Karadeniz'de bir ilk olan ve 12 üniversiteden 90 akademisyenin katılımıyla gerçekleşen, Karadeniz Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi geçtiğimiz günlerde Samsun'da yapıldı. Bu kongrede, kadın sağlığına dair bölgedeki sorunlar konuşuldu, çözüm yolları masaya yatırıldı. Kongre öncesinde kurulan Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği'nin Başkanı Doçent Doktor Davut Güven ile bir araya geldik. Hem kongreyi hem de kadın sağlığına dair detayları konuştuk.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Geçtiğimiz günlerde Samsun'da yapılan ve Karadeniz'de ilk olma özelliği taşıyan 'Karadeniz Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi' fikri nasıl oluştu, bu kongreyle amaçlanan neydi?

Davut GÜVEN: Ülkemizde sağlık açışımdan çok büyük ilerleme var. Artık bazı konularda, neredeyse dünyaya ders verecek kadar ileri boyutlardan söz ediyoruz. Çok yetenekli kadın doğumcular var ve sürekli toplantılar yapılıyor. Biz, bölgedeki 12 üniversitenin kadın doğum bölümü olarak gördük ki Karadeniz, bu toplantılardan tam anlamıyla payını alamıyor. Bölgemizin kendine has sorunları var ve bunlar yeterince konuşulmuyor. Bu sorunların çözümü için bir toplantı ortamı olsun istedik. Bunu, bir dernek çatısı altında gerçekleştirebileceğimiz gördük. Bu fikir vücut buldu. Karadeniz Kadın Sağlığı Derneğini kurduk. Tabi sadece dernek yeterli değil, finans, organizasyon ayakları var. Bu konuda da Bursa'da yaşayan ve aslen Bafralı olan Profesör Doktor Gürkan Uncu bizlere çok yardımcı oldu. Onun yardımlarıyla beklenmeyen bir başarı elde ettik. Ayrıca bölgeye çalışan firmalar da hep yanımızdaydı. Çok güzel bir kongre oldu.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu kongrenin ayrıntılarından bahsedecek olursak, neler söylersiniz?

Davut GÜVEN: Tüm Türkiye'den alanında tanınmış yaklaşık 90 hoca Samsun'daydı. Müthiş bir ilgi vardı. Bölgedeki uzmanlar, asistanlar hepsi kongredeydi. Mutlu olduk, gurur duyduk. Bunun devamı da gelecek, ikinci ayağını Trabzon'da yapmayı düşünüyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Sağlık, hem ruhsal hem de beden olarak iyilik hali olarak tanımlanıyor. Peki siz, Kadın Sağlığı Derneği olarak nasıl çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

Davut GÜVEN: Kesinlikle sağlık sadece kanser vakalarını çözmek, çocuk sahibi olmak isteyenlere bunu sağlamak ya da gebeliği sırasında bir problem yaşayan hastanın elinden tutup onu düze çıkartmak değil. Kadınlarımızın, psikolojisiyle birlikte tüm vücut sağlığını gözetmemiz lazım. Karadeniz Kadın Sağlığı Derneğinin çıkış noktası kadın doğumcu eğitimi noktasındaydı. Ancak, kadın sağlığı bir bütün ve biz gelecekte kadın psikolojisini konu alan etkinlikler yapmayı da planlıyoruz. Kadına şiddet konusunda hepimizin elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşünüyorum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Siz, kadına yönelik şiddetin bu kadar artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz. Çözümü noktasında neler yapılmalı?

Davut GÜVEN: Bu konuyu gebeliğin ilk noktasından itibaren düşünmek gerekli. Embriyo rahme düşüp oraya yapıştığı andan itibaren anne sağlıklı bir ruh haline sahip olursa bebeklerin daha sağlıklı ve psikolojilerinin de daha iyi şekilde doğacağını düşünüyorum. Bu konuda bebeklerin müzikten, annenin endişelerinden etkilendiğine dair makaleler var. Olumsuzlukları engelleyebilirsek mutlu, kaygısız bir annenin dünyaya getirdiği bebeğin, sebepsiz kavgalar çıkartan insan topluluğunu azaltacağını düşünüyorum. İnşallah bizler ileride Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği olarak, hem doktor eğitimi için gereken her şeyi yapacağız hem de kadın sağlığı ile ilgili konularda da öncülük edeceğiz. Bizim tüzüğümüzde 'kadın sağlığı ile ilgilenen herkes derneğimize üye olabilir' ifadesi yer alıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Meslek hayatınız boyunca birçok kadının hayatına dokundunuz. Tecrübeleriniz oldu. Peki, karşılaştığınız en büyük problem nedir?

Davut GÜVEN: Ben kadın doğumcu olduktan sonra anladım ki kadın olmak çok zor. Ben ağlayan bir kadın gördüğüm zaman çok üzülüyorum. Yumurtalık rezervi tükenmiş hastalar beni çok etkiliyor. Bu, elimizin kolumuzun bağlandığı durum. Onun için, 'doğurganlığın olduğu çağda çocuk sahibi olun' ifadesi herhalde verilebilecek en büyük nasihat.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 'Bugün dağın başındaki bir gebe için bir telefon geldiğinde gece helikopterle gidip oradan alınıyor. Türkiye bu noktaya geldi' şeklinde bir değerlendirme yapmıştınız. Gelinen o noktayı anlatır mısınız?

