Kaç kez yazdım,
bilemiyorum...
Vali İbrahim Şahin,
"Eğitimde hedef ilk 10"
diye açıklama
yaptığında;
o yazdıklarımı
yeniden hatırladım...
Bu şehirde, çok değil
20-25 yıl önce
balık istifi sınıflarda
kalorifersiz,
klimasız
okullarda
eğitim-öğretim
yapılırken,
Samsun başarı sıralamasında
bu kadar
gerilerde değildi...
2003 yılında Türkiye genelinde
başlatılan
"Eğitime yüzde 100 destek" kampanyasının
Samsun ayağında,
Büyükşehir, İl Özel İdaresi ve Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün
ortaklaşa çalışmaları
sonucunda
çok sayıda hayırsever
işadamı,
spor salonları ile dil ve fen laboratuvarları
bulunan okullar yaptırdı...
Devlet okullarına
derslikler ilave edildi...
Bu bağışları
desteklemek amacıyla,
devlet okul yapımına
vergi muafiyeti de tanıdı...
2015 yılına kadar
yapılan çalışmalarda,
sınıflarda öğrenci sayısı
20 ile 30 arasına kadar
düştü...
Devlet okulları, fiziki
yapılarıyla marka özel
eğitim kurumlarıyla
yarışır hale geldi gelmesine de
nedense başarı azaldı...
Geçen yıl yapılan
araştırmaya göre, Tunceli
eğitimde en başarılı il seçilirken
onu sırayla Isparta, Amasya,
Kırşehir, Yalova, Burdur, Giresun,
Çanakkale ve Karabük
izledi...
Bu iller arasında Samsun yok elbette ama
İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirler de yok...
Eğitimde ilk 10'a giren şehirlere
bakıldığında, öğrencilerin
derslerini etkileyecek
birtakım faktörlerin
o illerde yok denecek kadar
az olduğu gerçeği ortaya çıkacak...
Yani, çevre etkisinden
söz ediyorum...
Eğitimin, 3 sacayağı vardır ve
bu okul, aile ve çevredir...
Okulların
fiziki yapılarının
iyileştirilmesi
imkanlarının
artırılması
yetmiyor...
Ekonomik ve sosyal
sıkıntıların
aileler üzerindeki
etkisi ve öğretmenlerin
çalışma koşullarındaki
zorlukları da
gözardı etmemek gerekir...
Samsun Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün
Türkiye'ye örnek olan "Maarif Hareketi"
eğitimde kaliteyi ve başarıyı artırmaya
yönelik güzel bir proje; ama çevresel faktörlerin eğitime
etkisini,
ailelerin
ekonomik ve sosyal
durumlarını da
hesaba katmak gerekir...
Vizyon belirlenmesi, kurumlar arasındaki
işbirliği ve takip,
başarı için bir ivme kazandıracaktır...
Ancak; eğitimde, yerelde
başarıyı elde edebilmek için
genel bir reforma ihtiyaç vardır...
Öğrenciyi ezberciliğe
dayatan sistem yerine,
"Hayatın içinden çıkan eğitim"
verilmesi lazımdır...
Alışverişte para üstü almasını
bilmeyen bir nesil;
şabloncu zihniyetin
eseridir...
Türk gibi düşünüp,
Amerikalı gibi
problem çözülemez!..