Diyanet İşler Başkanlığı Konferans Salonu'nda İslam dünyası tarafından oruç tutularak idrak edilecek Ramazan ayı için ana teması 'israf' olan bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 16 Mayıs Çarşamba Ramazan'ın ilk gününün idrak edileceğini aktararak, Ramazan ayının öneminden bahsetti. Erbaş, 'Ramazan ayı her yıl bizlere yeni bir can ve heyecan katmak, bizi kendimizle buluşturmak, değerlerimizi yeniden hatırlatmak, ibadet bilincimizi tazelemek, nefsimizi arındırmak, kardeşliğimizi onarmak için gelmektedir. Ramazan, kulluğumuzu, yaratılış gayemizi, ibadetlerimizi ve davranışlarımızı muhasebe etmemiz açısından en büyük fırsattır. Ramazan bir Kur'an iklimidir. Bütün hayatımızı Kur'an'ın ilkeleri ile gözden geçirme fırsatı sunduğu için bizlere Allah'ın en büyük ihsanıdır. Ramazan ayı Müslümanları çok yönlü eğiten bir okul gibidir. Bütün Müslümanları iftar, imsak, teravih gibi aynı zamanda aynı niyet ve eylemlerde buluşturarak müminlere beraberliğin en güzel uygulamasını yaşatmaktadır' dedi.
Orucun bireysel, sosyal ve evrensel boyutları olan bir ibadet olduğunu söyleyen Erbaş, şunları kaydetti:
'Oruç, ihtiyaç sahiplerini ve kimsesizleri hatırlamaya, onlara yardım ve şefkat elini uzatmaya vesile olan en büyük fazilettir. Oruçta asıl amaç dilimizin, kalbimizin, tefekkür dünyamızın ve bütün hayatımızın orucun getirdiği güzellikler ile bütünleşmesidir.'

'Ramazan'da da ensar olma özelliğimizi artırarak devam ettirmeliyiz'
Türkiye'nin yıllardır muhacir kardeşlerine ensar olduğunu söyleyen Erbaş, 'Ramazan'da da ensar olma özelliğimizi artırarak devam ettirmeliyiz. Ülkemize sığınan muhacir kardeşimiz başta olmak üzere bu rahmet mevsiminde yeryüzünde hiç kimse kendisini garip, yalnız ve gurbette hissetmemelidir. Ramazan mevsimini hep beraber birlik ve beraberlik içinde yaşamalıyız. Kardeşliği ve bir arada yaşama kültürünü zedeleyen her türlü tavır, tutum, söz ve davranışı bu Ramazan'ı vesile bilerek bir daha gelmemek üzere hayatımızdan çıkarmalıyız. Aynı coğrafyanın, aynı tarihin, aynı medeniyetin mensupları olarak farklılıklarımızı zenginlik kabul etmeliyiz' diye konuştu.

'Ramazan vesilesiyle yapılan etkinlikleri ve buluşmaları asla bir gösterişe ve eğlenceye dönüştürmemeliyiz'
İftar sofralarının gösteriye ve eğlenceye dönüştürülmemesi gerektiğini söyleyen Erbaş, şunları kaydetti:
'İftar sofraları başta olmak üzere Ramazan vesilesiyle yapılan etkinlikleri ve buluşmaları asla bir gösterişe ve eğlenceye dönüştürmemeliyiz. Samimi bir niyet ve mütevazı bir yaklaşımla bu ayın bereketini kazanmayı ve hayatımıza kattığı güzellikleri ahlaka dönüştürerek kalıcı hale getirmeyi ana gaye edinmeliyiz. '
Ramazan ayının bu yıl teması olarak 'israf'ı seçtiklerini vurgulayan Erbaş şunları söyledi:
'Diyanet İşleri Başkanlığımız malumlarınız olduğu üzere her sene toplumsal sorunlarımızı dikkate alarak Ramazan'da bir temayı öne çıkarmaktadır. Bu seneki temamız son derece önemli bir konuyu gündeme taşıyacaktır. Bu sene diyoruz ki, 'israf olmasın'. Maalesef bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan; ekmek, su gibi en temel gıda maddelerinden mahrum milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan çılgınca bir tüketim ve israfın varlığı maalesef acı bir gerçektir. Kur'an'ın dünya ve ahiret dengesi adına beyan ettiği fermanlara baktığımızda cimriliği eleştirmekle birlikte saçıp savurmayı da şiddetle yasaklayan makul bir dengenin varlığı açıkça görülmektedir. Bu ölçü ihlal edildiğinde hayatın dengesi bozulmakta ve insan her şeyden öte kendisine ve geleceğine kötülük yapmış olmaktır.'
Erbaş, sözlerine söyle devam etti:
'Bugün küresel boyutta sefaletin yaşandığı yeryüzünün en temel sorunlarından biri olan israf hayatın birçok alanına maalesef sirayet etmiştir. Nitekim ormanlar, akarsular ve bütün doğal unsurlarıyla tabiat, insanın sorumsuz ve hoyrat tavrından nasibini alarak ekolojik tahribe maruz kalmaktadır. Aynı şekilde insani değer ve erdemlerin ihmal edildiği, bilginin, sevginin, dostluğun ve güvenin tüketildiği ve heba edildiği bir dünyanın da anlam yönüyle israfa ve fesada uğradığı izahtan varestedir. Lüks alışkanlıklarının zaruret olarak algılanarak ihtiyaç ölçüsünün kaybolmasına, arzularının esiri olan insanın hayatı israf ve tüketim çılgınlığına çevirmesine karşı ciddi bir tüketim ahlakına, nimet ve sorumluluk bilincine, şükür, kanaat ve paylaşma gibi değerlerin ihyasına ihtiyacın olduğu aşikârdır. Dolayısıyla Allah'ın verdiği her nimetin bir gün hesabının sorulacağının bilinci içinde nimetler karşısında şımarıp lükse dalmadan ve duyarsızca israfa girmeden her konuda iktisadı merkeze alarak infak ahlakını kuşanmak bizlerin en önemli şiarı olmalıdır.'

