece bizim okullarımızda uygulanmaktadır. Bu sorunun önüne geçmek için her okul ihtiyaçlarıyla, personel giderleriyle, bakım ve onarım giderleriyle ciddi bütçelerle yönetilmektedir. Okul müdürlerini velilerle ve öğrencilerle karşı karşıya getirmemek için okullara öğrenci başı bütçe uygulamasına derhal geçilmelidir. Müdürler tahsildarlık yapmak istemiyorlar'