İSMAİL UYANIK, HABER'E KONUŞTU

Samsunspor'un başkan adayı İsmail Uyanık, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Geçmişte yaptıklarıyla taraftarın gönlünde taht kuran İsmail Uyanık, şehirde kulübün kapanması yönünde bir hava oluşturulmaya çalışıldığı için geri döndüğünü söyledi. Sorularımıza içtenlikle cevap veren İsmail Uyanık, nasıl bir şirket kurmayı düşündüklerini, hayatını sürdürecek derneğin nasıl çalışacağını, yeni sezondaki futbol takımını, eski oyunculardan nasıl faydalanılacağı gibi birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Geri dönmesinden kendisini cesaretlenen işadamı Yüksel Yıldırım'dan övgüyle bahseden İsmail Uyanık, taraftarlardan da destek istedi. İşte Uyanık'la yaptığımız röportaj:

Kulüplerde bir kaç şirketleşme yapısı var. Samsunspor için hangi yapıyı düşünüyorsunuz?

"Bizim kafamızda bir şirket yapısı var. Hangi şirket yapısında olmayacağımızı çok iyi biliyoruz. Hangi şirket yapısında olacağımızın ise yüzde 90'ı belli. Seçimden sonra yönetim kuruluna verilecek şirketleşme yetkisinin ardından üst akıl kuracağız. Bu üst akıl şehirdekilerle iyi diyalogu olan kişilerden, derneğin şirkete karşı hakkını iyi savunabilecek bir komisyon olacak. Buranın bir gerçeği var. Süper Lig'de Avrupa'ya oynayan bir kulübü değil, 2. Lig'e düşmüş bir kulübü şirketleştiriyoruz. Bu kulübü lav edelim, yenisini çıkaralım düşüncesinin olduğu bir şehirdeyiz. Bir kaç yıl gelir gelmeyecek bir kulübüz. Kulübü devralırken bütün borçları devralmak zorundayız. Derneği devralıyoruz ama borçları almıyoruz diye bir şey yok. Spor kulübü derneğinin aktifi ve pasifiyle tüm borçlarını şirkete aktarmak zorundayız. Borçlar için bir sermaye gerekiyor, takımı gelir getirici liglere çıkarana kadar hep cepten harcamamız gerekiyor. Süper Lig'den küme düşen Osmanlıspor ve Gençlerbirliği 58 Milyon TL almış. Buralara çıkana kadar kendi ayağımızın üstünde durmamız lazım."

Türkiye'de dernek olarak yoluna devam eden kulüpler de var, doğrusu şirket olmak mı?

"Bu şehir para konusunda yorulmuş. Senelerdir paralar üretilmiş ama o paralar da kötü kullanılmış. Şirket olunca her gün hesap vermeniz gerekiyor. Çünkü işlerin kötü gittiği bir şirkette bu durum düzeltmek için her gün daha çok çalışmanız ve yenilenmeniz gerekiyor. Bir içecek firmasının şişesinden sağlığa aykırı bir durum ortaya çıkarsa, bu durum onları bitirir. Burada da durum aynı. En mükemmeli ve devamlılığı yakalamak için bir sistemle çalışmalıyız. Yaşamak isteyen her kulüp şirket statüsüne geçmeli. Geçmeyenler batacak. Bu bir gerçek. Zamana ayak uydurmalıyız ve şu anki zaman şirketleşme zamanıdır. Samsun güzel bir futbol şehri. Futbolun burada pazarı var. Burada 100 tane amatör takım var, futbola ilgi çok yüksek. Amacımız buraları yüceltmek ve kulübün nemalanmasını sağlamak."

Peki dernek faaliyetlerini sürdürecek mi?

