Samsun'da gündemin birinci sırasında, ne "seçim" ne de "geçim" derdi var...
Bu şehirde, 7'den 70'e herkes, Samsunspor ve şirketleşme konusunu konuşuyor...
Aslında bu süreç, İsmail Uyanık'ın başkanı olduğu ve benim de yönetimde bulunduğum dönemde, yani 15 yıl önce başlamıştı...
Samsunspor'un o yıllardaki borcu 13-14 milyon liraydı ve bu paranın 11 milyon lirası Maliye ve SSK borcuydu. Samsunspor'un kaderini değiştiren bu borç ve sonrasındaki gelişmeleri, Samsunspor camiasını yakından takip edenler, elbette bilmektedir…
Bilmeyenler de sorar öğrenir!..
Yanlışları ve kırgınlıkları hatırlatmanın, yani eski defterleri yeniden karıştırmanın bu süreçte Samsunspor'a zerre kadar yararı yoktur….
O yüzden geçmişten bugüne kim Samsunspor için yüreğini ortaya koymuşsa onlara "teşekkür" ederek, yeni bir sayfa açma zamanıdır...
İsmail Uyanık'ın, 15 yıl önce ortaya attığı şirketleşme fikrinin, yıllar sonra yeniden çare olarak karşımıza çıkması, dernekler yasasının cenderesinde sıkışıp kalan yönetim yapılarıyla bu işi sürdürmenin imkansızlığını göstermektedir…
Çünkü, telaffuzu bile zor büyük paraların söz konusu olduğu futbol sektöründe, dernekler yasasıyla kulüp yönetmek bir "mucize" haline gelmiştir…
Ayrıca, bu kanunla kulüplerde yöneticilik yapanlar, hukuki açıdan da her an riskle karşı karşıyadır…
Bir yığın ilginç örnekten söz etmek mümkündür…
Kurumsal yapılarda oluşturulan sistemler, insani zafiyetler yerine bilime ve akıla dayanmaktadır…
Yani, bu mevcut statüyle 'Kahraman bakkal'ın, süpermarketler karşısında direnmesi imkansızdır…
Samsunspor taraftarlarının "Osman Baba" dediği
Vali Osman Kaymak, dün Haber Medya'daydı...
Samsunspor'u, şirketleşmeyi ve İsmail Uyanık'ı
konuştuk...
Vali Kaymak, İsmail Uyanık'la şahsen tanışmamıştı. Adını duymuş ama onun futbol bilgisinin farkındaydı. İsmail Uyanık'ın ortaya attığı "şirketleşme" konusunun Samsunspor için hayati bir önem taşıdığını, 'kayyum' ataması ve sonrasında bizzat yaşadığı sıkıntılarla öğrenmişti…
O günleri yazma fırsatı bulsa yaşadıklarından 'Bestseller' roman bile olurdu…
Zaman; laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyma zamanıdır…
"Şirketleşmeye karşı olanların ortaya proje koymaları gerekir" demesi de işte bu yüzdendir...
Öyle ya Samsunspor'u 50-60 milyon liralık borç sarmalından kurtaracak, alternatif bir çalışma var mı ortada?..
Hani, olsa da bilsek, bizler de dinlesek!..
Samsunspor'un yeni süreciyle ilgili kaygıları olanlar vardır elbette...
Bu kaygıların kongrede dile getirilmesi, sürece katkı sağlayacağı gibi, Samsunspor'u da kazançlı çıkarır…
Bizler biliyoruz ki; Samsunspor, bu şehir için sadece bir futbol takımı değildir...
Samsunspor; sabahın ilk ışıklarıyla ayazda simit satan gençten, Türkiye'nin en büyük firmaları arasında yer alan sanayicisine kadar her kesimden insanı, ortak bir yapıda buluşturan sevdanın adıdır...
Samsunspor; ne yıkılmış ne de çökmüştür...
Çekilen sıkıntılar; Mevlana'nın dediği gibi, bir başka bahar için sadece yaprak dökmektir...
Samsunspor budur işte!...
