Gazze'de, İsrail'in toprak işgaline karşı başlatılan gösteride hayatlarını kaybeden 60 masum insanın yanı sıra 3 bine yakın Filistinli'nin yaralanması olayına dünyanın sessiz kalışına tepki koymak "insanlık görevidir" ama buna "şaşırmak" saflığın ötesinde bir ahmaklıktır...

Dünya; ne zaman mezalimlere uğrayan Müslümanların çığlıklarını duydu ki?..

Amerikan askerlerinin Irak'ta camilerde bile

Müslüman kadınlara tecavüz ettiği medyaya yansıdığı halde, sözüm ona hangi çağdaş ülke bu insanlık dışı olayı, gündeme getirebildi?..

İnsan hakları savunucuları ve kadın kuruluşları neredeydi?..

Ya Çin'in Uygur Bölgesi'nde Müslüman Türklere yapılan insanlık dışı uygulamalara

ne demeli?...

Dini vecibelerini yerine getirmek isteyen Müslüman Türklerin çığlığını, yine Türklerden başka duyan oldu mu?..

Çin çarpmasından kimler korktu?..

Myanmar'da, evleriyle birlikte diri diri yakılan ve işkencelerle öldürülen binlerce insanın acısına kaç ülke, Türkiye kadar tavır koyabildi?..

Boşuna kendimizi kandırmaya gerek yok!..

Çünkü, 'Dünya' kavramında İsrail-ABD ortaklığıyla kurulan düzen içinde, Müslümanlar insan yerine dahi konmuyor ki...

'Neden' sorusunun cevabı var elbette...

Saltanatlarını korumak için emperyalizmin kucağına oturup, bu zalimlikleri seyretmek zorunda bırakılan petrol zengini Müslüman ülkelerin kral ve şeyhlerinin servet hırsı olmasa, İsrail bu katliama kalkışabilir miydi?..

O kral ve şeyhler paralarını, sahipleri Yahudi olan banklara yatırmasaydı, İsrail bu cüreti gösterebilir miydi?..

Bağırıp çağırmak yerine Yahudilerden daha çok çalışıp üretmedikçe ve Müslümanlar arasında birlik oluşturulmadıkça; İsrail, Ortadoğu'yu kan gölüne çevirmeye devam edecektir...

Ve halkı fakirlik içindeyken, ihtişamlı sofralar kurarak, yalelilerle dansöz oynatan petrol zenginleri, insan olmanın erdemini kavrayamadıkça, İsrail, bu şımarıklığı sürdürecektir...

Müslümanlar, gafletten uyanmak zorundadır!..

Başka çare kalmamıştır!..