"Dernekteki çalışmalar da devam edecek. Dernek şehirden istemeye ve şehirden talep etmeye devam edecek. Ancak artık para istemeyecek. Artık tesis için bir şeyler isteyecek. Altyapı için saha isteyecek, tesis isteyecek. Samsunspor bir futbol şehri haline gelirse, AŞ'nin elinin altında kendi futbolcusunu kendi yetiştirmek gibi inanılmaz bir karlılığı sağlayacak. Kulübe destek verenlere bakıyorum, ne zaman bir şey olsa aynı yüzlerin kapısı çalınmış. O insanlara Samsunspor şükran borçlu. Onları da daha fazla yıpratmamak lazım. Ama tüm toplanan paralara rağmen borç aynı duruyor, altyapı kötüye gitmiş, sportif başarı yok. Bunları eleştirmek benim işim değil. Şehir zaten tartışıyor. Ben şirketleşmenin önemini anlatmak için bu yanlışları değerlendiriyorum."

Şirketleştirilecek futbol şubenin değeri nasıl belirlenecek?

"Bir realite ve bir gönlümden geçen olarak açıklayım. Samsunspor Süper Lig'de başarılı bir konumda olsa farklı bir rakam oluşacaktı. Ancak bir de gerçek var. Biz önce Samsun'dan hareket bekledik. Onların neler yapacağına baktık. Gördük ki onlar kulübün kepengini kapatmaya gidiyor. O zaman duruma müdahil olduk. Eğer şehir dinamikleri şirketleşme dışında sağlıklı bir formülü ortaya koyarsa, biz bu operasyonu askıya alabiliriz. Çünkü biz her zaman Samsunsporluyuz ve her zaman göreve hazırız. Şu anda şirketleşme aşamasında borçların dışında para vermek gibi bir lüksümüz olmayacak. Biz şirketi borçları karşılığında satın alacağız. Şirketten Samsunspor derneğine neler katacağımızı da, üst akılla birlikte belirleyeceğiz. Biz yatırımcıyı hemen yormak yerine, başarılı olundukça değeri primi artacak bir sistem düşünüyoruz. Tabiki böyle olunca dernek de bundan gerekli payını alacaktır. Düşünce bu. Mantıklı ve adaletli olan da bu. Bana göre Samsunspor'un değeri borcu olan 55 Milyon TL değil, 1 Milyar TL'ye satmam. Bu şehir kulübü fanatik Samsunsporlu İsmail Uyanık ve Samsunsporluluğu tartışılmayacak beraberindekilere devrediyor. Dışarıdan gelen bir insana zaten bu şartlardan devredilmez."

İleride kulübü yerli veya yabancı bir yatırımcıya satma şansınız olacak mı?

"Tabiki olacak çünkü burada bir ticaret olacak. Bu şirketin denetleme mekanizması olacak. Bu şehrin desteğini alamazsak zaten şirketin yaşaması çok zor. Şirketin taraftarı yani müşterisi olacak. Bu müşteri bize destek vermezse zaten başarılı olamayız. Bizim Türkiye'de 2 milyon taraftarımız var. Biz Gençlerbirliği gibi oyuncu yetiştirmeye yönelik bir kulüp değiliz. Biz bir camiayız. Akarsu destek gelmezse zaten istediğimizi yapamayız. Kaynaklarımız kuruyacak ve devretmek zorunda kalacağız. Zarar ederken bu yapıyı sürdüremeyiz. İster istemez elimizden çıkarırız. Bu şehrin izniyle yeni bir taze kana bu kulüp devredilir. Örneğin Niğde Belediyespor, Altınordu'ya 1.5 Milyon TL'ye satıldı. Ben Samsunspor'u milyara satılmayacak hale getireceğim. Bizim amacımız burada çok kar etmek değil. Öyle olsa gider Niğde gibi başka bir kulüp alırdık. Bizim hayalimiz Samsunspor'un başarılı olması. Sportif başarıyla gelecek gelirlerle çok ileriye gitmeyi planlıyoruz."

Dernek başkanı olacaksınız, şirket tarafındaki göreviniz ne olacak?

"Biz bu işi oturup planlamadık. Biz Samsunsporluluk ruhumuza güvendik. İşin kurumsal, finansal ve vizyonerlik olarak arkamda büyük bir güç var. Yüksel Yıldırım bu olaya girmemdeki en büyük nedendir. Bana çok büyük cesaret verdi. Şirketteki görevim ne olacak inanın konuşmadım. Şimdi ülkede ohal var. Samsunspor'da da böyle. Yani savaştayız ve burada kendimi general veya asker diye sıfatlandıramam. İlk dönemde her işte bildiklerimizi yapacağız. Eski futbolculardan faydalanacağız. Onlar asaletli insanlar ve Samsunspor'a en güzel günleri yaşatmış insanlar. Onları da bu çarkın içine alacağız. Herkese hakkını vereceğiz. Futbol; futbol emekçileri tarafından yönetildiği zaman daha mantıklı bir sektördür."

