Programa, Polis Özel Harekatın bombalanmasıyla şehit olan Gazi mezunu Cennet Yiğit, Seher Yaşar, Fevzi Başaran ve Gülşah Güler'in aileleri, Genelkurmay Kavşağında şehit olan Gazi Mezunu Fazıl Gürs'ün ailesi, Cumhurbaşkanlığının bombalanmasıyla şehit olan Gazi Üniversitesi Öğrencisi Muhammed Yalçın'ın ailesi ve Genelkurmay Başkanlığında şehit olan Gazi Üniversitesi Öğrencisi Mustafa Avcu'nun ailesi ile çok sayıda akademisyen ve konuk katıldı.
İstiklal Marşının okunması ve 'Gazi'nin 15 Temmuz Şehitleri' adlı belgeselin gösterimi ile devam eden törenin açılış konuşmasını, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan yaptı.
Rektör Prof. Dr. Uslan konuşmasında, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçtiğini anımsatarak, yaşananları asla unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. Gazi Üniversitesinin o karanlık gecede ikisi öğrenci olmak üzere 7 şehit verdiğini söyleyen Prof. Dr. Uslan, ayrıca Gazinin Kıbrıs Harekatından bugüne dek toplam 40 şehit verdiği bilgisini de paylaştı.
İbrahim Uslan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 'Başkomutanından, vatan uğruna gözünü kırpmadan canını ortaya koyan bu aziz milletin her ferdine kadar yapılan büyük fedakârlık, şanlı direnişi, tarihimizin altın sayfalarında hak ettiği yeri kuşkusuz alacaktır. Bu vesileyle şehadete koşan bütün yiğitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, şehitlerimizin ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Aynı şekilde gazilerimize de minnet ve şükranlarımızı sunuyorum.'
Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gonca Bayraktar Durgun'un yaptığı, 'Tanıkların Gözünden 15 Temmuz Gecesi Yaşananlar' adlı panele geçildi. Panelde kendisi de 15 Temmuz gazisi olan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Altınok ve üniversitemiz 15 Temmuz Şehidi Fazıl Gürs'ün Eşi Bilge Gürs birer konuşma gerçekleştirdi.
Panelde ilk sözü Habibe Öçal, eşi ve kızıyla birlikte Ankara Kızılay Meydanında tanklara engel olmaya çalıştıklarını anlattı. Tankların araçları ezerek Genelkurmay Başkanlığına doğru ilerlediğini söyleyen Öçal, 'Akay kavşağının oraya geldiğimizde durumun ciddiyetini daha iyi anladık' dedi. Tankların manevra yaparken insanları ezdiğini belirten Habibe Öçal, konuşmasını şöyle noktaladı: 'Genelkurmay Başkanlığının orada insanların üzerine ateş açıldı ve orada birçok kişi şehit oldu. Yaşanmışlığı anlatmak gerçekten çok zor. Adaletli olalım ama merhametli olmayalım. O gün bize saniye saniye ölümü yaşattılar. Yaptıkları bir savaş suçudur.'
Öçal'dan sonra konuşan Mustafa Altınok ise '15 Temmuz memlekete sahip çıkma günüydü' dedi. Hareket halindeki tankları durdurmak için tank paletleri arasına taş sıkıştırmaya çalıştıklarını ifade eden Altınok, manevra yapamayan tankların insanlara ateş açtığını kaydetti. Başarısız olan darbecilerin manipülasyon yaptığını söyleyen Altınok, şehitlerin ve gazilerin Türkiye'nin temel taşları olduğunu sözlerine ekledi.
Panelde son sözü alan Bilge Gürs ise, eşinin iki sene önce bugün (18 Temmuz) şahadete ulaştığını, babasının da 15 Temmuz şehidi olduğunu, kardeşinin ise 15 Temmuz'da gazi olduğunu ifade etti. Anılarının halen çok canlı olduğunu ifade eden Gürs, yaşananları asla unutmayacaklarına işaret etti. O gece 250 kişinin şehit düştüğünü anımsatan Gürs, insanların darbecilere karşı başları dik olarak karşı geldiğini kaydetti.
Duygu dolu anların yaşandığı tören, plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.