AK Parti Dulkadiroğlu ilçe binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mahir Ünal, Muharrem İnce'nin açıklamalarının tutarsız olduğunu anımsattı. Bir söylediğinin ertesi gün farklı şekilde yorumladığını kaydeden Ünal, 'Laf olsun diye konuşan, yalan söylemekten çekinmeyen cumhurbaşkanı adayı ile karşı karşıyayız' dedi.
Muharrem İnce ve CHP zihniyetini dini istismar ettiğini yeri geldiğinde irtica, yeri geldiğinde dine din denildiğini söyleyen AK Parti Sözcüsü Ünal, Türkiye'nin artık yeni dönemde şahlanacağını dile getirdi. Ünal, 'Yeni sistemde hükümeti kim kuruyor? Cumhurbaşkanı kuruyor. Eğer ana muhalefet partisi genel başkanının, iktidar iddiası varsa bunun cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor. Ama bir iktidar iddiası olmadığı için parti içi muhalefetin başını çeken, Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı göstererek bir rakipten kendisini kurtardı. Peki, aday gösterdiği kişi ne yapıyor? Bir gün bakıyorsunuz, beni Amerika'dan adadılar diyor, bir gün bakıyorsunuz uzay var ya uzay diyor, ertesi gün bakıyorsunuz 'ben bu Amerikan askerlerini Amerika'ya göndereceğim' diyor. Sonra soruyorlar, diyor ki; 'yahu ben öyle demedim Noel tatillerini kutlarlar gelirler dedim' diyor. Televizyonda diyor ki; 'ben dördüncü köprüyü yapacağım' diyor. Karşısındaki gazeteci soruyor nereye yapacaksınız? diyor, söz gelimi söyledim diyor. Yani laf olsun diye konuşan ve AK Parti'nin şuana kadar gerçekleştirdiği, icraatları yapacağım diye anlatan, doldur boşalt atış serbest ve maalesef birçok konuda yalan söylemekten çekinmeyen bir cumhurbaşkanı adayı ile karşı karşıyayız' diye konuştu.
4 terör örgütü ile mücadele eden ve sınır güvenliğini bertaraf etmek isteyen Türkiye'nin, aynı şekilde şuanda büyük bir şahlanmanın eşiğinde olan Türkiye'nin, söz gelimi lafın gelişi konuşan, hiçbir projesi olmayan birisine bu ülkenin emanet edilemeyeceğini ifade eden Ünal şunları kaydetti:
'2018 model yepyeni bir idari ve hükumet sistemiyle Türkiye, Allah'ın izniyle yoluna devam edecek. Ne diyoruz? 16 yıl dirilişti, şimdi şahlanış ve yükseliş dönemi başlıyor. Dün, irtica ve dindar karşıtlığı prim yapıyordu. Dün dine irtica diyeceksin, dindarlar ile uğraşacaksın. Ortaokulda o küçücük dinini öğrenen çocukların, dinini öğrenmesinden rahatsız olacaksın, hani bir gazeteci vardı ya, cumaya giden çocukları haber yapan bir gazeteci ben o gün baktım o da elini açmış dua ediyor. Şimdi yeri geldiğinde irtica diyeceksin, yeri geldiğinde dindarlık diyeceksin bu millet samimiyeti bilir. Ayrıca, 'ben İmam Hatip'e gitseydim Tayyip Erdoğan olurdum' demek, şu demek 'ben Tayyip Erdoğan olmak istiyorum' demek. Tayyip Erdoğan olmak kolay değil. Tayyip Erdoğan olmak 15 Temmuz gecesi uçağa bindiğinde bir belirsizliğe bir ölüme giderken İstanbul'a diye bilmektir'. İmam hatipler Tayyip Erdoğan yetiştirir, bunu da Muharrem İnce itiraf etmiş oluyor'