AK Parti'nin seçimlerde kullandığı "Vakit Türkiye vakti" sloganının amiyane tabirle "Cuk" diye oturduğu vakit, bu vakittir aslında...

Hiç bir partinin tek başına yasa çıkarabilecek sayısal gücü olmadığı için TBMM'de uzlaşmaya ihtiyaç vardır...

AK Parti ve MHP'nin "Cumhur ittifakı" devam edecek gibidir...

"Anahtar parti" konumundaki MHP ile Meclis'te büyük çoğunluğa sahip olan AK Parti arasında temel meselelerde pek fark yoktur!..

Belki, kısmi af ya da infaz yasasında yapılacak değişiklik konusunda pürüz çıkabilir ama süreç içinde o mesele de çözülür…

Kısmi af ya da infaz yasasındaki değişiklikler dahil olmak üzere, acil çözüm bekleyen ekonomik ve sosyal sorunlar, iki partinin uzman ekiplerince detaylandırılıp, bir an önce liderlere sunulmalıdır…

Aslında bu tür çalışmalarla ilgili hazırlıklar olduğu söylenmektedir…

Bölgenin güçlü ülkesi Türkiye'nin, ne boşa harcanacak zamanı ne de kaynaklarını boşa harcama lüksü vardır...

Fırsatçı küresel "çakal takımı" kapıda....

Seçim sürecinde, "cendereye sıkıştırmak" istedikleri Türkiye'yi yüksek faiz çarkının içinde sömürmek için beklemektedir...

Bu mesele, AK Parti-MHP meselesi değildir...

Bu tefecilere gidecek o paralar, milletin cebinden çıkacaktır!..

Bu yüzden çözüm noktasında, diğer partilerin de katkısına ihtiyaç vardır...

Belki de bu zor günler, bir "Milli mutabakat" anlayışıyla aşılacaktır...

Neden olmasın?..

Seçim öncesinde akıl almaz "kaos" senaryoları yazanlar; milletin engin ferasetiyle 24 Haziran gecesi nasıl hüsrana uğradıysa, önümüzdeki süreçte de bunu yapmak pekala mümkündür!..

Dedik ya şimdi "Vakit Türkiye vaktidir" ve bizler için başka Türkiye yoktur!..