Çocuklarda ilk göz muayenesinin önemli olduğunu belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zeynep Dadacı, 'Çocuklarda ilk muayene, hiçbir şikayet olmasa bile doğumdan hemen sonra çocuk hekimi tarafından yapılmalı, bir şüphe olması durumunda göz hekimine yönlendirilmelidir. Eğer ailede doğumsal katarakt, göz tansiyonu veya göz tümörü hikayesi ya da şaşılık, göz tembelliği veya yüksek numara gibi göz problemleri varsa bebeğin ilk bir ay içerisinde göz muayenesinden geçmesi gerekmektedir. Bu muayene doğumsal katarakt ve glokom (göz tansiyonu) başta olmak üzere zamanında müdahale edilmediği takdirde kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilecek bazı göz hastalıklarını tespit edebilmek için gereklidir. Bu hastalıklar oldukça nadir olmakla birlikte çocuk körlüklerinin en sık nedenleri arasındadır' dedi.

Çocuklarda göz muayeneleri hangi sıklıkla yapılmalı
Çocuklarda göz doktoru tarafından rutin göz muayenelerin hangi sıklıkla yapılması gerektiğiyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Dadacı, 'Herhangi bir şikayeti ve ailede göz hastalığı hikayesi olmasa da çocuklar 1 yaş öncesi, 3 yaşında ve ilkokula başlamadan önce göz doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Bu dönemde yapılan göz muayenelerinin en önemli amacı göz tembelliğine yol açabilecek görme bozukluklarının tespit edilmesidir. Ayrıca az görmeye bağlı olabilecek okul başarısızlıkları veya sık düşme gibi durumlar da önlenebilir' şeklinde konuştu.

Göz tembelliğine dikkat
Göz tembelliği hakkında bilgi veren Dadacı, şöyle devam etti: 'Gözün herhangi bir yapısal bozukluğu bulunmamasına rağmen iyi görememesi olarak tanımlanabilir. En sık nedenleri iki göz arasında numara farkının fazla olması veya her iki gözde yüksek derecede kırma kusuru bulunması (hipermetropi, miyop veya astigmat) ile şaşılıktır. Bu durumlarda bir veya her iki gözden beyne net görüntü gitmediği için görme zayıflığı gelişmektedir. Göz tembelliğinin tedavisinde ilk basamak kırma kusurlarının (hipermetropi, miyopi ve astigmatizma) düzeltilmesidir. Bu düzeltme ile göz tembelliğinin önemli şekilde azalabilmektedir. Göz tembelliğinin tedavisindeki diğer önemli yöntem ise kapama tedavisidir. Göz tembelliği görsel gelişim ile ilgili bir süreç olması nedeniyle 12 yaşından sonra tedavi başarı oranı belirgin şekilde azalmaktadır.'

'Göz enfeksiyonları ve gözde sulanma bebeklerde en sık karşılaşılan göz problemleri arasında'
Bebek ve çocukluk döneminde sık karşılaşılan göz hastalıkları hakkında bilgi veren Dadacı, 'Göz enfeksiyonları ve gözde sulanma bebeklerde en sık karşılaşılan göz problemleri arasındadır. Tek veya iki gözde sulanma çoğunlukla doğuştan gözyaşı kanal tıkanıklığına bağlı olarak gelişmektedir. Çok nadiren göz sulanması doğumsal göz tansiyonu nedeniyle de oluşabileceğinden bu şikayeti olan bebekler mutlaka bir göz doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Şaşılık ve daha nadir olarak bazı kalıtsal göz hastalıkları ve göz tümörleri de bu dönemde karşılaşılabilen göz hastalıkları arasındadır. Daha büyük çocuklarda ise ise en sık karşılaşılan göz problemleri kırma kusurları (miyopi, hipermetropi ve astigmatizma), şaşılık ve göz tembelliğidir' dedi.

Bebeklik ve çocukluk döneminde hangi durumlarda göz doktoruna başvurulmalı
Bebeklik ve çocukluk döneminde hangi durumlarda göz doktoruna başvurulması gerektiği konusunda bilgi veren Op. Dr. Zeynep Dadacı, 'Gözde kayma (şaşılık), göz kapağı düşüklüğü, takip etmeme, gözde kızarıklık, göz yaşarması, ışıktan rahatsız olma, gözde titreme, gözleri kısarak bakma, bir gözü kısma ya da kapatma, siyah görünmesi gereken göz bebeğinde beyaz ya da puslu renk, cisimleri sürekli gözüne yakın tutma, başını bir yana eğerek bakma, gözlerini sık sık ovuşturma, prematüre doğum, ailede göz tembelliği teşhisi, ailede göz bozukluğu durumlarında göz doktoruna başvurmalıdır' ifadelerini kullandı.
Erken doğan bebeklerde (prematür) göz muayenesinin farklılık gösterdiğini ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Dadacı, 'Çok erken doğan bebeklerde prematür retinopatisi olarak adlandırılan ve körlükle sonuçlanabilen bir göz problemi gelişme riski bulunmaktadır. Bu nedenle belli bir doğum haftası ve kilosunun altında doğan veya genel sağlık durumu iyi olmayan prematür bebeklerde uygun aralıklarla göz muayenelerinin yapılması büyük önem taşımaktadır. Prematüre retinopatisi, retina olarak adlandırılan, gözün iç kısmını kaplayan ve ışığı algılayan dokunun kan damarlarının etkilendiği bir durumdur. Damarlanma gözün arkasındaki görme sinirinden başlayarak kenarlara doğru ilerler ve doğuma yakın bir zamanda tamamlanır. Bebek çok küçük ve erken doğmuşsa, genel durumunda sıkıntılar varsa normal damarlanma duraklar ve zaman içerisinde anormal damarlar gelişerek prematüre retinopatisi olarak isimlendirilen ve zamanında tedavi edilmediği takdirde körlükle sonuçlanabilecek bir durum ortaya çıkar. Bu hastalık riskini taşıyan bebekler uygun aralıklarla göz muayenesinden geçirilmelidir. Hayatının ilk haftalarındaki bu önemli sıkıntıyı atlatan bu bebekler ilerde başka göz problemlerinin gelişme riskinin daha yüksek olması nedeniyle sonraki yıllarda da takip edilmelidir' diye konuştu.