Siyasetin nabzının böylesine yüksek atışı, siyasiler üzerine tezviratları yoğunlaştırmıştır…

Her şehirde bu vardır ama Samsun'daki kadar mıdır bilemem!..

Siyasi beklentisi olan, yani milletvekilliği veya belediye başkanlığı bekleyen bazıları, mevcut rakipleri veya rakip olabileceklerin önünü kesmek için gece gündüz demeden çaba sarf etmektedir...

Bu insanların çoğunun toplumda karşılığı yoktur ama yaptıklarıyla 'sinek küçüktür ama mide bulandırır' misali, ortalığı karıştırdıkları bilinmektedir…

Akılları sıra "İti ite kırdır, aradan sıyrıl" taktiğiyle insanları birbirine düşürmek istemektedirler…

Bu zihniyet, siyaseti yozlaştırdığı kadar Samsun'un sosyal hayatına da zarar vermektedir…

Dün 'can ciğer kuzu sarması' olan bir takım insanlar, yanlış anlaşılmalara ya da birtakım güç odaklarına hedef olmamak için bir arada görünmekten "imtina" eder hale gelmiştir...

Gelinen noktaya bakar mısınız?..

Bazı güç odakları da bu tür tezviratlara bilerek ve isteyerek "çanak" tutmakta, hatta ortalığı kızıştırmaktadır….

Bilmiyorlar ki, yaptıkları yanlışlar "Bumerang" gibi kendilerine dönecektir!..

Elbette iki kişinin bildiği şey "sır" değildir ve bu yapılanlar, günü geldiğinde tek tek ortaya çıkacaktır!..

Bu şehrin girişimcileri, yıllarca böylesine tezviratlardan hep olumsuz etkilenmiştir...

Birçok işadamı bu dedikodular yüzünden maddi ve manevi zorluklar yaşamıştır…

Yazık bu şehre!..

Muhafazakar yapısıyla bilinen bu şehirde, dinen reddedilen şeylerin yapılmış olmasını da anlamış değilim!..