Göreve geldiğinizde ilk iş şirketleşme mi, yoksa futbol takımının yeni sezona hazırlamak mı olacak?

"Çok önemli bir soru ve detay. Kulüpteki bugünkü geçici yapı yani kayyum, gelecek yönetime bilgi aktarabilmek adına raporlar hazırlamış. Bunun içinde izlenilen oyuncularla ilgili raporlar da var. Bu rapora göreve gelince bakacağız. Şirketleşme faaliyetleriyle teknik faaliyetlerin beraber yürümesinde sakınca yok. Çünkü hiçbirinin bekleme şansı yok. Hemen şirketleşmeye geçmemiz lazım. Bir de pazartesi günü karşımıza çıkacak sorunlar var. Bekleyen oyuncular, borçlar, ödemeler, çekilen protestolar var. Bir sürü sorun bizi bekliyor. Genel kurul bittikten sonra artık beyaz saç önümüze dökülecek ve çalışmaya başlayacağız. Kulübün içinde bu sorunlarla baş başa kalacağız ve işe başlayacağız. Önce futbolu yönetecek olan sportif menajerimiz ve antrenörümüzü tespit edip, transferleri yapacağız. Bu işin en güzel yolu paranın büyük kısmını futbol takımına gelecek vaat eden oyunculara harcamak ve gelecekte onlardan çok para kazanmaktır. Ancak bu bir maharettir. Bunu yapacağız, hedefimizde bu sistemde yüzde 90'larda başarılı olmak. Buna göre isimler belirleyeceğiz. Tabiki antrenöre göre takım kurmayacağız. Hoca göreve geldiğinde bizden takıma göre bir kaç rica edebilir ona görev davranırız. Hocalar gelir gider esas olan kulübün menfaatleridir, bizden sonra Samsunspor'da bunun tahribatları yaşandı. Gelen hoca 10 oyuncu aldırdı, kendisi 3 ay sonra gitti, sonra sırayla o oyuncular gitti, büyük paralar harcandı. Samsunspor'da son 10 senelik bütçeler çok fazlaydı. 2. Lig Kulüpler Birliği Başkanının Samsunspor için 'Oraya aktarılan parayla İzlanda'nın dış borcu kapanırdı' sözü çok enteresan bir laf. Ancak bu kaynakların kullanılması sıkıntı oluşturmuş. Bizim zamanımızda gelir yoktu. Şimdi ise öyle değil. Üst liglerde gelirler çok yüksek."

Samsun'da iç ısıtan projeler de var, bunları nasıl görüyorsunuz?

"Çok güzel çalışmalar var. Örneğin Sezai hocamızın önderliğinde başlayan 'Bu şehrin çocukları Samsunsporludur' projesi. Yine Atakum Belediyesi'nin başlattığı 'İlk Doğuşta aşk' projesi. Bu projede emeği geçenlere teşekkür ederiz. Yeni doğan çocuklara Samsunsporlu zıbın armağan eden Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı'ya teşekkür ederiz. Bu duygular ve yapılanlar biz tekrar geri döndükdü. Işığı onlar yaktı. Yine geçtiğimiz günlerde Atakum Belediyesi çalıştay düzenledi, mutlaka güzel fikirler çıkmıştır. Onlara da bakacağız."

Samsunspor yarı halı sahadan oyuncu yetiştirmeye çalışıyor. Altyapıyla ilgili neler yapılması planlanıyor?

