TBMM 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında Genel Kurulda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri ile arasındaki sorunları gidermeye başladığını belirtti.

'Avrupa ile yaşadığımız bu sıkıntılı süreci yavaş yavaş geride bırakıyoruz'
Her devlet gibi Türkiye'nin de, kimi ülkeler ve uluslararası kurumlarla ilişkilerinde inişler-çıkışlar yaşanabildiğini söyleyen Erdoğan, 'Bilindiği gibi son yıllarda, ülkemize verdiği çeşitli sözleri yerine getirmemesi ve haksız ithamlarla üzerimize gelmesi sebebiyle Avrupa Birliğiyle ve bazı Avrupa devletleriyle gerilimler yaşadık. Avrupa Birliği tam üyelik sürecinde ülkemize yapılan haksızlıklar ve uygulanan çifte standart karşısında elbette sessiz kalamazdık. Kimi Avrupa ülkelerinin Türkiye karşıtlığını bir iç politika malzemesi haline dönüştürmesi, sıkıntıların derinleşmesine ve yaygınlaşmasına sebep oldu. Avrupa ile yaşadığımız bu sıkıntılı süreci yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Türkiye'nin, düzensiz göçün önlenmesi başta olmak üzere Avrupa Birliğine tüm taahhütlerini, uğradığı haksızlıklara rağmen yerine getirmeye devam etmesi, elimizi güçlendirdi. Ülkemize yönelik ithamların ve tutumların mesnedi kalmayınca, aklı selim galip gelmeye ve diyalog yolları yeniden açılmaya başladı. En büyük ticaret ortağımız olan, 5 milyon civarında Türk kökenli kardeşimizin, milyonlarca samimi dostumuzun yaşadığı böyle bir coğrafyaya sırtımızı dönmemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Bununla birlikte, Avrupa'nın bize yaptığı haksızlıkları düzeltmek, oradaki kardeşlerimizin hukukunu korumak için de sonuna kadar mücadele edeceğiz. Geçtiğimiz hafta Almanya'ya yaptığımız devlet ziyareti, ilişkilerimizi yeni ve olumlu bir yöne sevk etme irademizin karşılıklı teyidine vesile olmuştur. Yine geçtiğimiz aylarda İngiltere'ye de, muhataplarımızla işbirliği zeminimizi güçlendirme konusunda mutabık kaldığımız bir ziyaretimiz olmuştu. Çeşitli Avrupa ülkelerinden Türkiye'yle ilişkiler konusunda yükselen olumlu sesler, önümüzün aydınlık olduğunu gösteriyor. İnşallah, yeni dönemde Avrupa'yla siyasi, ekonomik ve insani alanlarda gerçekten mesafe kat ettiğimiz bir sürece gireceğiz' diye konuştu.

'Amerikan yönetiminin ülkemize yönelik yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum'
Bir başka önemli sorun alanının da Amerika'yla ilişkiler olduğunun altını çizen Erdoğan, 'Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe sahip olduğumuz Amerika Birleşik Devletleri'ndeki mevcut yönetimin, hiçbir mantıki, siyasi ve stratejik tutarlılığı olmayan bir şekilde ülkemizi hedef alması bizi derinden üzmüştür. Ülkemizde darbe girişiminde bulunan terör örgütünün elebaşı ve pek çok mensubu, bu ülke tarafından korunup kollanmaktadır. Suriye'de hassasiyetlerimizi ve ikazlarımızı hiçe sayarak bölücü terör örgütü ile işbirliğine giden Amerika, bu olumsuz tavrını ekonomik alana da taşımıştır. Örneğin Halkbank davası, eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk örneğidir. Terör örgütleriyle karanlık ilişkileri sebebiyle yargılanan bir rahibi bahane ederek, ülkemize yaptırımlar uygulamaya kalkan bu çarpık anlayışla, diplomasinin ve hukukun sınırları içinde mücadele etmekte kararlıyız. Türkiye'yi, demokratik bir hukuk devleti gibi değil de bir kabile toplumu gibi gören bu zihniyete karşı, ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu ve onurunu korumak bizim en başta gelen görevimizdir. Amerikan yönetiminin eninde sonunda ülkemize yönelik yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. Ülkelerimizin karşılıklı menfaati, aramızdaki ilişkinin sözde değil özde stratejik ortaklık çerçevesinde güçlenerek devam etmesini gerektiriyor. Geçtiğimiz hafta katıldığımız New York'taki Birleşmiş Milletler toplantısı öncesinde ve toplantı günlerinde Amerikan şirketlerinin temsilcileriyle görüşerek, bu konudaki kanaatlerimizi kendileriyle paylaştık. Ayrıca, ilgili tüm arkadaşlarımız da Amerikalı muhataplarıyla temaslarında kendilerine bu konudaki görüşlerimizi aktarıyorlar. Henüz arzu ettiğimiz seviyeye gelmemiş olsa da, ortak bir anlayışa ulaşma yolunda ilerleme kaydetmeye başladığımızı söyleyebiliriz. İnşallah, en kısa sürede, aramızdaki meseleleri çözüp, Amerika ile yeniden siyasi ve ekonomik alanlarda stratejik ortalık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi ümit ediyoruz. New York'ta ayrıca, 3 günde 14 liderle görüşerek, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri ve insanlığın ortak sorunlarını değerlendirdik. Genel Kurulda yaptığımız konuşmada da 'Dünya 5'ten büyüktür' itirazımız başta olmak üzere, Birleşmiş Milletlerin yapısı ve işleyişi ile bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin görüşlerimizi paylaştık' şeklinde konuştu.