Maliye Bakanı Naci Ağbal, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye Bankalar Birliği'nce (TBB) ortaklaşa düzenlenen 'Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı İle Mücadele Çalıştayı'ndaki konuşmasının ardında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Varlık Barışı uygulamasının bir önceki yıllara kıyasla farkının ve hedeflerinin ne olduğu şeklindeki soru üzerine Bakan Naci Ağbal, Varlık Barışı uygulamalarını yaparken özel bir rakam hedeflemediklerini belirterek, 'Geçen sene yurtdışından getirilen varlıklarla ilgili düzenleme yapmıştık ve süresi bitmişti. Ama özellikle önümüzdeki süreçte uluslararası bilgi paylaşım süreci başlıyor. Ülkeler artık birbirleri ile bilgi paylaşmaya başlayacak. Özellikle yurtdışında varlığı olup bir önceki Varlık Barışı'nda varlığını Türkiye'ye getiremeyenlerin beklentileri var. Dolayısıyla yurtdışındaki varlıklarını Türkiye'ye getirmek isteyen kesimler için bu düzenlemeyi getirmiş olduk' ifadelerini kullandı.

'Kaynaklar atıl olarak kalmasın ekonomiye dahil olsun'
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bilançolarını ve aktiflerini güçlendirme konusunda istekli olduklarını belirten Bakan Ağbal, 'Ancak işletmecilerin tereddütleri de var. Bu Varlık Barış'ı ile bütün işletmelerimize diyoruz ki 'Herhangi bir çekinceniz olmasın altınınızı, paranızı, gayrimenkulünüzü işletmenin aktifine dahil edin, biz hiçbir şekilde sizlerden vergi almayalım, böylelikle sizin bilançolarınız güçlensin. Bu kaynaklar atıl olarak kalmasın ekonomiye dahil olsun. Bankalara gittiğiniz zaman bilançonuz daha güçlü olduğu için kredilenebilme hale gelin diyoruz'. Dolayısıyla burada hem yararlanılanın kazandığı hem de Türk ekonomisinin kazandığı bir çözüm. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde, ekonomide bir hareketlenme ve canlanma getireceğini söyleyebilirim' dedi.

'Birçok alanda Özelleştirme İdari Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var'
Özelleştirme portföyüne alınabilecek varlıklar konusunda da çalışmalar yaptıklarını söyleyen Bakan Ağbal, şöyle konuştu: 'Bununla ilgili açıklamayı Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun kararı çıktıktan sonra vermek daha doğru olur. Özelleştirme uygulamalarını biz serbest piyasalar ekonomisinin bir aracı olarak görüyoruz. Birçok alanda Özelleştirme İdari Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var. Onları Özelleştirme Kurulunun gündemine getireceğiz, oradan kabul edilenleri sizlerle paylaşacağız. Bu uygulamayı yakın bir zamanda yapacağız'.

'Ekonomimizin istikrarı her şeyin üzerinde gelir'
Bir gazetecinin, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından somut bir kararın alınıp alınmadığıyla ilgili sorduğu soruya ise Bakan Ağbal, 'Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısının ardından mali disiplinin devamı, para politikasındaki duruşumuzun devam edeceği hususu özelikle vurgulandı. Orta ve uzun vadede büyüme odaklı ekonomi politikasına vurgu yapıldı. Dolayısıyla biz ekonomi politikalarına bütünsel yaklaşımla bakıyoruz. Tek bir araca veya çözüme odaklanmak doğru bir yaklaşım değil. Gerek para gerekse maliye politikası gerek ekonomi politikaları bütünsellik içerisinde enflasyonun aşağıya çekilmesi cari açığı kontrol altında tutulması orta ve uzun vadede Türkiye'nin büyümesinde bir çerçeve oluşturdu ve oluşturmaya devam edecek. Son derece önemli bir toplantıydı. Toplantının akabinde teknik ekipler, ilgili kurumlar çalışmalarını yürütüyor. Bu çalışmaların sonuçlarına bağlı olarak her türlü kararı alırız. Ekonomimizin istikrarı her şeyin üzerinde gelir. Türkiye ekonomisini 2010 sonrası yüzde 7 büyütmüşüz. Son 16 yılda Türkiye ekonomisi üç buçuk kat büyümüş. Tüm bunları yaparken uyguladığımız kararlı ekonomi politikaları ile buna aynen devam edeceğiz' açıklamasında bulundu.