"Samsun'da fındık fabrikaları var ve biz dışarıdan fındık alıp bunu işliyorsak sıkıntı var demektir. Bizim fındığı da yetiştirmemiz lazım. Samsunspor'un da durumu bu. Samsun bir futbolcu tarlası. Bu kulübe bundan dolayı bir şey olmaz. Ama altyapıyı iyi kullanması lazım. Altyapı herşeyin başı. Bunun başka çaresi yok. Tamamen ithalata dayalı bir düzen olmaz. Kendi ürettiğiniz ve dışarıdan aldığınızı karıştırabilirseniz başarılı olursunuz. Bizim bıraktığımız altyapı büyük darbe görmüş. Samsun'da Atakum Belediyespor ve Kadıköyspor çok büyük işler yapmış. Yine diğer güzel işler yapan kulüpler de var. Onlarla da konuşarak işbirliği yapmak isteriz. Kurulu yapıları desteklemek isteriz. Malzeme, teknik ekip, maddi manevi destek verebiliriz. Onları doğru kontrol, ekonomik yardımlarla altyapımızı genişletebiliriz. Onlardan besleneceğiz. İyi niyetli tüm kulüplerin içinde olduğu bir yapı kuracağız. Onlardan oyuncu alırken, bu kulüplere de kazandıracağız. Emeklerinin karşılığını vereceğiz, bir sonraki transferlerinde pay vereceğiz. Bu ekonomik bir iş. Altyapı antrenörlerine de iyi maaşlar verip, onları özgür kılmalıyız. Ve bu mecbur olduğumuz bir sistem. En kısa zamanda futbolcu altyapımızdan A takıma yüzde 80 katkı vermeliyiz."

Türk futbolunun durumunu nasıl görüyorsunuz?

Ülkemizin ekonomik gerçekleri var. Önümüzdeki dönemlerde futbol sektöründe yayın geliri, iddia gelirleri ve sponsorluk gelirleri gibi paralarda düşmeler olabilir. Biz dahil olmak üzere kulüplerimiz dolar ve avroyla borçlandıkları oyuncular karşısında zor duruma düşebilirler. Daha önce de söylediğim gibi kulüplerimiz şu anda teknik iflas konumunda. Yabancı serbestliğinde kaynaklanan durumlarda oyuncu menajerleri zengin oldu. Bu dernekler statüsü bütün bulanıklığın ve yolsuzlukların anası. Kurunun yanında yaş da yanıyor. Bunun için yaşamak isteyenin şirketleşmesi lazım. Bizim özelimizde herkesin Samsunsporluluk vicdanına hesap vermesi lazım. Ben geçmişte vicdanıma 'bunları verdim bunları aldım' dedim. Vicdanım rahattı. Ama bunun bir tarifi olmalı. Sübjektif olmamalı."

Eski oyuncuları ön planda tutuyorsunuz, onlara ne gibi görevler vereceksiniz?

Ben golleriyle Serkan'ın, asistleriyle Celil'in, fedakarca mücadelesiyle Ercan Koloğlu'nun, bizden önceki yıllarda Avrupa gol kralı olan Tanju Çolak'ın, Cenk İşler'in, Vural'ın hayranlarıyım. Onların futbolculuklarından şirket için faydalanacağız. Bu şehirdekilerin Samsunsporlu olmasında faydası olan bu isimlere tabiki şans tanıyacağız. Doğru bir sentez yapacağız. Profesyonel A Takım'da da altyapıda da bu isimlerden faydalanabiliriz. Henüz bunun planlamasını yapmadık."

Taraftarlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

"Ben tribünden geldim. Onlarla ilgili bize düşen bir şey varsa yapacağız. Ortada idare edilmesi gereken bir kulüp var. Bunun sahibi de taraftarlar. Taraftar var diye bu kulübü yıkamıyorlar. Onlar kulübün menfaatleri konusunda zaten birleşecektir. Taraftarla ilişkimiz hem iç içe hem de belirli seviyelerde olmalı. Geçmişte öyle yaptım. Taraftarı ait olduğu yere düzgün bir şekilde getirmek gerekir. Taraftar olmadan Samsunspor olmaz. Ben tribündekilerin çocukluklarını, onlar da benim gençliğimi bilirler. Onlarla ilgili de gereğini yapacağız. Şehrin nabzı onların içinde. Onlar da taraftar olmanın gerekliliğini yapacaktır. Taraftar yönetici ilişkisini de koruyacağız."

Selçuk KAYA