Genel Müdür Mustafa Mutlu, firmalara hem siyasi hem de ekonomik dalgalanmaların yaşandığı süreçlerden güçlenerek, çıkmanın yollarını anlattı. Son süreçte hem siyasi, hem de ekonomik dalgalanmanın harmanlanarak seyir ettiğini hatırlatan Genel Müdür Mutlu, böyle bir sürecin nasıl seyredeceğini öngörmenin zor olduğunu kaydederek, 'Böyle kriz dönemlerinde bir çok sektörde belirsizlik hakim olur. Bu puslu ortamda şirketler yönünü bulmaya çalışırken maliyetler artar, istihdam oluşturmakta zorluk çekilir, hatta üretim ve satış işkence haline dönüşebilir. Tüm bunların içinde yapılacak en büyük hata reklam giderlerini durdurma noktasında kesmek olacaktır. Bunu yapmak, içinde bulunulan süreçten güçlenerek çıkmak gibi bir fırsatı kaçırmaktan başka bir şey değildir' dedi.
Reklamın önemi
Piyasalarda yaşanan dalgalanmalarda reklamın daha önemli olduğunu vurgulayan Mutlu, 'Reklam; Latince'de çağırmak anlamına gelen 'clamare' kelimesinden doğmuş ve dilimize Fransızca 'reclme' kelimesinden geçmiştir. Kriz dönemlerinde özellikle mali krizlerle boğuşan, ciroları düşen ve çeşitli zorluklar yaşayan firmalara elbette 'reklam ver, kendini göster' demek çok kolay değil. Fakat günümüzde sattığınız ve ürettiğiniz ürün için müşteriyi 'çağırmak' için en önemli aracı iptal etmek kesinlikle artı değer katmayacak aksine krizin daha da derinleşmesine sebep olacaktır' ifadelerini kullandı.
2001 krizinden örnekler
Mutlu, 2001 krizi sonrası reklam yatırımlarını durdurmayan şirketlerin kriz sonrası rakipleri karşısında 4-5 kat büyüdüğünü hatırlatarak, 'Reklama ilişkin o dönemden bugüne aldığımız en önemli ders, reklam giderlerini kısan ya da tamamen noktalayan şirketlerin sonraki dönemde rakiplerini yakalamakta zorlanmasıdır. Bugün reklam bütçesini kısan yarın koşmaya başlarken rakiplerinden çok çok geride kalmış olacaktır. Şirketler kriz dönemlerinde müşterileri veya potansiyel müşterileri ile iletişime ara vermemeleri sayesinde krizi de daha az hasarla atlatmış oluyor. Karar verirken bir adım sonrayı düşünerek vermek daha akılcı olacaktır. Tabi ülkemizde ne yazık ki reklam harcamaları fuzuli gibi görünüyor ve kriz kendini göstermeye başlayınca üzeri çizilen ilk harcama kalemi oluyor. Ülkemizde reklam ve pazarlama harcamalarının kısılarak tasarruf edileceği, bu şekilde sarsıntının atlatılabileceği düşünülüyor' şeklinde konuştu.
'Rakibin dursa da sen durma'
Mustafa Mutlu, dalgalanma ve kriz döneminin fırsata çevrilmesi gerektiğine dikkat çekerek, 'Ekonomik dalgalanma veya kriz dönemlerinde stres ve kaygı size hata yaptırabilir. Bu ikiliye yenilmemek gerekir. Rakipleriniz tedbir veya tasarruf amacıyla reklam ve pazarlama giderlerini kısmış olsa da bu durumu fırsata çevirmelisiniz. Unutmamak gerekir, herkes uyurken ışıklarını açık tutanlar daha çok fark edilir' dedi.
'Doğru marka olduğunu göster'
Kriz dönemlerinde sadece üreticiler değil tüketicilerin de kaygı ve stres yaşadığını anlatan Mutlu, 'Böyle bir durumda tüketici doğru markayı bulmak, bulduğu markaya sonuna kadar güvenmek ister. Tam da bu noktada devreye girmeli ve doğru marka olduğunuzu anlatmalısınız' ifadelerine yer verdi.
'Doğru çözüm ortakları ile çalışın'
Genel Müdür Mutlu, reklam ve pazarlama dönemlerinde seçilen çözüm ortaklarının da önemine değinerek, 'Seçtiğiniz çözüm ortaklarınız kriz dönemlerinde de sizin için etkili çözümler üretebiliyor olmalı. Ekonomik ve siyasi krizler elbette reklam sektöründe faaliyet gösteren ajansları da etkilemektedir. Altyapısı güçlü ve aynı zamanda kriz yönetimi konusunda deneyimli ajanslarla çalışmanız kriz dönemini yönetmenizi kolaylaştırır. Reklamcılık tecrübeye ve bilgiye dayalı sektördür. Unutmayın, 1-2 yıl reklamcılık yapmış biri kriz dönemlerinde size yardım edemez. Fırtınaya yakalanan gemi iyi bir kaptanla düzlüğe çıkabilir' diye konuştu.