Samsun'un Havza İlçesi Dereköy Mahallesi'nde yaşayan 61 yaşındaki Hatice Edis, 1988 yılında hayatını kaybeden eşi Mustafa Edis üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yaklaşık 15 yıl boyunca maaş aldı. SGK kayıtlarında eşi Mustafa Edis'in ölüm ve doğum tarihleri ile evlilik tarihlerinin yanlış yazıldığının yıllar sonra anlaşılması üzerine yasal faizleriyle beraber, verilen tüm maaşın geri istenmesi sonrası 55 bin TL'lik borç yüküyle karşı karşıya kalan Hatice Edis, adeta şaşkına döndü. Aynı zaman şehit kardeşi olan Edis, "Madem haketmiyordum bu maaşı bana neden verdiler, beni bu dertten kurtarın" diye isyan etti.

BENİ BU BORÇTAN KURTARIN

Başka bir geliri olmadığı için borcu ödemenin mümkün olmadığını söyleyen Edis, "Engelli iki çocuğum var onlar da kendilerine zor bakıyor. Derme çatma bir evde tek başıma yaşamaya çalışıyorum. Bu borç nereden nasıl geldi bilmiyorum. Dul, yetim maaşı diye bana bir kağıtları imzalattılar. Okuma yazmam da yok. Madem bu maaşı haketmedim yıllarca neden bana bu parayı verdiler ve şimdi geri istiyorlar. Nasıl iş anlamadım şaşırdım kaldım. Bu halde bu parayı neyle ödeyeyim, aklımın ucundan geçmezdi bana böyle bir borç çıkaracaklarını. Beni bu dertten kurtarsınlar, ömrüm boyunca ödeyemem ben bu borcu. Ben maaş istemiyorum sadece bu borçtan kurtulmak istiyorum. Devlet büyüklerimiz ne olur bu duruma bir çare olsun" diye konuştu.

ANAYASA YOK SAYILIYOR

Edis'in konuyla ilgili dava sürecini yürüten Avukat Sefer Gök ise borcun olmadığı yönünde iş mahkemesine dava açtıklarını belirterek, "Dava halen devam ediyor. Şu anda mahkemelerimizin uygulamadığı husus Anayasa'nın sosyal devlet ilkesini açıklayan maddesi. Devlet sosyal hukuk devletidir. 61. maddede de devlet harp ve vazife şehitlerinin, dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat sağlar. Hatice Edis, dul ve yetimdir. Aynı zamanda şehit kardeşidir. Devletin bu insanı koruması zorunlu ve gerekli. Zaten devletimiz son yıllarda bu işlevini fazlasıyla yerine getiriyor. Gittikçe daha fazlasını yaptığını da gözlemliyoruz. Şimdi devletin bırakın 'Yanlış yaptık pardon' deyip para istemesini üstelik yardım etmesi gerekiyor. Aksi takdirde Hatice teyzemiz borçlu biçimde ölecek. Hatalı bir işlem varsa, kusur maaşı bağlayan idarenindir. Kusura idare katlansın. Maaşı kessin, en azından geçmişe dönük para istemesin. Maaş alan kişi devlet bu parayı benden geri isteyebilir diye düşünebilir mi? Bu sosyal bir yara... Sigorta kurumu sadece şeklen yazılı hükümleri uygulayarak, anayasayı yok sayıyor. Anayasa'nın sosyal devlet ilkesi laf olsun diye yazılmamıştır, mevzuatımızda en üstte yer alıyor. Buna devletin mevzuatının ve kurumlarının uyması anayasa emridir, zorunludur. Bu ilkenin uygulanmasını hatta Meclis'in de bu konuyla ilgilenmesi, siyasilerin el atması ve bu konuda daha açık ve net yasal düzenleme yapılması sosyal yarayı çözecektir" ifadelerini kullandı.

Zerrin SOMUNCU