MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "erken seçim" işareti, dün düşünülüp, bugün konuşulmuş bir mevzu değil!..

AK Parti her ne kadar seçimlerin zamanında yapılacağı konusunda ısrarlı ise de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın il, hatta ilçeler, bakanların da kadın ve gençlik kolları kongrelerinde tabanı hazır tutacak söylemlerde bulunması boşuna değildi...

Erdoğan ve Yıldırım neredeyse bütün illeri dolaştı, partililer ve vatandaşlarla buluştu…

AK Parti'nin "metal yorgunluğu" tanımlamasıyla kamuoyunda isimleri yıpranmışlardan kurtulması da erken ya da zamanında yapılacak seçimlere yönelik bir operasyondu…

Hakkını teslim etmek gerekir ki; AK Parti kadroları, diğer partilerden daha organize durumdadır ve her an yapılacak bir seçime hazırdır...

Sandık başlarında görev alacakların listesi dahi bellidir...

Öte yandan, AK Parti -MHP; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sürdürülen terörle mücadeledeki başarı, Zeytin Dalı Harekatı'nın milli birlik ve beraberlik duygularının yükselmesine olan katkısının sandığa yansıyacağını bilmektedir…

İki partinin bugünkü atmosferi, 2019 yılında yakalaması mümkün değildir. Çünkü, uzakta "mucizevi" bir gelişme şimdilik görünmüyor...

Ekonomideki zorlukları teşvik ve kredilerle aşmaya kalkışan, taşeron işçileri kadroya kavuşturan iktidar; emekli, memur, işçi, köylü ve esnaf için de kesenin ağzını açarsa "erken seçim" ittifakını şanslı hale getirir...

Millet, OHAL'in değil, geçimin derdinde…

Dün, AK Parti'den gelen "erken seçim çağrısını kurullarda görüşüleceği" açıklamasının ardından diğer partilerin "Varız" tarzındaki cevapları, kamuoyunda seçim beklentisini artırmıştır…

Bu beklentinin psikolojik karşılığı da vardır…

Erdoğan ve Bahçeli görüşmesinden de bu yönde bir karar çıkacağını umuyorum…

Hani, Bahçeli'nin önerdiği "26 Ağustos" tarihi olmaz da "11 Kasım" olur!..

Büyük bir cenderenin içinden geçen Türkiye için hayırlı ne olacak ise Allah'tan onu diliyorum...

Bu ülke bizim!..