Elazığlı 54 yaşındaki Metin Daldul, son yıllarda gelişen teknoloji ve imkanlarla yok olmaya yüz tutmuş mesleğini 37 yıldır aralıksız sürdürüyor. Mesleğinin literatürde olmadığı için kendisine ustalık belgesi verecek bir kurum bulamayan Daldul, çoğu esnafın faydalandığı faizsiz kredilerden yararlanamıyor, hemde mesleği öğretecek çırak bulamıyor. Semercilik sınıfına giren Palancılık'ta Elazığ'da sadece kendisinin kaldığını belirten Metin usta, bölgede Diyarbakır, Bingöl ve Şanlıurfa'da hiç kimse kalmadığını sadece Gaziantep'te bir kişinin bulunduğunu bildiğini aktardı.
1981'den itibaren Palan yaptığını anlatan Metin Daldul,' Palancılık, semercilik sınıfına giriyor. Semer ağaçlı olanı, üstü deri ve üstüne de ağaç ekleniyor. Bu yörede en çok palan kullanılıyor. Palan işine başladığım zaman 10 dükkan, 10 tanede usta vardı. Palan yetiştirilemiyordu. Çünkü köylerde yol yoktu. Herkes bağına, bahçesine hatta şehre bile hayvanlarla gelip giderlerdi'dedi.
Bölge genelinde yasak olan yaylaların açılmasına rağmen Palana talep kalmadığını ifade eden Daldul,'Yaylalara bile araba ile gidip geliyorlar. Pek az yaylacı palan kullanıyor. Yaylacılar da olmasa bu meslek bitmiş olurdu. Birkaç köy var palanın satıldığı onların dışında pek fazla satıldığı söylenemez'diyerek durumu anlattı.
Kendisinin mesleğini yapacak bir çırak yetiştirmek istediğini vurgulayan Daldul, 'Kimse çırak olmak için gelmiyor. Benden sonra bir usta kalmasını isterim ama bu mümkün değil. Bu iş en çok Urfa'da yapılıyordu orada da bu iş tamamen bitmiş durumda. Diyarbakır'da 20'ye yakın usta vardı. Şuanda Diyarbakır ve Bingöl'de bir kişi dahi kalmadı. Gaziantep'te bir usta var. Türkiye'de toplam 4-5 usta var'şeklinde konuştu.
Kendisine ustalık belgesi verecek bir kurumun olmadığına dikkat çeken Daldul,' Çünkü bu meslek literatürde yok. Bir zamanlar benden ustalık belgesi almamı istediler. Çıraklık okuluna gittim kalın bir kitap çıkardılar, 'senin mesleğin görünmüyor' dediler. İşimle ilgili esnaf sanatkarlar odasının faizsiz kredisinden yararlanmak istiyorum. 37 senelik ustayım bana ustalık belgesi verecek kimse yok. Elazığ'da değil Türkiye'de dahi bana ustalık belgesi vere bilecek kimse yok. Bu nedenle devletin birçok imkanından yararlanamıyorum. Yararlanamadığımız için kimseyi yetiştiremiyorum. Bende artık sonlara yaklaştım bu işi bırakacağım'ifadelerini kullandı.

Literatürde bile yok, mesleği yok oluyor