Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Büro ekiplerince Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Diyarbakır merkezli olmak üzere İstanbul, Ankara, Adana, Gaziantep, Mersin, Aydın ve Şırnak'ta üçüncü şahıslar üzerine kurulan fason firmalar aracılığıyla örgütlü bir şekilde tefecilik faaliyetinde bulundukları belirlenen şahıslara eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında bir bankanın müdürü Ş.E. ve banka çalışanı M.E.'nin de olduğu 33 şüpheli gözaltına alındı.

1 milyar liralık haksız kazanç
Bahse konu örgütle ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda 26 adet POS cihazı, sanal pos için kullanılan 3 bilgisayar, yüzlerce kredi kartı ve 150 bin liraya el konulurken, pos tefeciliği yaptığı tespit edilen 10 işyeri mühürlendi. Örgüt üyelerinin hesap hareketleri incelendiğinde örgütün yaklaşık 1 milyar TL civarında haksız kazanç sağladığı tespit edildi.
Konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Mali Büro Amiri, 'İhtiyacı olan kişilere veya kimlik belgelerini başkalarıyla paylaşan kişiler üzerinden firma kurmakla başlıyorlar. Birçoğu kendi üzerine firma kurulduğunu bile bilmiyor. Bazıları ise bundan kazanç elde ederek bu işe ortak oluyor. Bu kurulan firmalar üzerine pos cihazları çıkarılıyor. POS cihazları ile ilgili yasal düzenlemeler mevcut. Bu yasak düzenlemelerden kaçmak için de banka çalışanları kullanılıyor. Yaptığımız operasyonda örgüte yardım eden banka çalışanlarını da gördük. Son düzenlemelerle POS cihazları ile ilgili çok sağlıklı tedbirler alındı. Bu tedbirden kaçmak içinde kamu çalışanların bazen işin içinde olduğunu görebiliyoruz. Kurulan firma üzerindeki faturaları incelediğimiz zaman satışı yapılmayan ama satışı yapılmış gibi gösterecek bir sistem içine sokuyorlar. Dolayısıyla bunun sonucunda naylon fatura ile satış legal olarak yapılmış gibi gösteriliyor. Yaptığımız operasyon yüksek meblağlarda faturaların kesildiğini gördük. Yaklaşık 60 firma birbirine devamlı fatura kesiyor. Fatura kesenler ve fatura kesilenler örgütün şüphelileri arasında. Yaklaşık 1 milyar lira civarında haksız kazanç elde edildiği ile ilgili tespitlerimiz var. Daha sonra paraya ihtiyacı olan vatandaşlarımız geliyor. Kart çektirmek istiyorlar. Vatandaşımızın en büyük hatası da burada bu oluyor. Kendi kimlik bilgilerini ve kendi şifresini ve kendi kredi kartını buradaki şahıslara bırakıyorlar. Takla attırmak dediğimiz bir sistemle kendi borcunun üzerine örgüt üyelerinin de komisyonlarını koyarak yüzde 20 oranında faizle örgüt üyelerine kazanç sağlanıyor. Ayrıca onların haberi olmadan kredi kartı çekimlerinin olduğunu görüyorsunuz. Pos cihazları bir ilde kullanıldıktan sonra başka bir ile bir nevi kiralama şeklinde gidiyor. Örgüt üyelerinin kendi içlerinde bir performans sistemleri var. Çok satış yapanlara daha yüksek meblağlı pos cihazlarını gönderiyorlar, polisin takibinden kaçmak için böyle yapılıyor. Cihaz ifşa olunca başka bir ile gönderiyorlar. Normal bir pos cihazından işlem yaparken pos çıktılarına baktığında firma ile pos cihazından çıkan çıktının bir olmadığını görecekler. Vatandaşlarımız böyle durumlara şahit olduklarında bize bildirirlerse bizim de çalışmalarımız daha sağlıklı olacaktır. Siz kredi kartı bilgilerinizi veriyorsunuz ve masada oturan bir kişi sizin adınıza işlem yapıyormuş gibi gösteriyor. Genellikle KDV oranı sıfır olan ürünleri seçiyorlar' dedi.
Gözaltına alınan şahısların emniyetteki işlemleri devam ediyor.