Davut GÜVEN: Teknolojinin ilerlemesiyle çok büyük değişiklikler var. Bu değişiklikler tıp alanına yansıyor. Çok büyük bir yol kat edildi, yeteneklerimiz arttı. Artık 500 gr doğan bir çocuğu bile yaşatabilecek bir yeni doğan servisine sahibiz. Şimdi, bir bebek için sağlık il müdürünün gece yarısı kalkıp mesaisine başladığını, gerekirse gebeye helikopter yönlendirdiğini biliyoruz. Eskiden kimse ilgilenmezdi. Türkiye'nin bir gücü var. Daha iyiye gideceğine de eminim çünkü ivme o yönde.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun'da da teknolojinin nimetlerinden faydalanıldığını biliyoruz. Haberlerimize de yansıyan çok güzel çalışmalar yapılıyor…

Davut GÜVEN: Bizler bu anlamda üniversite yönetimimizle birlikte, en iyi, en yetenekli, en başarılı öğretim üyelerini seçmeye çalışıyoruz. Üniversitenin müthiş bir gücü ve çok güzel bir ekip var. Sağlık Bakanlığı ile de uyumlu çalışılıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bir araya gelmişken kadın sağlığı ile ilgili de birkaç sorum olacak. Öncelikle kısırlık problemiyle artık daha sık karşılaşılıyor. Neden böyle bir durum var?

Davut GÜVEN: Kadın hamileliği erteleyebiliyor. Ancak 30'lu yaşlardan sonra gebe kalma oranı azalıyor. Bu konuda dikkat etmek lazım. Çocuk sahibi olma yaşını çok ertelememek lazım. Bu konuda kadına destek olmalıyız. Kadın çalışırken gebeliğini güzel yaşayabilmeli, iş kaybetme korkusu yaşamamalı. Kısırlığın artışına sebep olan bir diğer etken de, belki şuan ispatlanmadı ama yediğimiz içtiğimiz şeyler. Bölgesel bazı etkenler de söz konusu olabiliyor. Örneğin bölgemizde erkek infertilitesi çok. Kısacası, sağlıklı yaşamaya çalışacağız, sentetik şeylerden uzak duracağız, zamanında çocuk sahibi olmaya gayret göstereceğiz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kısırlığın tedavisi noktasında nasıl gelişmeler söz konusu?

Davut GÜVEN: Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kısırlık dendiğinde akla ilk gelen şey tüp bebek konusu oluyor. Bu yanlış bir algı. Bazı hastalarımıza hiçbir müdahale yapmamıza gerek kalmıyor. Birkaç tüyo yeterli oluyor. Ama en son, en pahalı kullandığımız yöntem: tüp bebek. Vatandaşımızda 'tüp bebek yaptırırsam kesin çocuğum olur' düşüncesi var bu yanlış bir düşünce. Tüp bebekte başarı oranı yüzde 30-40'lardadır. Yani tüp bebek yaptığımız her hasta hamile kalacak diye bir şey söz konusu değil. Kişilere hekimlerine güvenmelerini öneririm.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Planlı gebeliğin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu noktada hamilelik öncesi için önerileriniz neler olacak?

Davut GÜVEN: Her kadın senede bir defa jinekoloğa görünmeli. Gebelikten önce de muhakkak bir kadın doğumcuya başvurulmalı kontrolde fayda var. Eksikler yerine koyulur. Eksik aşılar yapılır. Bazı problemlerin çözümü için de bu çok önemli. Ayrıca ağız ve diş kontrolünün yapılması gerektiğini de ifade etmek isterim.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Yumurta- sperm saklama işlemi Samsun'da yapılıyor mu?

Davut GÜVEN: Evet, hem yumurta hem sperm hem de embriyo dondurabiliyoruz. Şuan dünyada tüp bebek ile ilgili, hastaya faydalı, ispatlanmış ne yapılıyorsa yapıyoruz. Ayrıca bunu ülkemizdeki tüm tüp bebek merkezleri de yapıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Yumurta- sperm dondurma işlemini kimler yaptırabilir?

Davut GÜVEN: Evet belli kriterler var ve bence o kriterler esnetilmeli. Örneğin erkeklerde kanser tedavisi söz konusu olacaksa, kişi kemoterapi, radyoterapi alacaksa sperm dondurulabiliyor. Yani bir gereklilik olması lazım. Kadınlarda da yumurtalık rezervi yumurtalık kalmayacak şekilde tehlikedeyse yumurtalıklar dondurulabiliyor. Ya da kanser tedavisi söz konusu olacaksa.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Erken menopoz nedir?

Davut GÜVEN: Maalesef yaşlanmaya çare yok. Yumurtalığın durumu da bu. Kadın doğduğunda, yumurtalıklarında belli sayıda yumurta var ve bu havuzu her ay harcıyor. Bu havuzda en baştan az sayıda yumurta varsa çabuk bitecektir. Yumurtalar bittikten sonra yerine koyma şansımız yok.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kök hücre tedavisi ile ilgili çalışmalar yapılıyor mu?

Davut GÜVEN: Bununla ilgili güzel çalışmalar var. 'Yumurta sperm yapılabilir mi?' dünya bunu konuşuyor ancak şuan başarılmış durumda değil. Üniversitede kök hücre merkezimiz var. hayallerimizin peşinden gideceğiz. Bu, bir gün mutlaka yapılacak.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Erken menopoz hormon tedavisiyle engellenir mi?

Davut GÜVEN: Bu alanda kullanılan bazı ürünler var. Ama olmayan yumurtayı canlandırmak gibi bir gücümüz yok.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN