Tokat'ta bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışan 51 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Turan Yalçın, ortaokul çağlarında geçirdiği bir hastalık sonrasında yürüme, işitme ve konuşma yetisini kaybetti. Hastanede gördüğü tedavi sonrasında yeniden yürümeye başlayan Yalçın, kişisel çabasıyla konuşma yetisini yeniden kazanabilse de bir daha duyamadı. Tedavisi sonrasında okula yeniden dönmek isteyen Yalçın, o dönemde engelinden dolayı okula alınmak istemedi. Buna rağmen başarısı ve azmi ile diğer arkadaşlarından bir adım öne geçti.
Allah'ın ilk emrinin olan 'Oku' kelimesinin hikmetinin büyük olduğuna inanan Yazar Yalçın, 'Ortaokula başladığım sene yine başarılı bir öğrenciydim. Bir gün çok şiddetli bir baş ağrısıyla eve geldim. Daha sonra gözümü açtığım zaman hastanedeydim. Yürüyemiyordum, konuşamıyordum. Hastanedeki tedavim sonucunda yeniden yürümeye başladım. Ama işitme engelim kalıcı oldu. Okumaya devam ettim. Hatta beni işitme engelli diye okula almak istemediler. Ama ben ortaokulda da başarıyla okulu bitirdim. Allah ilk okumayı emretmiş. Demek ki bunda bir hikmet var. Ben de kendimi kitaplar verdim. Okudum, okudukça geliştim, okudukça geliştim. Sonunda liseyi de bitirdim. Öyle ki hiç kimsenin hayal bile edemediği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandım. Hatta okulu kazandığıma annem babam bile inanamadılar. Çünkü sülalemizde bir tane bile üniversite mezunu yoktu' şeklinde konuştu.
Gençleri okumaları yönünde telkinde bulunan Yazar Turan Yalçın, işitme engellilerin güzel yazamayacağına ve güzel konuşamayacağına yönelik ön yargıları yıkmak istediğini söyledi. Yalçın, 'Bu bizde bir bilinçaltı oluştu. İşitme engelli güzel konuşamaz, güzel yazamaz. Ben işte bu ön yargıyı yıkmak istedim. Çok okudum. O zamanın Tokat Valisi Recep Yazıcıoğlu okuyanı yazanı çok seven bir insandı. O yazıları okur bize moral verirdi. Onun verdiği moral ile daha çok yazmaya başladım' ifadelerini kullandı.