Anka Hastanesi Uzman Dr. Belgin ikidağ, yaşam kalitesi ve sağlık açısından uykunun önemine dikkat çekti. Uyku labaratuvarının hastanede hizmete girdiğini belirten
Dr. İkidağ, uyku rahatsızlığı şikayeti ile başvuran hastaların önce şikayetlerine göre tetkikler yapılarak ayrıntılı değerlendirildiğini, çıkan sonuca göre hastalarının uyku labaratuvarına alındığını ifade etti. Uzman Dr. İkidağ, 'Poliklinik takibinin ardından şikayetleri doğrultusunda uyku hastalıklarından şüphelenilen kişiler uyku laboratuvarına alınır. Adı laboratuvar olsa da aslında burası hastanın kendisini rahat etmesini sağlayacak tüm ayrıntılar düşünülmüş özel bir odadır. Uyku laboratuvarında hastaya uykuya dalmadan önce beyin dalgaları, kalp hızı ve kas aktivasyonunun takibi için elektrotlar; nefes alışverişini, horlamasını, kan oksijen seviyesi ile nabzını takip etmek için cihazlar takılır. Daha sonra herhangi bir ilaç verilmeden hastanın kendini rahat hissederek, uykuya dalması sağlanır. Vücuda bağlanan elektrotlarda hiçbir şekilde elektrik akımı yoktur, tersine hastanın vücudundaki doğal elektrik, gelişmiş cihazlarla kayıt edilir. Uyku testi, hastalığın tespiti ve tedavisi sürecinde en önemli aşamadır. Uyku testini yaptırabilmek için hastaların bir gece uyku odasında kalmaları gerekir. 'Polisomnografi' denilen uyku testi beyin dalgaları, göz hareketleri, ağız ve burundan hava akımı, horlama, kalp hızı, bacak hareketleri ve oksijen seviyelerinin ölçümü esasına dayanır. Yani bu test ile tüm gece boyunca beyin aktivitesi ve solunumsal olayları kaydedilir. Test sırasında vücuttan alınan sinyallerle uyku süresince solunumun ne kadar süre ile durduğuna, durduğunda oksijen değerlerinin ve kalp hızının nasıl etkilendiği ve derin uykuya dalınıp dalınmadığı gibi parametrelere bakılır. Hasta ertesi gün, günlük hayatına devam edebilir' şeklinde konuştu.
Uyku laboratuvarının işlevinin sadece uyku hastalıklarının incelenmesiyle sınırlı olmadığını, epilepsi ayırıcı tanısında da önemli katkısı bulunduğuna dikkat çeken İkidağ, sürekli ve şiddetli horlaması olanların, uykudan yorgun ve baş ağrısı şikayeti ile uyananların, gündüz kendisini uykulu hissedenlerin ve eşleri tarafından gece uyurken solunum durması fark edilenlerin daha ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmadan uyku laboratuvarına başvurması gerektiğini vurguladı. Dr. İkidağ, 'Uyku sağlıklı bir yaşam için vücudun tamamının dinlenmeye geçtiği dönemdir. Uykuda sıkıntı yaşayan kişilerin gündüz sinirli ve sürekli yorgun olmasının nedeni uyku kalitesinin bozulmasıdır. Horlama, uykuda nefes durmaları, uyuyamama, sabahları yorgun uyanma, uykuyu alamama hissi, huzursuz bacak sendromu gibi çok fazla uyku rahatsızlığı bulunmaktadır.Kontrol edilemeyen hipertansiyon, kilo verememe, şekerin kontrol edilememesi, kalp ritim bozuklukları gibi rahatsızlıklarının nedeni uyku rahatsızlıkları olabilir. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve farklı sağlık problemlerine sebep olan uyku bozukluklarından bazısı tedavi edilmediği takdirde yaşamı tehdit edebilmektedir' diye konuştu.
Dr. İkidağ, hastanın Kulak Burun Boğaz Uzmanı ve gerekirse Nöroloji Uzmanının birlikte değerlendirip, tedavi ettirildiğini de sözlerine söyledi.