Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir dizi toplantıya katılmak üzere geldiği Adana'da AK Parti İl Teşkilatı'nda Yaban Hayatı konusunda açıklama yaptı. Bakan Özhaseki, Adana çevresindeki ilçelerde 11 bin 500 hektarlık bir alandaki yaban hayatı koruma sahasında planlamanın doğru yapılmasına dikkat çekti.
Bakan Özhaseki, toplamda 11 bin 500 bin hektarlık bir alanda Orman Bakanlığının 2006 yılında çıkardığı kararla biyolojik çeşitliliğin korunması, geliştirilmesi, alanın sevk ve idaresi, koruma kollama ve yatırım dengesinin bir arada gözetilmesi amacıyla ilan edilen bu planların iptallere konu olduğuna dikkat çekti.
Binlikler iptal edilmediği için bazı yerlerde yüksek katların yapıldığını ve işin içinden çıkılamaz bir hale geldiğini söyleyen Bakan Özhaseki, 'Bu sahada 5 bin 500 hane var ve 22 bin 500 insan yaşıyor. Burada 19 bin civarında bağımsız birim olacak ve 105 bin civarında yerleşim olacak. Planlamayı doğru yaparsanız bundan sonraki tüm gelişmeler doğru gelişir. İnsanların ihtiyacına cevap vermeyecek plan yaparsanız delinir veya kötü plan uygulanır ve 10-20 sene sonra tamamen uygulanmış olur ama içinde yaşayan kimse bundan mutlu olmaz' diye konuştu.
Hali hazırda yüksek yoğunlukta yapılaşmanın olduğunu, planlamada orta ve düşük yapılaşmanın olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, 'Aslında tapulara bakıldığı zaman kamu, hazine, belediye, hepsi var. Şahısların hakkını da korumak lazım. İnsanların senelerce ümitle baktığı yerleri de heder etmemek lazım' şeklinde konuştu.
Bu çalışma neticesinde 2 bin 500 hektarlık alanda planlamayı netleştirdiklerini belirten Bakan Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:
'Bu alanın 747 hektarı konut, 82 hektarlık alan ticaret için ayrıldı. 732 hektarlık alan orman ve tarım, 370 hektarlık alan da açık yeşil alan olarak ilan edildi. Bu planlama neticesinde hedefimiz, 1'inci derecede buradaki alanda hem bir taraftan o alanın korunması, hem de kullanılması. 2'nci derecede bir arada tutmak, ikincisi de yaban hayatının daha fazla zarar görmesini engelleyerek bir takım kriterleri göz önünde bulundurmak. 3'üncü derecede ise hak sahiplerinin haklarını korumak. Çağdaş bir kent mekanı oluşturabilmenin gayreti içinde olduk.'