Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, İslam İşbirliği Teşkilat (İİT) 45. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na katılmak üzere geldiği Bangladeş'in başkenti Dakka'da basın mensuplarının sorularını cevapladı.

İslam İşbirliği Teşkilat (İİT) 45. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın başarılı bir şekilde geçtiğini aktaran Bozdağ, 'Kıbrıs'la ilgili alınan bir karar var burada da yer alacaktır. İİT'nin idari ve mali işlerden sorumlu genel sekreter yardımcılığına Türkiye, büyükelçi Musa Kulaklıkaya'yı aday gösterdi. Onun seçimi yapılacak. Seçimde olumlu bir netice çıkacağını umut ediyoruz. Diğer konuda ayrıca bildiride yer alacaktır. Ayrıca Rohingya Müslümanlarının yaşadığı sorunlarda bildiride yer alacaktır' dedi.

Muharrem İnci'nin adaylığı hakkında Akdağ, 'Öncelikle hayırlı olsun. CHP nihayetinde CHP'lilerin sabrını taşırma noktasına getirmişti. Adeta CHP'liler çıldırma noktasına gelmişti. Yani seçim sürecinin tamamlanmadan adayını açıklamış olması son derece önemli. Çünkü gerçekten çok zigzag çizdiler. Gitgeller yaşadılar. Açıklamalar yaptılar. Bu açıklamaların hep tersine düştüler. En son Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayının vasıflarını açıklarken bazı kriterler koydu. Öyle gözüküyor ki daha bırakın cumhurbaşkanında bu adaylık açıklama sürecinde Kılıçdaroğlu, kendi koyduğu kriterleri kendi bir defa çiğnedi. Şimdi nasıl kendi koyduğu kriterlere uymayan bir cumhurbaşkanı adayı için Türk halkından nasıl oy isteyecek onu da merak ediyorum' dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ şunları söyledi: 'Bu seçim hayırlı uğurlu olsun. Milletimiz bu oylarıyla kimin Cumhurbaşkanı olacağına karar verecektir. 24 Haziran Allah'ın takdiri milletimizin de dua ve destekleriyle Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanının belirlendiği gün olacaktır ama biz insan olarak milletin arasında geziyoruz milletimizin tepkilerine tercihlerine bakıyoruz şu anda seçimin kazananı belli. Kaybedenin CHP içinde kim olacağı belli değil. Yani seçimden sonra Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı Ben Allah'ın takdiri aziz milletimizin desteğiyle Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olacağına inanıyorum. Seçimin akabinde de CHP'de büyük bir değişim yaşanacağına da inanıyorum. Acaba seçimden sonra CHP içinde kaybeden Kılıçdaroğlu mu olacak yoksa Sayın İnce mi olacak? Burada Sayın Kılıçdaroğlu'nun ince bir oyunu var mı yok mu? Kendi oyununun altında mı kalacak yoksa İnce'yi tasfiye mi edecek göreceğiz. Esasında bu seçimin şu anda bilinmeyeni CHP deki değişimi nasıl olacağı yönündedir. Çünkü kesinlikle seçim sonucunda CHP'de bir değişim yaşanacaktır. Eğer sayın İnce, Kılıçdaroğlu'nun milletvekili seçiminde aldığı oydan daha fazla bir oy alırsa cumhurbaşkanı adayı olarak o zaman Sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin genel başkanlığı koltuğunda fazla oturamayacağı aşikardır. Eğer Sayın İnce parlamento seçiminde CHP'nin aldığı oyun altında bir oy alırsa o zaman Sayın İnce'nin de bu yarışta CHP içi yarışta kaybedeceği aşikardır. Onun için seçim sonuçları Türk halkı açısından CHP'nin adayının alacağı oyu kastederek söylüyorum Türk halkı açısından belki fazla bir önemi ifade etmeyebilir ama CHP içi siyasal rekabet bakımından ve siyaseti yakından takip edenler bakımından çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu hep beraber göreceğiz. Sonuçta ya Kılıçdaroğlu siyasete veda etmek durumunda kalacak ya da Sayın ince veda etmek zorunda kalacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz. Buradaki ince oyun yapan Kılıçdaroğlu oyununun altında mı kalacak yoksa Sayın İnce, parlamento seçiminde CHP'nin aldığı oy dan daha fazla oy alarak CHP'nin başına mı oturacak. Hep beraber bunu göreceğiz. Çünkü Türkiye'nin cumhurbaşkanı kimin olacak şu anda belli gözüküyor. Bütün göstergelerde onu işaret ediyor. Partilerin ittifak anlaşması da bunu işaret ediyor, İşte AK Parti ile MHP Türkiye'nin hem parlamento seçiminde hem Cumhurbaşkanı seçiminde ittifak yaptılar. İkisinde de bir iddia ortaya koydular ama baktığınız zaman CHP'nin içinde yer aldığı ittifak sadece yasama üyeliği seçiminde ittifak yaptılar. Cumhurbaşkanı seçimleri bir ittifak yapmadılar. Bu ittifakı yapan CHP dahil diğer partilerin Cumhurbaşkanı seçimine dair bir iddialarının olmadığını, orada bir yarışın göstermelik olarak içine girdiklerini ama esas yarışı parlamento üyeliğinde yapacaklarını gösteriyor. Bu peşin peşin havlu atmaktır. O nedenle bunların Cumhurbaşkanı seçimi kazanmak iddiaları yok. Çünkü hepsi ben 1. turda Cumhurbaşkanı olacağım diye bir tane çıkmıyor ayrı ayrı. Herkes işte 2. tura seçimi acaba nasıl erteletebiliriz? Nasıl 2. tura bırakabiliriz gayretiyle uğraşıyorlar. Bu da kazanma iradesiyle motive olmadıklarını gösteriyor. Şimdiden kazanamayacağını bilenlerin bir yarışı var burada. Bu motivasyon onları başarıya götürmeyecektir. Kazanmaya inanmayanların ve kazanmak iddiası içinde olmayanların bir başarı elde etmesi ve Türkiye'ye bir başarı hikayesi yazdırması mümkün değildir. Hep beraber göreceğiz. O nedenle ben bu seçimde CHP'nin başını çektiği ittifakın Cumhurbaşkanlığı seçimine değil de daha ziyade parlamento seçimine yoğunlaşacağını değerlendiriyorum. Çünkü aksi takdirde bizim yaptığımız gibi tek aday üzerinde ittifak edip 1. turda kazanma iddiası ile ortaya çıkarlardı. Bunu yapmadıklarını görüyoruz. Onun için onlar açısından Cumhurbaşkanlığı defteri kapanmış gözüküyor. Parlamento üyeliği seçimine daha çok asılacaklarını değerlendiriyorum. Umarız Muharrem İnce'yi bu yolda yalnız bırakmazlar. Çünkü öyle bir riskte var'