İyilik sofralarında 246 bin 830 kişiye iftar
Yardım konusuna da değinen Erbaş, 'İyilik, yardımlaşma ve paylaşma denilince aklımıza yardım kuruluşları gelmektedir. Bunların başında da Türkiye Diyanet Vakfı vardır. Türkiye Diyanet Vakfı, yarım asra yakın süredir gerçekleştirdiği iyilik faaliyetleri ve üstlendiği sorumluluğun bilinciyle ülkemizde ve yedi kıtada milletimizin emanet ettiği fitre, zekat ve bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Hayırseverlerin yardımlarıyla yurt içinde ve yurt dışında faaliyetlerimizi genişleterek sürdürürken, bu Ramazan ayında 'Kardeşlerini Unutma, Beklenen Sensin' şiarıyla aziz milletimize umut bağlayan ve yolumuzu gözleyen kardeşlerimiz için yola çıkıyoruz. Geçen yıl Ramazan ayında düzenlediğimiz 'Üzerinde Kardeşinin Hakkı Var, Bu Ramazan ve Her Zaman' kampanyası çerçevesinde yurt içinde ve yurt dışında toplam 8 milyon 500 bin TL yardım ulaştırdık. Ülkemizde ve 64 ülkenin 278 bölgesinde iftarda iyilik sofraları kurarak, ihtiyaç sahiplerine gıda kolileri dağıttık. Bu Ramazan ayında da 84 ülke ve 326 bölgede iyiliğin sesi olacak Ramazan iklimini dünyanın dört bir tarafına taşıyacağız. Ramazan yardım programı kapsamında dünyanın farklı coğrafyalarında 90 bin 205 gıda kolisi dağıtacak, kuracağımız iyilik sofralarında 246 bin 830 kişiye iftar vereceğiz' şeklinde konuştu.

'Ramazan ayında yurt içine ve yurt dışına toplam 15 milyon 250 bin TL değerinde yardım'
Gönüllülerden oluşan ekipleriyle yurt dışında yaklaşık 12 milyon TL değerinde yardım faaliyeti gerçekleştireceklerini söyleyen Erbaş, şunları aktardı:
'Yurt içine yönelik yardımlar çerçevesinde de Ramazan ayında ihtiyaç sahipleri ve mülteci aileler için alışveriş yardım kartı dağıtılacak. Bu yıl Ramazan ayında yurt içinde her biri 25 TL olan 1 milyon 750 bin TL değerinde alışveriş yardım kartı ihtiyaç sahipleri ve sığınmacı ailelere ulaştırılacak. Dağıtımlar 864 il ve ilçe şubesinde yapılacak. Yine şubelerimiz vasıtasıyla il ve ilçelerde iftar sofraları kurularak yüzbinlerce kardeşimizle iftar sofralarında bir araya geleceğiz. Türkiye Diyanet Vakfımız, bu yıl Ramazan ayında yurt içine ve yurt dışına toplam 15 milyon 250 bin TL değerinde yardım yapmış olacak. Ayrıca fitrelerini 5601'e SMS göndererek verebilir, zekat ve bağışlarını da Vakfımızın online bağış adresinden (bagis.tdv.org) ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla ulaştırarak bu iyilik hareketine destek olabilirler. 0312 416 90 00 numaralı çağrı merkezimiz de yine Ramazan boyunca vatandaşlarımızın hizmetinde olacaktır. Bir çocuk için bayramlık, bayramın gelişi demektir, hele ki yetim bir çocuksa onu mahzun bırakmamak bizlerin üzerine düşen en büyük vazifedir. Bu anlamda hayırseverlerimiz 100 TL bağışta bulunarak bir yetimin bayramlık ihtiyacını karşılayabilecekler.'

Ramazan ayının teması “israf” olarak belirlendi