İktidarın bugünkü siyasal atraksiyonlarının şifrelerini çözebilmek için 1999 yılında rahmetli Ecevit tarafından kurulan azınlık hükümeti döneminde yaşanan tarihi gelişmeyi hatırlamak gerekir...

Terörist başı Öcalan, Türkiye'nin baskısıyla Suriye'den çıkmak zorunda kalmış, ülke ülke gezerek sığınacak yer aramıştı...

En son Yunanistan'dan Kenya'ya geçmiş ve orada da Yunanistan Büyükelçiliği'nde koruma altına alınmıştı. 14 Şubat 1999 günü akşamı ise "Hollanda'ya götürüleceği" söylenerek büyükelçilikten çıkarılmıştı. Sonra da Nairobi Havaalanı'nda işaretleri silinmiş özel bir Türk jet uçağına bindirilerek, Türkiye'ye getirilmişti...

Ecevit'in o ünlü açıklamasıyla, ülkede yer yerinden oynamıştı…

Ülkede bayram vardı. Aralarında bebeklerin de bulunduğu binlerce insanın katili hesap verecekti...

Gerçi, rahmetli Bülent Ecevit'in "Apo'yu bize niye verdiler hala anlayamadım" dese de ABD terörist başını Türkiye'ye teslim ederek onun can güvenliğini sağlamıştı aslında...

Yoksa, dünyanın neresine giderse gitsin, 'bebek katili' rahat nefes alamayacaktı…

O yıllarda Apo'nun idam edilmesini isteyen bazı siyasiler, onun şartlı teslim alındığını bildiği halde 'şov' yapmıştı…

Ve 18 Nisan 1999 seçimlerinden iki parti galip çıktı. O seçimde, tarihinde ilk kez CHP, TBMM dışında kaldı.

DSP yüzde 22.19 oyla 136, MHP ise yüzde 17.98 oyla 129 milletvekilliği kazanarak, adeta sandıkları patladı. İki partiyi böylesine büyük oy potansiyeline kavuşturan 'seçim vaatleri' değil, terörist başı Apo'nun Türkiye'ye getirilmesiyle terörün biteceği özlemiydi…

Bugüne gelecek olursak!..

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'ndan sonra milleti canından bezdiren bölücü terör örgütünün "Şer yuvası" Kandil'e yapılacak operasyonla Türk bayrağını orada dalgalandırmayı amaçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999 yılında Apo'nun Türkiye'ye getirilmesiyle oluşan o 'milli atmosfer'in belki de daha büyüğünü yakalayacaktır!..

Hele bir de HDP barajı aşamazsa, AK Parti'nin seçimlerden zaferle çıkması 'sürpriz' olmayacaktır!..

Görünen köy, kılavuz ister mi?..